İstanbul: Yaklaşan seçim süreciyle birlikte partiler propaganda çalışmalarına hız verirken AKP’de seçim çalışmalarına “Yalanlar Kitabı” ile sürdürüyor.
Seçim stantlarında dağıtılan “Herkes Bu Gerçekleri Bilmeli- Gezi Olayları ve 17 Aralık Operasyonu” başlığı taşıyan kitapçık ile birlikte AKP’nin Gezi İsyanı’na kara çalma çabası açıktan sürerken, 17 Aralık operasyonu sonrası açığa çıkan pisliği, halka kendi “yalanlarını” dayatarak aşma derdini bir kez daha belli ediyor.
Kitap Gezi İsyanını Türkiye’yi çekemeyen dış güçlerin oyunu şeklinde nitelendirirken, Gezi ile hükümetin yıkılmadığını ve bunun için de Yolsuzluk Operasyonlarının gerçekleştiğini savunuyor. İşte “Yalanlar Kitabı” ndan birkaç yalan örneği:
– Kitabın giriş bölümünde Gezi İsyanının amaçları; Türkiye’nin önünü kesmek, Hep yoksul bir ülke olarak kalmasını sağlamak, istikrarını bozmak ve “yeni Türkiye”nin mimarı R.T. Erdoğan’ı devre dışı bırakmak şeklinde anlatılıyor.
– Kitapta Gezi İsyanının arkasındaki güç olarak, faiz geliriyle doldurmaya alışmış, devlete yüksek faizli borç vererek servetlerine servet katan ve darbecilere, cuntacılara yaralanan ve milletin özgürleşmesini ve zenginleşmesini çekemeyen “seçkin ağababalar” olarak gruplandırılıyor.
– Milliyetçi algının doğal sonucu olarak dış düşman yaratma ihtiyacı güden AKP, Gezi İsyanının da Amerika’daki Amerikan Girişimcilik Enstitüsünde (AEI) kurgulandığını ve 2007’de planlanan Hudson Planı’nın parçası olduğunu iddia ediyor.
– Yaşanan eylemliliklerin CHP ile alakalı olduğunu iddia eden AKP, CHP’li belediyelerin Gezi’de görev yaptığını ve CHP’li milletvekillerinin eylemcilere para dağıttığı safsataları da kitapta yer alıyor.
– Ek olarak kitapta bazı iş adamlarının eylemlere destek verdiği iddialarının yanı sıra, eylemler sürecinde katledilen, darp edilen ve yaralananların fotoğrafları da “yalan haber” şeklinde medyaya yeniden servis ediliyor.
“İsrail’i Rahatsız Etti ve Hedef Seçildi”
Gezi isyanı ile ilgili olarak “AKP’nin Yalanları” bu şekilde özetlenebilirken, basılan kitapta ise eylemlerin faturasını millete ödetildiği ve bunun “plan”ın parçası olduğu iddia ediliyor.
Gezi İsyanı’nın hükümette açtığı gedikler kapanmadan gerçekleşen Yolsuzluk Operasyonları sonucu ortaya çıkan ve AKP’nin merkezinde durduğu rüşvet ağı ile ilgili değiniler de kitabın deşifreye niyetlendiği diğer “yalanlar”:
– Kitapta Yolsuzluk operasyonlarının hedefi olarak, Türkiye’nin prestijinin uluslar arası alanda küçük düşürülmesi olarak anlatılırken, rüşvet ve kara para aklama pratikleri ile gündemleşen Halk Bankası ile ilgili olara da; “İran ve Irak ile yaptığı ticaretin büyüklüğü sonucu İsrail’i rahatsız etti ve hedef seçildi” deniyor.
– Çalınan paralarla ve ortaya çıkan milyon dolarların döndüğü rüşvet ağıyla ilgili hiçbir net açıklamanın olmadığı kitapta iğse Yolsuzluk operasyonları “paralel devlet” bağı içerisinde CHP’nin desteğinde ve vesayetçilerin ürünü olarak lanse ediliyor.
– Operasyonların, AKP’nin İcraatlarını baltalamak kaygısı taşıdığı belirtilen açıklamada AKP’nin projeleri sayılarak Yolsuzluk Operasyonları 28 Şubat’ın, 12 Eylül’ün bir devamı olarak vurgulanıyor.
– Yolsuzluk Operasyonlarının ardından binlerce görevden alma yaparak kendi vesayetini kurumsallaşma adımlarını hızlandıran AKP, Yolsuzluk operasyonlarını ise “paralel” devlet üzerinden vesayet derdi olanların ürünü olduğunu belirterek buna karşı direnen “sağlam irade” Recep Tayip Erdoğan’ın yıkılmadığını belirterek bitiriyor.
Yolsuzluk Operasyonlarından sonra ortaya çıkan milyonlarca dolarlık rüşvet ağına dair sağlam bir açıklama yapmayan kitapçık; Gezi İsyanı’nda katledilen ve yaralananlar için ise manipülatif söylemler barındırarak AKP’yi aklama amacına uygun şekilde seçim masalarında propaganda materyali olarak dağıtılmaya devam ediyor. Gezi İsyanı’ndan ötürü hala tutuklu bulunanların olduğu ancak Ali İsmail’in, Abdullah’ın, Mehmet’in ve Ethem’in katillerinin ödüllendirildiği bir dönemde bu materyal bir kere daha AKP’nin yüzünü teşhir ediyor.
