EmekGüncel

İzmir’de işçiler faturalarını yaktı

İzmir’de sokağa çıkan DİSK Genel-İş Bölge Temsilciliği, belediye işçilerinin de kamu işçisi olduğunun altını çizdi ve taleplerini sıraladı

DİSK Genel-İş Ege Bölge Temsilciliği, “Yüksek faturalara, gelir adaletsizliğine, eşitsizliğe ve hukuksuzluğa geçit vermiyoruz” şiarıyla Konak Pier önünden SGK önüne yürüdü. Ellerinde faturaların da bulunduğu dövizleri taşıyan işçi ve emekçiler yürüyüş sırasında sık sık “Hükümet istifa” sloganını haykırdı.

SGK önünde yapılan açıklamada söz alan DİSK Genel-İş Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, belediye işçilerinin kamu işçisi olduğunu kaydetti ayrımcılığın derhal son bulmasını istedi.

“Üyelerimizin kayıplarını giderecek tekliflerle masaya gelinmelidir”

Ülkede yaşanan krizden sermaye çevrelerinin yüksek karlar açıkladığına dikkat çeken Sarı, “Bugün belediyelerde kadrolu ya da şirket işçisi olarak çalışan işçilerin ücretleri artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında ciddi bir biçimde erimiştir. Bir önceki yılın ekonomik şartları göz önünde bulundurularak imzalanmış olan toplu iş sözleşmelerinin önemli bir kısmı ne yazık ki, bugünün ekonomik şartlarını karşılamaktan uzak kalmıştır. Belediye işverenlerine çağrımız bu iş yerlerinde yeni toplu iş sözleşmelerini beklemeden ücretlerde iyileştirme yapmalarıdır. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam eden iş yerlerinde de artan hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar mutlak suretle işverenler tarafından göz önünde bulundurulmalı ve üyelerimizin kayıplarını giderecek tekliflerle masaya gelinmelidir” dedi.

Kamu işçileri olan belediye işçilerinin birçok açıdan ayrımcılıkla karşı karşıya olduğunu dile getiren Sarı, “Siyasal iktidar tarafından çalışanlara yönelik yapılan ya da yapılması planlanan kısmi düzenlemelerde belediye işçilerinin adı bile ne yazık ki geçmiyor. Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemelerden belediye işçileri yararlanamıyor ve dışında tutuluyor. Bunun en son örneği kamu işçilerine yapılan ek yüzde 2,5’lik iyileştirme zammıdır. Kamu hizmetleri bir bütün olup, merkezi ya da yerel ayrımı olmaksızın kamu çalışanları (işçi/memur) eliyle yürütülür. Kamu çalışanlarının işçi ya da memur, merkezi ya da yerel hakları iyileşecekse toplu olarak iyileştirilmelidir. Bu durumdan hem Hükümet hem de belediye işverenleri sorumludur” ifadelerini kullandı.

“Taşerondan kadroya geçen işçiler zorunlu emekli edilmesin istiyoruz”

Belediye şirket işçilerinin kadro ve ilave tediye haklarının verilmesini, zorunlu emeklilik uygulamasının derhal kaldırılmasını isteyen Sarı, şöyle devam etti: “Ekonomik gelişmeler belediye gelir ve giderlerini de olumsuz etkilemiştir. Merkezi idareden farklı olarak yerel yönetimler daha kısıtlı ve belirli kaynaklarla yönetilmektedir. Son yıllarda hizmetlerin merkezden yerele kayma politikası ile beraber birçok kamu hizmeti yerel yönetimler olan belediyeler eliyle yerine getiriliyor. Belediyelerin sorumluluk ve yetki alanları genişlerken kaynaklar aynı oranda büyümüyor. Belediyelere ayrılan merkezi bütçe kaynakları acilen arttırılmalı, işçi ücretleri konusunda merkezi bütçeden belediyelere doğrudan pay ayrılmalıdır.

Ayrıca 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nda öngörülen bütçedeki yüzde 30 ve yüzde 40 personel harcama giderleri sınırlaması kaldırılmalı ya da daha gerçekçi bir orana yükseltilmelidir. Belediye işçilerinin sesi olan DİSK/Genel-İş, bugün buradan ilan ettiği talepleri bundan sonra yurdun dört bir yanına daha güçlü taşımaya kararlıdır. Gelin bu mücadeleyi hep birlikte verelim. Gelin sesimizi hep birlikte yükseltelim. Hükümet ve belediye işverenleri belediye işçilerinin bu sesine kulak vermelidir. Belediye İşçileri de Kamu İşçisidir, Bu nedenle; tüm belediye işçilerine ek zam ve ücretlerinde iyileştirme istiyoruz. Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen işçiler zorunlu emekli edilmesin istiyoruz. Belediye gelirlerinin arttırılmasını, personel gideri sınırlamalarının kaldırılmasını istiyoruz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu