EmekGüncel

Özak direnişi İstanbul’da: ‘Biz kazanacağız, karşımızda kim varsa kaybedecek’

Direnişi İstanbul’a taşıyan Özak Tekstil işçileri Marmaray Zeytinburnu İstasyonu’nda toplanarak, Özak Holding önüne yürüdü. Direişlerini burada kararlılıkla sürdüreceklerinin mesajını veren işçiler, "Biz kazanacağız, karşımızda kim varsa kaybedecek" dedi.

Urfa 1’inci Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren ve yaklaşık 700 çalışanı olan Özak tekstil fabrikasındaki 450 işçi, bağlı olduğu sendikadan istifa edip, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’na (BİRTEK-SEN) geçmiş ve fabrika yönetimi 7 çalışanını işten çıkarmıştı. Arkadaşlarının sendika değişikliği nedeniyle işten çıkarılmasına tepki gösteren diğer işçileri ise 27 Kasım’da iş bırakarak direnişe başlamıştı.

Özak Tekstil’de çalışan işçiler, sendikal hakların tanınması ve fabrikadaki çalışma koşullarının iyileştirilmesi için 57 gün önce başlattıkları direnişi, holdingin merkezinin olduğu İstanbul’a taşıdı. Marmaray Zeytinburnu durağında buluşan işçiler, Kazlıçeşme’deki Özak Holding binasına doğru yürüyüşe geçti. Eyleme aralarında Partizan’ında bulunduğu çok sayıda devrimci-demokrat kurumun destek verdi.

İşçilerin örgütlü olduğu Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) öncülüğünde başlatılan yürüyüş sloganlarla holding binasının önünde sonladı.

‘Biz kazanacağız’

Burada ilk sözü işçi Yıldız Bağcı, Özak’a ait iş yerini göstererek “Buranın her tuğlasında emeğimiz var” dedi. Bağcı, “Biz patronu zengin eden Özak işçileriyiz. Biz insan gibi muamele görmek istiyoruz. İstediğimiz sendikayı seçmek istiyoruz. Sendikayla birlikte neleri başarabileceğimizi gördük. Bizden korkuyorlardı, gücümüzü birleştirdik. Artık daha fazla korksunlar, biz iki ay önceki Özak işçileri değiliz. Direnişimizi burada, Özak önünde sürdüreceğiz. Bu binanın her tuğlasında emeğimiz var. Adım atmazsanız her mağazanın önü eylem alanı olacak. Biz kazanacağız, karşımızda kim varsa kaybedecek” ifadelerini kaydetti.

BİRTEK-SEN adına Genel Başkan Mehmet Türkmen ise direnişin ilk gününden beri engellemelerle karşılaştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Bir işçi itiraz ettiğinde karşısında önce patronu görüyor, sonra sarı sendikaları görüyorlar. Sarı sendikalar patronların elindeki bir sopa adeta. Özak’ta olduğu gibi sarı sendika düzenine karşı çıkıldığında hükümetin, devletin şiddetini görüyorlar. Urfa’da bütün resmi ve sivil güçlerin kuşatmasıyla işçiler karşı karşıya kaldı. Çünkü biliyorlar ki Özak işçileri kazanırsa, kurdukları bu ucuz emek tehlikeye girecek ve diğer işçilere örnek olacak. Bunu açık açık söylüyorlar. Bu sendikayı sermaye istemiyor. Biz bu tehdidi kabul etmiyoruz. Özak işçileri kazanırsa bölgede ucuz köle olarak kullandıkları işçileri çalıştıramayacaklar. Bunu kaybetmekten korkuyorlar. 58 gündür, coplu TOMA’lı saldırılar bunun için. Özak patronuna İstanbul’u dar etmeye geldik. Levi’s, patronun adım atmaması halinde anlaşmasını iptal edeceğini duyurdu. Bu Urfa’daki fabrikanın kapanması demek. Sonra diyecekler ki ‘işçiler yüzünden fabrika kapandı’ bunu yemeyiz. Gelin bu sorunu çözelim, işçiler işinin başına dönsün.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu