Merhaba
Yine dolu dolu bir sayı ile karşınızdayız. Gazetemizin bu sayısında önceki sayıdan devraldığımız dosya konularına devam ediyoruz. İş kolu istatistiklerinin açıklanmasıyla onlarca sendika baraj altında kalacağı daha sonra da TİS yetkisini kaybedeceği belli olmuştu. İşçi sınıfının mücadelesini doğrudan etkileyen bu gündemi özellikle taşerona karşı mücadele veren sendikalarla tartışmak istedik. Bununla birlikte çeşitli işçi direnişlerini ziyaret ederek son durum hakkında birer söyleşi gerçekleştirdik. İşçi sınıfının mücadelesine mütevazi bir katkı anlamında, AKP’lilere, Türk-İş-Belediye-İş Genel Merkezine ve türlü oyunlarına rağmen DDSB listesinin Belediye-İş 2 No’lu Şube’de kazandığı seçimleri söylemeden geçmeyelim.
Devletle Kürt Ulusal Hareketi arasında devam eden görüşmeleri bugüne kadar egemen sınıfların yaklaşımları cephesinden analiz ettik. Gazetemizin yorum sayfasında bu içerikte bir yorumla birlikte bizim meseleye nasıl baktığımıza dair bir yazıya yer veriyoruz. Buna paralel Suriye Kürdistanı’nda TC’nin Kürt halkına yönelik ambargosunu kırmak ve dayanışmayı büyütmek amacıyla Göç-Der ve Ceylanpınar Belediyesi’nin öncülüğünde başlatılan, HDK tarafından da sahiplenen kampanyaya daha yakından bakalım istedik. Ve tabii ki HDK heyetinin maruz kaldığı faşist saldırı…
Emekçi halkımızın gündeminden düşmeyen Kentsel Dönüşüm ilgi alanımız olmayı sürdürüyor. Benzer biçimde Antakya, Çanakkale ve birçok bölgede köylülerin çevreyi katledenlere karşı tepkilerine kulak kabarttık. Siyanürlü altın işletmeciliği, termik santraller ve HES’ler üzerine TMMOB’tan Cemalettin Küçük’ten görüş aldık.
Gazetemizde bu sayıda birçok bölgeden elimize ulaşan okur mektuplarını bulaşacaksınız. Düzenli bir şekilde gerçekleştirdiğimiz okur toplantılarının okurlarımızda gazetemize yönelik ilgiyi arttırdığı bir gerçek. Önceki sayımızda yayımlanan “yaratıcı yazarlık atölyeleri” yazısı üzerine bir okurumuzun gönderdiği polemiğin gazetemizdeki canlılığı artıracağını düşünüyoruz. Okurlarımızın benzer polemiklerine açığız.
Bu arada polisin de okurlarımız üzerindeki “ilgisinin” arttığını söyleyelim. İstanbul’dan Mersin’e birçok ilde polis okurlarımızın ailelerini arayarak “çocuklarınıza sahip çıkın” çağrısı yapıyor. Amed’de 19 yaşındaki Şahin Öner’i panzerle ezerek katleden polisin “insan sevgisi” her şeyi anlatıyor. Devlet, gazetemizin sahiplenilmesini ve halkımıza ulaşmasını engellemek için “gece gündüz” çalışıyor. Ancak bu yoğun mesaisi okurlarımız tarafından gazetemizin daha fazla sahiplenilmesi ile yanıtlanıyor/yanıtlanacak.
Hedef kitlemize daha sistemli bir şekilde ulaşmak adına başlattığımız abonelik kampanyasının başarısıda bu anlamda okurlarımızın sahiplenmesine bağlı. Gazeteyle gittiğimiz her yere, abone formlarımız götürerek okurlarımızı abone yapmalıyız. Gazetemizde 6. bölümü yayımlanan “Şovenizm, Uluslaşma ve TC’nin Ortaya Çıkışı” başlıklı yazı hakkında birkaç söz söyleyelim istiyoruz. Şovenizm ve onun devlet tarafından nasıl kullanıldığı, yeniden üretildiğini TC’nin kuruluşu bağlamında ele alan yazının tüm okurlarımız için önemli bir kaynak olacağını düşünüyoruz. Yazı dizisinin bütünlüklü bir şekilde ele alınarak üzerinde tartışma yürütülmesi faydalı olacaktır. Ve elbette 8 Mart’a giderken emekçi kadınların sorunlarına ve direnişlerine kulak vermemek ve bundan öğrenmemek de olmaz!
Başarılar/Serkeftin
Güncel
