GüncelManşet

(Video) Adın Önde Kalmayacak Kanın Yerde!

40 yıl önce çaktığı kıvılcımın yaktığı ateş bugün tüm kızgınlığıyla devam ediyor. Elbette ki her geçen yıl biraz daha keskinleşmektedir. Düşmana karşı öfke, her geçen gün devrime duyulan inaç ve devrime atılan adım daha da sağlamlaşmaktadır.

Çünkü sistem saldırılarının dozajını artırarak devam ederken, önder yoldaşın çizdiği yolda, ortaya koyduğu ideoloji güncelliğini korumaktadır.

Bunu bugün Kürt ulusal meselesinden de rahatlıkta göüyoruz.

Bugün bu iki keskin yanı görmekteyiz. Yoldaşı katledilişinin 40. yılında anmak için başlattığımız kampanya çerçevesinde yürüttüğümüz bir dizi çalışmayla bir kez daha Kaypakkaya’nın güncelliğini koruduğunu hem sistemin bu ideoloji ve tüm toplumsal muhalefete olan tahmmülsüzlüğünün bir kez daha hatırlamış olduk.

Bu çalışmanın eylem ve etkinliklerin duraklarından biri olan 18 Mayıs Taksim eylemi bu durumu kanıtlamıştır. Partizan ve DHF tarafından yapılan çağrı ile bir araya toplanan çeşitli, devrim, demokrat kurumlar önder yoldaşı anma vesilesiyle güzel bir devrimci dayanışma örneği ortaya koymuş oldu.

“İbrahim Kaypakkaya’yı anmak onurdur” sloganları çatışmalar başladığında sokak aralarında “Katil devlet hesap verecek” sloganlarıyla birleşerek devrimcilerin düşman karşısındaki omuz omuza mücadelenin ruhuna uygundu. Benim en çok dikkatimi çeken noktalarından biri oldu.

Çatışmaların yaşandığı her sokakta isyanın birleşen ruhu vardı. Her sokak başı yüzlerce polis tarafından panzerle kapatılmış, daha kitle toplanmadan polisin psikolojik “üstünlük kurmak!” amacıyla yürüyüşe hazırlanmadan “stratejik” hamlesi pek bir işe yaramamış oldu. Sokak sokak çatışmalar sürerken, her sokak savaş alanına dönmüşken kitlenin ısrarını bileyen şu yankı yer buldu; “Yaşasın devrimci dayanışma“

kaypakkaya çorumm 2013Aynı zamanda Taksim’in hemen tüm alanına yayılan çatışmalarda ortak düşmana karşı koyuşun ve aynı zamanda çeşitli mücadele biçimleri kendine yer buldu. Tarlabaşı’nın ara sokaklarında “Katil devlet hesap verecekti”, Şişhane tarafından devrimci mücadele omuz omuza yürüyecekti, İstiklal caddesine çıkan diğer kitle “and olsun adını, şan olsun andını yaşatacağız” diyerek Taksim’e çıkarak Önder Yoldaşı anmanın ısrarını ortaya koyacaktı.

Başından beri yürüttüğümüz kampanyanın bir çok ayağı vardı. En önemli ayaklarından biri yoldaşın 40. yılında en geniş şekilde, en geniş kitle ile anmaktı.

Bu çerçevede hem merkezi hem semtlerde çeşitli çevrelerle ,çeşitli etkinliklerle anmalar yapıldı. Diğer bir yanı sistemin korkularını büyüterek onun ideolojisinin hem kendimiz için kitlelere tanıtmak ulaştırmak amacıyla güncelliğini yapabilmekti.

Gerek imza kampanyası, gazete ilanları tv programları ve çeşitli çevrelerle yoldaşı anma etkinlikleri ile kamuoyunda Kaypakkaya’yı konuşmuş olduk. Bir kişi daha bu değerl , saklanmaya çalışılan meşaleyi öğrenecekti.

Tüm bunları başarılı bir şekilde sonuçlandığını düşünüyorum. Bir süre daha çeşitli panel ve eylemler ile devam edecek olmasına rağmen kampanyanın finali 18 Mayıs ve Çorum’da mezarı başında kitlesel anma yapmaktı.

kaypakkaya çoruum 201318 Mayıs Taksim yürüyüşünün engelleneceği ve çatışmalar olacağı malüm “vali kararı” ile açıktı. Dolayısıyla Taksim’de yoldaşa layık, ardıllarına yakışır , savaşarak anmalıydık ki bu konuda da başarılı bir direniş ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.

Elbetteki pek çok eksiğimiz olmuştur, ancak burada esas olan devletin “stratejik” ve “ fiziksel” “üstünlüğüne” rağmen çatışmalar geniş bir alana yayılmış ve büyük bir ısrarla Taksim Meydanı’na çıkmış olmak oldukça önemli ve değerlidir.

Çorum’da çoşku vardı!

Her yıl yapılan mezar başındaki anmaya bu yıl özel bir anlam yükledik. Çünkü yoldaşı mezarı başında 40. yılında kitlesel anmak yılına atfen önem arz ediyor.

Yoldaşa birkez daha devrim sözü verecektik.

Evet bugün mezarı başında önder yoldaşa ve halka devrim sözümüzüğ yineledik. Herkeste coşku olduğunu, diğer illerden gelen yoldaşların da yürütülen merkezi kampanyanın etkisini hissetiklerini gördüm.

Kitle sloganlar atarken, mezarı başında gözlerin yaşla dolması görülmeye değerdi.

Hem mutluluk hem sorumluluk aynı zamanda duyulan iki duygu olunca tarifi zorlaşıyor.(Bir Ö-G Okuru)

 

 

 

 

 

[widgetkit id=111]

 

 

 {youtube}http://www.youtube.com/watch?v=SJAL7Nw2KVw&feature=youtu.be{/youtube}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu