Güncel

Musa Anter ödülleri sahiplerine verildi

26’ıncı Musa Anter Özgür Basın Şehitleri Ödülleri’nin verildiği törende konuşan Mezopotamya Kadın Gazetecileri Platformu sözcüsü Ayşe Güney, “Gazetecilik inat demektir. Biz bu inadı haber takip eden arkadaşlarımızdın gözünde görüyoruz Biz bu inadı her yede görüyoruz” dedi.

İstanbul: 26. Musa Anter Özgür Basın Şehitleri Ödüllüleri TMMOB Mimarlar Odası’nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Etkinliğin yapıldığı salona öldürülen gazetecilerin fotoğrafları ve Musa Anter’in fotoğrafları asıldı. Ayrıca “Gerçekler karanlıkta kalmayacak” yazılı pankart asıldı. Törene halkların Demokratik partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan HDP milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, CHP’li milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumartesi Anneleri, Cumartesi Annesi Emine Ocak ve Hanım Tosun,  Berkin Elvan’ın ailesi, Evrensel Gazetesi genel yayın yönetmeni Fatih Polat katıldı. Törende  ilk olarak konuşan Yeni Yaşam Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Rıdvan Turan “Özgür Gündem gazetesi ve bu gelenek başından bu yana kadar gerçekleri ifade etmenin bedelinin ne kadar ağır olduğunu bize gösterdi” dedi.  Gerçeğin her zaman yalnız kaldığını belirten Rıdvan “Gerçeğin yanında olmanın bedelini bu gelenek gazetecilerinin tutuklanması ile ödüyor. Bir gün özgür basına bir şeyler yapılacaksa bunu yazmadan olmayacak. Özgür basın geleneğine Özgür Gündem adını altın yıldızlarla yazdırdı” dedi.

Biz bu devleti biliyoruz

Daha sonra Kürt medyasına uzun yıllardır emek veren Yeni Yaşam gazetesinin köşe yazarı  gazeteci Hüseyin Aykol  konuştu. Hüseyin, bu geleneğin 51 gazete çıkardığını belirterek “Ben Kandil’e gittim bu halkın en güzel evlatları ile çalıştım. Kandil’e gittim. Abdullah Öcalan ile tanıştım. Bu insanlar ile tanıştım. Musa Amca’nın genel yayın yönetmeniydim. Musa Anter’in yazıları herkes dikkate almalı. Musa Anter sadece bir şiir yazdığı için idamla yargılanmış bir isimdir. Musa Anter’in ışığından yararlandık biz. Ne mutlu bize ki Musa amca gibi bir öncünün devamcısı olduk. Musa amcanın başına gelen her şey bizim arkadaşlarımızın başına geldi. Biz bu devleti biliyoruz bu devlet de bizi bilsin artık. Biz  gazete çıkarıyoruz. 29 yıldır biz gazete çıkarıyoruz. 51 gazete çıkardık biz. Biz bunu bu devlete nasıl anlatacağız bombaladınız öldürdünüz biz bu gazeteleri çıkartacağız. Biz sağ oldukça dışarda oldukça çıkartacağız. Biz burada sıfırdan gazeteci arkadaşlar yetiştiriyoruz” dedi.

Gazeteci adaylarına önce insan olmaları gerektiğini belirten Hüseyin “Bizim gazeteci arkadaşlarımız daha sonra eş başkan oldular parti başkanı oldular. Bizim başımıza gelenlerin hiçbirine biz üzülmüyoruz. Çünkü Kürt halkının başına ne gelirse muhaliflerin başına o geliyor. Biz onların aynasıyız. Siz istedikçe biz bu gazeteyi çıkartacağız” dedi.

Daha sonra Kürt medyasını ve Musa Anter’i  anlatan sinevizyon izlenildi.

Daha sonra ödül törenine geçildi. Türkçe dalındaki ödülü “Çanak antenden virilese Kürt illerinde haber alma algısı” başlıklı ödülle gazete Karında’dan Bekir Kaya’ya verildi. Bekir’in ödülünü Ape Musa’nın oğlu Dicle Anter verdi.  Dicle Anter “Benim çocuklarım çoıktur derdi babam. Çocuklara babalarından miras kalır benim babamın mirasları da cezalar hapishaneler. Bunun altındaki emeğin ne olduğunu bilmek lazım. Mus Anter basın şeitleri fotoları yürürken Mus Ante’n fotoları açık diğer basın şehitlerinin fotolarına el konuldu ya da ters çevrildi. Bu insanlık dışı zulmü anlatmaya dilim yetmiyor. Onlar korkuyor. Korksunlar” dedi.

Daha sonra Bekir Avcı kısa bir konuşma yaptı. Bekir, “Aslında benim haberim inadı anlatıyordu. Bu Kürt halkının inadıydı. 90’lardan bugüne Musa Anter’lerden Kadri Bagdu’ya kadar hakikatı hem yazanları hem de okuyanların inadını anlatan bir haberdi. Ekip arkadaşlarımız için bu ödülü almak istiyorum. Bu ödülü zindanda olan kuzenim Mizgin Aksu adına almak istiyorum” dedi.

Bu ödülü anlamlı kılan Cumartesi Anneleri’nin mücadelesidir

Türkçe haber özel ödülü de Artı Gerçek’ten Rıfat Doğan’a verildi. Ödülünü gazeteci Hüseyin Aykol’dan alan Rıfat Doğan, “Bu ödüle beni laik gören bütün meslektaşlarıma teşekkür ederim Bu ödülü benim için anlamlı kılan Cumartesi Anneleri’nin mücadelesidir” dedi. Türkçe özel  haber ödülünün ikincisi de Birgün gazetesinden Uğur Şahin’e verildi. Uğur’un ödülünü de Yeni Yaşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Çağdaş kaplan verdi. Uğur Şahin de kendi gazetesine teşekkür etti.

Kürtçe haber dalında da jüri özel ödülünü de kazanan Zeynel Bulut İstanbul’da olmadığı için gazeteci Bilal Güldem aldı. Bilal’e ödülü Özgür Gazeteciler Cemiyeti temsilcisi Hakkı Boltan verdi. Gurbet Eliersöz Özel Haber ödülünü de Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Arjin Dilek Öncel’e de ödülünü Mezopotamya Kadın gazetecileri Platformu’nun sözcüsü Ayşe Güney verdi. Güney, “Burada olmanın anlamı tarifsiz. Bu ödül töreninde  olmak büyük heyecan verici onur verici. Burada olmak demek inatçı olmak demek. Biz bu inadı Cumartesi Anneleri’ni takip eden arkadaşlarımızda haber takiplerinde gazetecilerin gözlerine baktığımızda her yerde bu inadı görüyoruz. Onların gözlerine bakınca gazetecilik inadını görüyoruz.  Biz de artık kemikleşmiş bir cesaret var. Arjin de Urfa’da tek kadın gazeteci. Orada değerli bir habere imza attı bizim için çok değerli. Arjin’in bu başarısının bir nefer olacağına inanıyorum” dedi.

Arjin de “Kürt basının da yer almak oldukça zor bunun zorluğunu hep hissediyoruz. Ben bu haberi yaparken arkadaşlarım size ‘Siz delisiniz’ demişti. Evet biz deliyiz. Biz bu haberlerle birilerini teşhir ediyoruz onları da rahatsız ediyoruz Ben bu ödülümü  HDP’li İbahim  Ayhan’a adamak istiyorum” dedi.

Daha sonra fotoğraf dalında ödüle layık görülenlerden gazete Fersude’den Hayri Tunç’a Cumartesi Annesi Emine Ocak verdi. Emine “Çok heyecanlıyım ne diyebilirim” dedi. Hayri de ailesinin dışarda olduğunu hatırlatarak “Elbet kavuşacağız ödülümü Cumartesi Anneleri’ne ve gurbettekilere adıyorum” dedi.

Torunların gazeteciliğini devam ettiriyor

Fotoğraf dalındaki diğer ödül de Cumhuriyet gazetesinden Vedat Arık’a verildi. Arık’ın ödülünü HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan verdi. Buldan “Musa Anter’in ıslığından korkan bir tetikçinin hedefi ile Musa Anter’i kaybettik. Sevgili Musa amca halen senin doğduğu köylere halen kurşunlar yağıyor. Ama şunu bil ki Musa amca senin çocukların torunların senin gazeteciliğini devam ettiriyor. Ödül alan tüm gazetecilere başarılar diliyorum hepsinin kalemine makinesine sağlık” dedi. Vedat Arık da “Ödülümü çalışma arkadaşlarıma adıyorum. Ayrıca Cumartesi Anneleri’ne ve cezaevindeki gazetecilere adıyorum” dedi.  Fotoğraf dalındaki diğer ödülü de Nazım Daştan aldı. Ancak Nazım İstanbul’da olmadığı için ödülünü onun adına gazeteci Sadık Topaloğlu aldı. Topaloğlu’na ödülü CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu verdi. Sezgin “Musa Anter’in her zaman şık ve önemli bir isimdi. Mahkemeye gelmişti O devlet Güvenlik Mahkemesi’nde(DGM) yargılanıyordu ve mahkemeyi yargıladı. Bir gün telefon geldi ve Diyarbakır’daki morga gittik. 25 yıl sonra Dicle ve ben Ankara Adliyesi’nde katillerin peşindeyiz. Şu bilinsin ki bu hakikat arayışçılarının geleneğidir. Birçok bedel ödedi. Bu bedeli ödeyen tüm gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum. Biz var oldukça hakikat hakkı da devam edecek” diye konuştu.  Sadık da “Nazım şuan Rojava’da yeni bir yaşamın doğduğuna tanıklık ediyor. Afrin’de ciddi bir katliam yaşandı bu katliamı karşı faşizme karşı hakikati kadrajına sığdırmaya çalıştı. Musa Anter’in yolundan ilerlemek her gazeteciye nasip olmuyor. Tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.

Son olarak karikatür dalındaki birinci olan Özgür Evran’a ödülü verildi. Ancak kendisi burada olmadığı için özgür yerine ödülü öğrencisi aldı ve teşekkür etti. Diğer karikatür ödülünü  de Beşir Geroğlu aldı. Beşir de, “Bu anlamlı günde burada olduğum için çok gururluyum. Bu anlamlı günün organizasyonunda yer alan herkese teşekkür ederim” dedi.

Dayanışmayı büyütmek gerek

Son olarak da bu yıl ki özel ödül Cumartesi Anneleri’ne verildi. Bu sırada Cumartesi Anneleri  ve HDP Eş genel başkanı Pervin Buldan sahneye çıktı.  Cumartesi Anneleri’nin ödülünü de Nimet Tanrıkulu verdi. Nimet de “Bizim yol yürüyüşümüz beraber başladı. 95’de bu coğrafyada kaybedilen tüm insanlar için Galatasaray’a gidip oturduk 23 yıldır bu mücadele sürüyor. Galatasaray’ın bizim için anlamı bir hafıza mekanıdır kayıp yakınları çin de kayıplarının anlamını taşıyor. Şimdi de yeni bir saldırı karşısındayız. Bu saldırıları susturma çabası ile yürütüyorlar. Bu saldırılar topyekün bir saldırı olarak devam ediyor. Toplumun tüm kesimleri direniyor ama Cumartesi Anneleri de direniyor. Bulunduğumuz tüm alanlarda dayanışmayı büyütmek gerek. Musa Anter bize direnme geleneğini bıraktı. Direnişi birlikte büyütmek dileği ile” dedi.

Daha sonra da Emine Ocak konuştu. Emine, “Galatasaray başladı zulümle başladı zulümle de bitiyor. Musa Amca’ya da teşekkür ederim” dedi.  Cumartesi Annesi Hanife Yıldız da “Biz bugün güçlüysek bunun nedeni gazetecilerdir. İyi ki vicdanlı gazeteciler var. Onlar var oldukça biz de var olacağız” dedi. Berkin Elvan’ın ailesi adına konuşan babası Sami Elvan da tutsak gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.

Ödül  töreni alkışlarla sona erdi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu