Güncel

Cumartesi Aileleri: “Kayıplarımız nerede, Rozerin nerede”

İstanbul: Cumartesi Aileleri 583’üncü haftasında bir araya gelerek, Sur’da yaşanan “sokağa çıkma yasağı”nda katledilen Rozerin Çukur’un akıbetini sordu.

21. yılında bir araya gelen Cumartesi Aileleri adına ilk olarak söz alan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, adalet talebini yineledi. 1995 yılında katledilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, ise 21 yıldır hiçbir şeyin değişmediğini söyleyerek, “Burada adalet ve hükümet yoktur. Kayıp sorununu adalet ve hükümet çözer ama biz bunlardan yarar görmedik. Ayni anneler Sur’da Cizre’de bir parça kemik arıyorlar. Bizim üzüldüğümüz şey kaç anne evlatlarını mezarını arayıp yaşayacak” dedi. Devletten bir beklentisi olmadığını söyleyen Hanife Yıldız, kendilerinin mücadelesiyle adaletin sağlanacağını vurguladı.

 

“Bu devletin yakasını bırakmayacağız”

Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “21 yıldır beni gören, duyan olmadı. Ancak ne olursa olsun adalet arayışından vazgeçmeyeceğiz. Bu devletin yakasını bırakmayacağız” dedi.

Hanım’ın ardından kayıpların çocukları adına söz alan Besna Tosun ise, “Ben bu meydanda ilk defa 12 yaşında konuştum 21 sonra ikinci defa konuşuyorum. Dilerim ki bu ağrıyı kimse bilmez. Derdimiz de bu zaten. En kıymetlinizi kaybetmenin nasıl bir ağrı olduğunu bilmezsiniz. Yaşamından umduğunu kestikten sonra onu toprağa verememek en korkunç olanıdır. Bunu Sur’da yaşadık çünkü biz başaramadık, bu acılar Kürdistan’da da yaşandı” diye ifade etti.

 

“Asla vazgeçmeyeceğiz”

IMG 0033Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, 21 yıl önce eylemlere gelirken kayıp yakınları olarak sokak başlarında bekleyen polisler tarafından işkence ile gözaltına alındıklarını hatırlattı. Bilgin, “21 yıl önce, ‘Sağ aldınız sağ istiyoruz’ demiştik. Değişen tek şey ailelerin talebi oldu. Artık, ‘Kemiklerini, mezarlarını istiyoruz’ diyoruz” şeklinde konuştu. Adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini duyuran Bilgin, ana akım medyaya, “Eğer yayınlamayacaksanız gelmeyin buraya! Eğer yayınlamayacaksınız bu fotoğrafları çekmeyin” dedi.

 

“Dedemizi, evimizi aldınız. Bundan sonra ne alacaksınız.”

Torunlar adına söz alan Albukerim Yurtsever’in torunu Berivan Yurtsever ise, torunlar olarak mücadelenin devam ettiricisi olduklarını ifade etti. Berivan, sözlerini şöyle tamamladı; “Dedemizi, evimizi aldınız. Bundan sonra ne alacaksınız.”

İnsan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, “Burada yaşananların tanığı olduk. 21 yıldır, Türkiye’de yaşanan insanlık suçlarını tanığı olduk” dedi. Tanrıkulu, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak için birlikte mücadele yürütme çağrısı yaptı.

 

“Unutmamız, vazgeçmemiz için nedenlerimiz var”

IMG 003721. yılında 583 buluşmasında aileler adına açıklamayı Deniz Can Abay okudu. Abay, “Gücünü inkar ve zulüm aracı haline getirmiş iktidara karşı, yaşam hakkını, hakikati ve adaleti savunmak için, 27 Mayıs 1995 tarihinde saat 12.00 de Galatasaray’a çıkarak kamuoyunda Cumartesi Anneleri olarak bilinen sessiz direnişi başlattık. Varoluş nedeni yurttaşa yönelmiş her türden şiddeti bertaraf etmek olan devletin yarattığı şiddet ortamında, bugün Sur’da, Cizre’de anneler yıkıntılar altında çocuklarından bir parça arıyor. O annelerden biri olan Fahriye Çukur, 8 Ocak 2016 tarihinden beri lise öğrencisi kızı Rozerin’i arıyor. Rozerin, Sur’da üzerinde okul forması, elinde kitaplarıyla vurularak öldürüldü ve bedeni ailesine teslim edilmedi. Türkiye mezarsız ölüler, mezarsız anneler ülkesi olmaya devam etti. Türkiye, Birleşmiş Milletler Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına dair Uluslararası Sözleşme’nin tarafı olmalıdır. Ceza kanununda zorla kaybetmeyi yasaklayan ve bu suçu bir insanlık suçu olarak niteleyen hükme yer vermeli, zorla kaybetme bakımından zamanaşımının işlemeyeceği garanti altına alınmalıdır. Devleti yönetenlerin, “Kayıplarımız nerede, Rozerin nerede?” sorumuzu cevaplamasına ihtiyacımız var. Çatışmaların son bulmasına, silahların susmasına, konuşmaya, müzakereye, barışa ihtiyacımız var. Biliyoruz; tüm bunlar gerçekleşmeden yaşam hakkı saldırı altında olmaya, kayıpların akıbeti karanlıkta kalmaya, kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunmaya, bu topraklar tüm evlatları için cehennem olmaya devam edecek.

21 yıllık arayışımız,21 yıllık bekleyişimiz,21 yıllık inadımız,21 yıllık mücadelemiz bu yüzden. Hak ve özgürlüklerimize, insanlık onuruna, barışa sahip çıkmaktaki ısrarımız bu yüzden. Unutmamamız, vazgeçmememiz bu yüzden” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu