Güncel

Barış için Akademisyenler, “Barış için bir bedel ödenecekse biz buradayız”

H. Merkezi: “Bu suça ortak olmayacağız” dedikleri için haklarında “örgüt propagandası” yapmak iddiasıyla dava açılan 13 akademisyenin duruşması İstanbul Adliyesi’nde görüldü.

“Bu suça ortak olmayacağız”  bildirisine imza attıkları için haklarında dava açılan 150’yi aşkın akademisyenin yargılaması devam ediyor.  Barışı savundukları için Terörle Mücadele Kanunu 7/2 maddesi gereğince 7 buçuk yıl hapis istemiyle yargılanan 13 akademisyen bugün (30 Ocak) Çağlayan’daki İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.

 

Aktan, “Biz buradayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz”

Duruşmaların öncesinde adliye önünde bir araya gelen akademisyenler ve dava takipçileri basın açıklaması düzenledi. Açıklamada ilk olarak Prof. Dr. Özdemir Aktan söz aldı. Aktan, TTB operasyonu ile ilgili, “Maalesef bu sabah TTB’nin Merkez Konseyi üyesi evlerinden ve işyerlerinden gözaltına alındı. Gözaltına alınmalarının nedeni de barış istemeleridir. Türkiye’de barış isteyenler yargılanıyor. Barış için bir bedel ödenecekse ve mücadele gerekiyorsa biz buradayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

 

“Neresinden bakarsak bakalım savaş bir halk sağlığı sorunudur”

Savaş bir halk sağlığı sorunudur” sözünü tekrarlayan Aktan, konuşmasına şöyle devam etti; “Savaşta insanlar sadece bomba ile kurşunlarla ölmezler. Savaşla birlikte insanlar yerlerinden, köylerinden, yaşadıkları yerlerinden olurlar. Savaşla birlikte salgın hastalıklar çıkar, insanlar aç kalır, ısınamazlar, beslenemezler, yeterli suya erişemezler. Neresinden bakarsak bakalım savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedi.

Akademisyenlerin bugünkü davalarına, Fransa İnsan Hakları Ligi, Uluslararası Politik Psikoloji Cemiyeti, İsrail-Filistin Eşitlik için Akademisyenler Platformu üyeleri de destek verdi. Açıklamanın ardından duruşmaları takibi için Adliye’ye giriş yapıldı.

 

“İddianame bize şöyle bir baskı uyguluyor; Sadece devletin verdiği bilgiler doğrudur”

10.00 İlk olarak Marmara Üniversitesi’nden emekli Prof. Büşra Ersanlı’nın duruşması görüldü. Ersanlı, “Sorgulamam gereken merci devlettir. Rahatsız olduğum konuda devleti eleştirmek benim hakkımdır. Bildiri, devleti tekrar barış alanına çekmeyi hedefleyen toplu bir nidadır.  Tek bir doğruya zorlanmak ifade özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırır. İddianame bize şöyle bir baskı uyguluyor: Sadece devletin verdiği bilgiler doğrudur. Bir hukuk devleti böyle bir zorlama uygulayamaz. Suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum” dedi.

Avukatlar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2016/65 nolu dosyanın istenmesini ve birleştirilmesini talep etti.

 

Savcı, talep gelmeden “beraat” reddi verdi

Savcı, duruşma sırasında avukatın derhal beraat kararı olmamasına rağmen “derhal beraat talebinin reddi” ve 301. Madde ile ilgili mütalaa verdi. Avukat, derhal beraat talebinde bulunmadığını, 301 madde ile ilgili izin istemediğini belirterek talepleriyle ilgili olmayan kısımların çıkarılmasını istedi. Savcı değiştirmedi. Hakim, kararında 13. ACM’deki dosyanın istenmesi talebini reddetti. Dava 5 Nisan’a ertelendi.

 

“Tamamen bir barış çağrısı olduğu açıktır”

10.28 İkinci olarak Özyeğin Üniversitesi’nden Yasemin Gülsüm Acar’ın duruşması görüldü. Acar, savunması için ek süre talep etti. Avukatı, “Bildiri sivil ölümlerinin durdurulmasına yönelik bir çağrı niteliğindedir. Tamamen bir barış çağrısı olduğu açıktır. ‘Akademisyen sıfatı taşıyan kişiler’ ifadesinin kullanılması da amacını aşmaktadır” dedi. Acar için “derhal beraat” talep eden avukatın talebi reddedilirken, dava 23 Şubat’a ertelendi.

10.44 Üçüncü olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Stefo Benlisoy’un duruşması görüldü. Avukatı, 13. ACM’deki dosya ile ciddi şekilde irtibat olduğunu, birleştirme talebi olduğunu ancak mahkemece bu talep yerinde görülmezse de eylemlerin aynı olması nedeniyle farklı hukuki kararların verilebileceği düşünülerek bekletici mesele yapılması gerektiği talebinde bulundu. Dava 23 Şubat’a ertelendi.

11.00 Dördüncü olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Ahmet Atıl Aşıcı’nın duruşması görüldü. Aşıcı’nın yurtdışında görevli olduğu kendisine tebligat yapılamadığı kayda geçildi. Avukat iddianameye yönelik değerlendirmesini sundu. Dava 17 Temmuz’a ertelendi.

Duruşmalara kısa bir ara verildi.

11.48 Beşinci olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden emekli Prof. Dr. Ayşe Erzan’ın duruşması görüldü. Avukat, “Birleştirme talebimizi tekrar ediyoruz. Bu dosyalar fiilen birleşmiştir, hukuken ayrıdır. Eğer dosyalar birleşmiş olsaydı, şimdi size şu sözleri söylüyor olacaktım; ‘Benden önce söz alan arkadaşlarıma katılıyorum. Mahkemenizin derhal beraat kararı vermesinin önünde herhangi bir engel yok. Bildiride şiddeti öven, güzelleyen bir ifade yok. İddianamenin bildiride söylenenle gerçeklik arasındaki bağı araştırması gerekir” dedi.

12.08 Avukat, usule dair itirazlarını ulusal ve uluslararası mahkeme kararları çerçevesinde gerekçelendirdi, zapta geçirdi. Dava 23 Şubat’a ertelendi.

 

“Bir suç olmadığı için bir savunmaya da gerek olmadığını düşünüyorum”

12.20 Altıncı olarak Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özdemir Aktan’ın duruşması görüldü. Aktan, “Bir suç olmadığı için bir savunmaya da gerek olmadığını düşünüyorum” dedi. Duruşma sona erdi. Dava 21 Şubat’a ertelendi.

12.22 Yedinci olarak Marmara Üniversitesi’nden Nesrin Sungur Çakmak’ın duruşması görüldü. Kimlik tespitinin ardından önceki avukatlar ile aynı taleplerin iletilmesinin ardından duruşma sona erdi. Dava 21 Şubat’a ertelendi.

12.22 Sekizinci olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Tuba Kıyan’ın duruşması görüldü. Kıyan’ın yurdışında olduğunun kayda geçirilmesinin ardından duruşma sona erdi. Dava 17 Temmuz’a ertelendi.

İşsizim

12.29 Dokuzuncu olarak Marmara Üniversitesi’nden Emre Tansu Keten’in duruşması görüldü. Kimlik tespiti sırasında mesleği sorulan Keten, “İşsizim” diyerek cevap verdi. Keten sözlerine şöyle devam etti:

İddianamedeki bütün suçlamaları kesinlikle reddediyorum. Akademisyenler, siyasi alandaki aktörlerin yanlışlarını dile getirdikleri sürece işlerini yapmış olurlar”.

Avukat, “Bildiride şiddete yönelik hiçbir çağrı yoktur, aksine şiddetin son bulmasına yönelik bir çağrı söz konusudur. Devlete yönelik eleştiriler sert ya da rahatsız edici olabilir, yine de ifade özgürlüğü kapsamındadır. Benden önceki avukat arkadaşlarımın önceki duruşmalarda aynı taleplerde bulunduğunu, bunların reddedildiğini görüyorum. Bu avukat olarak benim durumumu da etkiliyor ve adil yargılamanın ihlaline varacak koşullar oluşturuyor” dedi.

Duruşma sona erdi. Dava 6 Nisan’a ertelendi.

12.53 10 olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Gülay Kılıçarslan’ın duruşması görüldü. Kılıçarslan’ın yurtdışında olduğu kayda geçilerek duruşma sona erdi. Dava 17 Temmuz’a ertelendi.

12.55 11.olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Didem Çınar Ünal’ın duruşması görüldü. Ünal’ın yurtdışında olduğu kayda geçilerek duruşma sona erdi. Dava 17 Temmuz’a ertelendi.

12.57 12. olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nden İrfan Emre Kovankaya’nın duruşması görüldü. Kovankaya duruşmaya katılmadı. Avukatı Sevgi Epçeli Arslan mazeretini bildirerek süre istedi. Bir sonraki duruşma 23 Şubat’ta görülecek.

13.03 Son olarak Marmara Üniversitesi’nden Canan Özdil’in duruşması görüldü. Özdil, kimlik tespiti sırasında doktora öğrencisi olduğunu belirterek, “Herkesin bildiği üzere, böyle çatışma dönemlerinde en çok zarar gören kadınlar, çocuklar, hayvanlar ve tabiattır. Hiçbir şiddet çağrısı içermeyen metni çatışmasızlık dönemine dönülmesi için imzaladım” dedi.

Avukat usule dair itirazlarını dile getirdi. Başka bir avukat ise, Özdil’in duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Duruşma sona erdi. Dava 6 Nisan’a ertelendi.

 

Kaynak: sendika.org

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu