Makaleler

AKP TMMOB’u Yutmak İstiyor

AKP hükümeti yıllardır elindeki devlet ihaleleri ve diğer olanaklarını kendisini iktidara taşıyan sermaye gruplarına aktararak bunları palazlandırmaktadır. 2B Yasası, Kentsel Dönüşüm Yasası, Büyükşehir Yasası gibi yasal düzenlemeler ile sermaye sınıfına yeni rant alanları açıyorken, bir yandan da “Kamu İktisadi Teşekkülü” olan kurumlar özelleştirmeler yoluyla bu sermaye gruplarına peşkeş çekiyor. Koç ve Ülker ortaklığının konsorsiyumuna peşkeş çekilen otoyolların 25 yıllığına kullanım hakkının devri de bu peşkeşin son örneklerinden biri olarak gösterilebilir.

Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) bir demokratik kitle örgütü olarak AKP hükümetinin gerek yasalar, gerekse özelleştirmeler yoluyla yaptığı bu talana karşı hem demokratik protesto yolları ile hem de bir meslek örgütü olarak yasalardan kaynaklı haklarını kullanıp burjuva hukukun el verdiği oranda bir direnç göstermektedir. AKP sermayenin palazlanması yolunda dikensiz bir gül bahçesi istediği içindir ki TMMOB’un mevcut durumunu tasfiye etmek istemektedir. Zira bu meslek kuruluşu, bazen Maden Mühendisleri Odası aracılığı ile doğaya ve çevre köylere zarar veren altın aramalarına, bazen İnşaat Mühendisleri veya Çevre Mühendisleri Odası vb. alt odaları aracılığı ile HES’lerin yapımına, bazen İnşaat Mühendisleri Odası aracılığı ile otoyol ihalesindeki yalanlara karşı koyup, bazen bu rant kapılarını hukuki yollarla engelleyerek, bazen de halka gerçekleri teşhir ederek AKP hükümetini, istediği hızda istediği rantı dağıtmasına az da olsa engel olabilmektedir.

Hükümet bu alanda dikensiz gül bahçesi yaratma hevesiyle, 4. Yargı paketi kapsamında çıkartmak için çalıştığı “Yapı Denetimi Torba Yasası” adlı yasa ile TMMOB’un bu niteliğini tasfiye edip kendi denetimine almak ve ehlileştirmek istiyor. Bu yasa ile TMMOB “Serbest Piyasa Ekonomisi” içinde çalışıp hareket eden bir denetim şirketine dönüştürülmek istenmektedir. Böylece ranttan pay alma karşılığında bu örgütlenmenin madenlerin, ormanların, meraların, köprülerin, karayollarının satılıp özelleştirilmesine sessiz kaması hedeflenmektedir. Bu yasa sade yozlaştırmayı, ranta dâhil etmeyi ve böylece satın almayı kapsamıyor. Bu yolla satın alınamayanlar yasa ile getirilen “Nispi Temsil Sistemi” gibi yeni uygulamalar ile etkisizleştirilecektir. Diğer yandan bu tür TMMOB’un işleyişini değiştiren yasa maddeleri ile sistem ihtiyaç duyduğunda meslek örgütlerinin işleyişlerini kilitleme ve karar alamaz duruma getirme olanaklarına kavuşmaktadır. Saldırıyla amaçlanan sadece şu an rahatsızlık duyulan bir örgütlenmeyi dağıtmak değildir. Amaç bu örgütlenmeyi tamamen ele geçirip, sistemin içine çekip sömürü çarkının bir dişlisi haline getirmek ve ihtiyaç duyduğunda da devre dışı bırakabilmektir.

 

TMMOB Halkın Demokratik Muhalefetinin Bir Parçası Olarak Kalacaktır

Hükümet “Yapı Denetimi Torba Yasası” ile birçok kuşu vurmayı hedefliyor. Öncelikle TMMOB tek bir demokratik kitle örgütü değildir. Farklı bir çok Mimar ve Mühendis Odası’nın çatı örgütüdür. Yasa ile tüm bu alt örgütlenmeler hedeflenmiş durumdadır. İkinci olarak, TMMOB yasası daha önce çıkarılan rant dağıtma yasalarının tamamlayıcısı ve devamı niteliğindedir. Bu yasa 2B yasası, Kentsel Dönüşüm Yasası ve Büyükşehir Yasalarını tamamlamakta, bu yasaların pratikteki uygulanışının denetleyicilerini ranta ortak ederek veya olmadığında karar alamaz duruma getirerek devre dışı bırakmaktadır. Üçüncüsü, TMMOB mevcut haliyle halkın demokratik muhalefetinin içinde yer almaktadır. Yasanın geçmesi ile denetimden rant elde eden bir şirkete dönüşmesi hedeflenmektedir. Böylece TMMOB halkın muhalefetinin bir parçası olmaktan çıkarılıp sömürü çarkının bir dişlisi yapılmak istenmektedir. Elbette ki bu bir yasa çıkarmakla ulaşılabilecek bir hedef değildir. Halkın yanında yer alınıp alınmayacağını yasalar değil insanların bilinçleri ve direnişleri belirler. Diğer yandan bu gerçeklik, devletin hedeflerini görmemizi ve bunları önemsememizi engellememelidir.

AKP iktidarda kalabilmek için aykırı her sesi kendisinin yanına almaya, olmazsa susturmaya, o da olmadığında boğmaya kalkmaktadır. HAS Parti gibi aynı ruha sahip olup dışarıya karşı farklı göründüklerini kendi bünyesine katması da, Başbakanın hedefine aldığı birçok gazetecinin sessiz sedasız yaman demokratlıklarını bir köşeye bırakıp roman yazma dönemleri de, ODTÜ ve üniversite öğrencilerine yönelik saldırılarda iktidar hırsının pratikteki yansımaları olarak karşımıza çıkıyor. Aynı hırs bazen karşısındaki muhalif gücün içini boşaltarak, niteliğini değiştirerek saldırılarını gerçekleştirir. Ve bunu da çoğunlukla burjuva hukuk sistemini devreye sokarak yapar. TMMOB’a yönelik saldırıda da bu yola başvurulmaktadır. TV sahiplerini dizilere, haberlere, gazete sahiplerini köye yazarlarına karşı harekete geçmeye çağıran zihniyet, ODTÜ’de her türlü yalanla, öğrencilere gaz ve copu devreye sokan zihniyet, TMMOB’u etkisizleştirmek için 4. Yargı Paketi’nde torba yasası çıkarmak isteyen zihniyettir. Halkın demokratik muhalefetinin içinden bir parçayı çekip almalarına, gözaltına alınmak istenen bir öğrencinin kollarına girip etten duvar örercesine direnmeli, halka ait olanın iktidarca yutulmasına göz yummamalıyız.

(Bir ÖG okuru)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu