H. Merkezi: ATİF, Alman Devleti’nin ırkçı politikalarını yaptığı bir açıklama ile protesto etti. Irkçı ve ayrımcı politikaların, Almanya’da artık günlük hayatın ve kamusal düzenin tehlikeli bir parçası olduğunu belirten ATİF; artık göçmenleri hedef alan, onları dıştalayan, yaşadıkları ülkeyi derhal terk etmelerini talep eden kitlesel yürüyüşler ve mitinglerin alenen yapıldığını vurguladı. Almanya’da devlet yöneticilerinin de tüm bu saldırıları destekleyici açıklamalar yaptığını da belirten ATİF ve devletin göçmenleri dıştalayan, ötekileştiren yeni yasa tasarılarının parlamentoya sunularak, resmiyet kazandırılmak istendiğini söyledi.
“Irkçı Politikalar Yasallaşıyor”
Alman Devleti’nin 13–14 Aralık 2014 tarihinde yapılacak CSU Kongresi’ne sunulmak üzere bir önerge hazırlandığını belirten ATİF, bu önergede “ Devletin, ‘Burada devamlı kalmak isteyenler, kamuda ve ailede Almanca konuşmalı’ belirlemesi yer almaktadır. CSU’nun daha önceleri defalarca benzeri açıklamaları ve karar önerileri söz konusudur. Sadece bununla da kalmayan CSU aynı önergede “sosyal sistemi sömürenlerin göçüne hayır” belirlemesi altında “kendi ayakları üzerinde duran, bu topluma hizmet verenler buraya hoş geldi, ama bizim hukuk sistemimize saygı göstermeyen ve bizim toplumumuzun hoşgörüsünü kendi çıkarları için kullanmak isteyenler ise buraya hoş gelmedi” şeklinde belirlemede bulunarak, Merkel’in kastettiği öncü kültürünü kabul etmeyenlere burada yaşam ve yerleşim hakkı tanınmaması gibi faşizan zihniyetli ırkçı bir yaklaşımın sergilemektedir” dedi.
“Irkçı Politikalara Karşı Birleşelim”
Kısa süre önce iş işleri bakanı De Maziere’nin hazırlayıp sunduğu ve karar haline gelen, “Alanya’ya uyum sağlayan mültecilere oturum ve çalışma hakkı tanınması, uyum sağlamayanlarında 2 sene içerisinde sınır dışı edilmesi” kararının mevcut sistemin uyum adı altında göçmenleri potansiyel suçlu muamelesine tabi kılmak istediğinin bir göstergesi olduğunu da belirten ATİF; “Kurumsal ırkçılığın, sistematik ayrımcılığın ve süreğenleşmiş ötekileştirmenin gün be gün geliştiği Almanya’da, na zayık ki göçmenleri daha kötü günler beklemektedir” dedi. Dolayısıyla göçmenlerin işyerinde, okulda, sokakta şiddete maruz kalmasının devletin yönlendirmesi olduğunu söyleyen ATİF, “Bizler yerli ve göçmen işçiler, emekçiler el ele vererek, bu ırkçı, ayrımcı, baskıcı, sömürücü sisteme ve onların politikalarına karşı ortak mücadeleyi geliştirerek ancak bu saldırıları alt edebiliriz. Bundan dolayı, ortak sınıf düşmanlarına karşı ortak mücadeleyi geliştirmek için yerli ve göçmen emekçiler el ele vermeliyiz. Göçmenlere yönelik geliştirilen ırkçı, ayrımcı politikalara karşı hep birlikte ortak mücadeleyi geliştirelim” şeklinde çağrıda bulundu.
