Güncel

İZLENİM | Antakya’da halkın hala en temel maddelere ihtiyacı var

Maraş depremlerinin üzerinden iki ayı aşkın bir zaman geçmesine karşın Antakya'da halkın temel ihtiyaçları giderilmediği gibi enkaz çalışmaları yeni sorunlara yol açıyor

Depremden önce de sosyal hayatın en canlı olduğu mahallelerden biriymiş Aşağıokçular. Şu anda da kent merkezlerine göre kalabalık olan bir mahalle. Depremin ilk günlerinde başka illere gitmek zorunda kalanların sığındığı bir mahalle aynı zamanda. Nüfus artmış durumda.

Her yeni gelen aileyle birlikte yaşamsal ihtiyaçlara erişim giderek krize dönüşmüş. Kente giriş yollarında trafik akışı yeniden yoğunlaşmaya başlamış geri dönüşlerin başlamasıyla birlikte. Gelenlere çadırkent ve konteynerkentlere geçmeleri yönünde baskı uygulanıyor.

Geçilmediğinde çadır ve konteyner için çok bekleyecekleri söyleniyor. Kendini güvende hissettiği alanda barınmaya çalışan insanlara ise “bulunduğunuz bölgede yıkım yok” denilerek ihtiyaçları ulaştırılmıyor. Böyle de baskı uygulanıyor. Gün içerisinde sohbet ettiğimiz insanların çoğu bu durumu ağlayarak anlatıyor. Dilenci muamelesi gördüklerini anlatıyorlar.

Bulunduğum alana hem gün içerisinde hem de akşam ziyarete gelen, sohbet eden ve ihtiyaçlarını bildiren çok sayıda insan var. Su hala büyük bir kriz. Dönüş yapanlar gıda yönlü ihtiyaç bildirirken, ilk günlerden bu yana mahalleden çıkmayan insanların kahvaltılık, eşofman, pijama, terlik, ayakkabı, ped, temizlik ürünlerine, 6-7 numara çocuk bezlerine çok ihtiyacı var.

Kentte genel olarak şu anda acil ihtiyaç duyulan şeyler bunlar. Bir de maske çok soruluyor.

Depremin ilk günlerinde tüm dayanışma noktalarında yığılmış halde gördüğümüz toz maskeleri neredeyse tükenmiş durumda. Kızılay ve AFAD’ın da maske dağıtımı yaptığına dair bilgi almadık. Hala komple tahliye çağrısı da yapılmış değil.

Enkaz çalışmalarının henüz başlamadığı bölgelere çadırkent ve konteynerkentler kurulmuş değil. Halihazırda kurulan alanların hemen yanında, karşısında filan enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor. Enkazlarla iç içe yapılan bu çalışmalar çevre ve canlı sağlığı açısından korkunç sonuçlar doğuracak. Havada sürekli kirli bir görüntü var. Yağmur yağdığında bu görüntü biraz azaldı bugün. Ama yağmur durunca eskisinden daha kötü olacak.

Buraya gelip bir hafta kalanlar üst solunum yetmezliğinden tedavi görmeye başlamış. İş makinelerinin gürültüsü dayanılır gibi değil. Gece 11:00’e kadar çalışıyorlar bazı mahallelerde.

İnsanlar kendilerine geçim kaynakları yaratmaya başlamışlar. Yol boyunca tandır ekmeği yapan kadınları da görüyoruz, açık alanda manavcılık yapanı da. Dükkanlarda kalan ürünlerini kapı önünde bekleyerek satışa sunuyor esnaflar.

Havada uçuşan tozlar bu ürünlerin üzerinde birikiyor bu arada. Aynı zamanda bahçelerde ekili olan tarımsal ürünlerin tüketilmesi de büyük risk içeriyor ancak mecburen tüketiyor insanlar. Düzenli maske takan insanların da göz enfeksiyonuna yakalandığını anlatıyor insanlar.

Çocuklarda bronşit, üst solunum yetmezliği, göz enfeksiyonu çok hızlı artış göstermiş. Yani maske de tek başına çözüm değil burada.

Tek katlı kafeler gençlerin ve dışardan gelen gönüllülerin buluşma mekanları olmuş yeniden.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu