GüncelMakaleler

YORUM | Koronavirüs süreci üzerine

Sürecin uzun süreceğini düşünüyorum. “Sürü bağışıklığı” denen söneme geçecekleri anlaşılıyor. “Doğal Seleksiyon” işleyecek gibi gözüküyor.

Aşı geliştirilmesi çok uzun sürer, o zamana kadar epey büyük bir nüfus kontrollü şekilde bağışıklık kazanmış olur! DSÖ virüsün dünya nüfusunun 3/2’sine yayılacağını belirtiyor.

Egemen sınıfların kısıtlamaları şimdiki halleriyle sürdürmesi mümkün değil, o nedenle yeni bir “normal” hedefleyecekler, tabi bu da ezilenlerin aleyhine olacak, öyle şekillendirilecek “kontrollü hayat”. Bu da yine devletlerin sağlık sistemleri, alt yapıları ile ilgili. Kontrollü hayat ile virüsün yayılma hızını düşünüp sağlık sistemlerinin İtalya-İspanya’da olduğu gibi çökmesini engelleyerek süreci yönetmeye bakacaklar.

Virüse karşı ne bir ilaç var ne de aşı. Kullanılanlar deneme yanılma üzerine gidiyor, anlatılanlardan çıkan bu. Bu nedenle “doğal seleksiyon” dedim, gen öyküsü güçlü, bağışıklığı iyi, iç hastalık sorunu olmayanlar ve korunaklı gruplar (büyük burjuvazi, üst sınıflar, orta burjuvazinin kısmi kesimleri, güvenlik güçleri, üst düzey yargı vs.) gibi avantajlı kesimler dışında diğer bütün kesimler ciddi risk altındadır. Mesele sadece Kovid-19 değil, bu belki de ilk dalgası, mutasyonla yeni dalga olasılığının çok yüksek olduğu belirtiliyor. Kapitalist modern tıbbın açmazlarının biri de bakteri, virüs ve mikropların ilaçla yok edilmeye çalışılması olduğu biliniyor.

Her seferinde daha dirençli mikrobiyolojinin gelişmesi sağlanıyor. Aşı en iyi yöntem ama ilaç tekel ilaç tekellerinin kar hırsı virüsten daha güçlü.

Bir yığın komplo teorisyeni var. İdeolojik manipülasyon için medya bu konuda üzerine düşeni yapıyor, akıllara zarar şeyler söylüyor, yaşlı nüfusu öldürüp onlara aylık ödemekten kurtulmak için virüsün üretildiğinden, Çin’in Trump’ın tekrar seçilmesini engellemek için ürettiğine kadar. Ayrıca diyanetin virüsün LGBTİ+’lardan kaynaklandığı yönlü fetvası…

Kapitalizmin sorgulanmasını, üretim, tüketim, değişim, mülkiyet yapısının doğada nasıl sonuçlara yol açtığının sorgulanmasını, devletlerin sorgulanmasını özel olarak engellemenin derdindedir.

Öfkeyi böylece farklı yönlere çekmiş, bunu başarmış oluyorlar. Komplovari düşünmek kolay geliyor haliyle. Kim bilir başka neler vardır, biz sadece ana akım medyanın verdiklerini görebiliyoruz bu konuda. BM bile bu kalkınma modelinin sürdürülebilir olmadığını söylüyor. İklim raporları, su ve çevre raporları gibi raporlarda bu sürekli belirtiliyor.

Emperyalist kuruluşlar bile buna değinirken artık sorgulanmayı çok daha geniş tabana yaymanın yollarını daha ciddi düşünmek gerektir. Sınıf mücadelesi algısını ne kadar geliştirirsek o kadar iyi. Marx’ın “dolaşım alanı” tanımı çok önemlidir. Dolaşım alanı salt artı-değerin revize edildiği bir alan değil, bundan çok daha geniş bir tanım var.

Fabrika merkezi da sınıf mücadelesi algı ve pratiği buradan aşılabilir. Buradaki kavrayışımız yeterli olmadığı için teorik sorununu pek önemsemiyoruz. Oysaki geniş kitlelerin sorunu, sağlık, güvenilir gıda vb. şeylerdir. Toprağın işleniş şekli, gıdanın üretim şekli, hava kirliliği vs. ile virüs mikrobiyolojisi arasında bağ olmadığını söylemek çok zor. Ama insanlarımız bu durumu birkaç gözü dönmüş kapitalistin işiymiş gibi görmesine meyilli hale getiriliyor. Özetle ekolojik çelişkinin başlıca çelişmeler içine alınması bu açıdan önemlidir.

Tutsak Partizan…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu