Yüzlerce polis ve güvenlik gücünün gözleri önünde Vietnamlı işçilerin ve mültecilerin bulunduğu bir binaya yüzlerce Neonazi’den oluşan bir grubun saldırısıyla yaşanan katliamın 30. yılında ATİF bir açıklama yayımlayarak o günden bugüne bir şeyin değişmediğini söyledi.
ATİF’in açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
Rostock Lichtenhagen’deki faşist saldırı, sığınmacıların ve göçmenlerin evlerine yapılan yüzlerce saldırıdan sadece biriydi. Bu 30 yılda 200’den fazla anti-faşist ve göçmen kökenli insan faşist saldırılar sonucu hayatını kaybetti. Faşist terör dalgası, aşırı sağcıların militarizasyonu, Alman polisinin ve güvenlik güçlerinin içinde faşist, Neonazi birimlerinin olması ve diğer birçok olay, ırkçılığın Alman devleti tarafından bizzat beslendiğini doğruluyor.
NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü) davasında dahi, devletin ve ordunun içinde görev yapan birçok ismin olması, dava dosyalarının ciddi bir kısmına devlet tarafından erişim yasağı getirilmesi, yapılan saldırının devlet destekli olduğunu en somut örnektir. Almanya’da uzun zamandır faşistlerin, ırkçıların ve polisin saldırılarından hiçbir anti-faşist, göçmen kökenli insan kurtulamadı! Sadece son on gün içinde, polisin tarafından göçmen kökenli dört kişi öldürüldü.
Dortmund’da 11polis tarafından toplu saldırıya uğrayan ve silahla beş el ateş edilerek öldürülen 16 yaşındaki Senegalli Mouhammed’in davası hala sürmekte. Bu güvenlik güçlerin göçmenlere yönelik ırkçı saldırılarının bir göstergesidir.
Faşizm ve ırkçılıkla mücadele bugün her zamankinden daha önemli!
Biz ATİF (Almanya’da Türkiyeli İşçiler Federasyonu) olarak Rostock, Lichtenhagen, Mölln, Solingen, Hanau ve daha birçok şehirde gerçekleştirilen faşist saldırıyı bir kez daha kınıyoruz.”
ATİF açıklamanın sonunda yerli ve göçmenleri bu saldırılara karşı ortak mücadeleyi büyütmeye çağırdı.
