GençlikGüncel

YDG 13. Konferans | Yeniyi Yaratma Sürecinde Fırtınalar ve Damlalar (III. Oturum)

Yeni Demokrat Gençlik’in Fırtınalar ve Damlalar şiarıyla 13’üncü konferansı Taksim’de bulunan Hill Otel'de devam ediyor. 3'incü Oturum:“Geleceğin öznelerini oluşturmak”

İstanbul: 3. oturumun “Geleceğin öznelerini oluşturmak” olan ikinci başlığı sunumundan önce Devrimci Öğrenciler Birliği(DÖB) adına konuşma yapıldı.

DÖB temsilcisi 2’inci oturumda yapılan tartışmalara vurgu yaparak devrimci bir sürecin içerisinden geçildiğini ve bu konunun üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Emperyalist-kapitalist sistemin kriz içerisinde olduğu ve bu krize karşı mücadelenin sınıf mücadelesi öncülüğüyle yapılabileceğinin altını çizen temsilci bunun olanaklarının yaratılması gerektiğini söyledi.

Birleşik mücadeleye de atıf yapan temsilci, Gezi Direnişi ile birlikte yaratılan bir dinamiğin olduğunu belirterek bu dinamiğin birleşik mücadele hattıyla geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bu konuda gençliğin asgari bir programla örgütlenmesi gerektiğini vurgulayan temsilci, bu doğrultuda tartışmaların yararlı olduğunu vurguladı.

DÖB adına yapılan konuşmanın ardından “Geleceğin öznelerini oluşturmak” sunumuna geçildi.

Sunumda ilk olarak ‘Damlaların görevi nedir’ sorusu sorularak bunun cevabının bu damlalarla fırtınalar yaratmak olduğu belirtildi.

Dönemde halk ayaklanmalarının bulunduğu ancak bunun devrimci öznelerle buluşmaması durumunda bu ayaklanmaların sisteme yedekleneceği vurgulandı.

Sunumda, devrimci öznelerin ise bu kendinden hareketlere karşın yenilenme ve tıkanmalarla boğuştuğu belirtilerek şunlar söylendi:

“Yani gidilmesi gereken sonuç belli fakat bu sonuca götürecek yollar, varsa engeller(ki bolca var) ortaya net ve dürüstçe konulmayınca, Türkiye Devrimci Hareketi’nde olduğu gibi yıllardır tıkanıklıklar ve yenilgilerle karşılaşmamız kaçınılmaz oluyor. Gerçi bugün bu teşhisi tüm dünya devrimci hareketi için de koyabilmekteyiz”

YDG’nin ise bu olumsuzluğa karşın arayışlarda tıkanıklıkları aşmak için hem teşhise hem de yeniye ihtiyaç duyulduğunu söylendi.

Kitle ilişkilerinde yaşanılan sorunların temel sebeplerinden birinin de ‘öznelcilik’ olduğu vurgulandı. Öznelciliğin yoğun olduğu hareketlerin ‘darbelere dayanıksız, görünüşte sağlam ama en ufak darbede yıkılabilecek’ hareketler olduğu belirtildi.

Buna karşın panzehir olarak şunlar sunuldu:

“Öncelikle düşmanımızı bilmeli, tanımalıyız. Nelere yol açabileceğini iyi kavramalıyız. Yani öznelciliği bilmeli, öğrenmeliyiz. Ne olduğunu bilmediğimiz bir şeyle doğru savaşımı veremeyiz”

Daha sonra, kitle hareketlerinden bahsedildi ve onların önderi olma iddiasındaki öznelerin, Gezi sürecinde kitlelerin gerisinde kaldığı belirtildi. Sürecin gerçekleri ile yüzleşemeden bunun aşılamayacağı da vurgulandı. Bunun öncelikli olarak kitlelerden öğrenilmesi gerektiği söylendi:

“Kitlelerden öğrenmek; salt izlemek, araştırmak ve yorumlamak değil, süzgeçten geçirip ileriye âna ve koşullara yönelik politika üretebilmek devrimci bir öznenin ilerlemesini sağlayacaktır. Politika üretmeden, bunu sahada/pratikte sınamadan hareket sağlanamaz. Ki hareket berekettir. Hareketsizlik ise bizi akan zamanın içerisinde daima geriye götürecektir.”

Sunumda ezilenlerin mücadelesinden öğrenmeyen ve bu öğrendiğini yaşama geçirmeyen öznenin tıkanmaya mahkûm olduğu vurgulandı.

Sunumda son olarak YDG olarak ‘özne nasıl olmalıdır’ sorusu ışığında cevabın ‘Nubar Ozanyanlaşmak’ olarak somutlanabileceği vurgulandı.

YDG’nin sunumunun ardından katılımcılar söz alarak yeniyi yaratma sürecinde, açığa çıkan hareketlere ve dinamiklere yönelmeye dair önemli olduğu vurgular yaptı. Yine  gençlik enerjisi ile kadınların dönüştürücü gücünün birleştirilmesinin, bu anlamda önemli YDG’li genç kadınlar deneyiminin yararlanmanın önemine dair vurgular yaptı.

Bu bölümde oldukça verimli tartışmalar yürütülerek bugün yapılan bu tartışmanın başlangıcı sayılan 13. Konferansın değerli olduğu dile getirildi.

YDG’nin 13. konferansı kapanış konuşması ve müzik dinletisinin ardından sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu