Filistin: Özgürlük Ve Onur İçin Açlık Grevinde Son Durum

Bugün 1.300’ün üzerindeki Filistinli tutsağın işgal hapishanelerinde başlattığı açlık grevinin 40’uncu günü. Hafta başında Trump’ın İsrail ziyaretine saatler kala, İsrail’in Nefha, Rimon ve İşil hapishanelerindeki 200 Filistinli tutsak, işgalci İsrail’in tutsakların taleplerine cevap vermemesi nedeniyle destek için açlık grevine gireceğini duyurmuştu.[1]

Trump ziyareti ile yükselen protestolar

Pazartesi (22 Mayıs) Açlık Grevindeki Tutuklulara Ulusal Destek Komitesi’nin çağrısı ile Batı Şeria’nın tüm kentlerinde bir günlük genel greve gidildi. Açlık grevinin başlangıcından itibaren destek çadırları etrafında devam eden dayanışma gösterileri, iki günlük ziyaret süresince Trump karşıtı protestolara dönüştü. Eylemleri şiddetle bastırmaya çalışan İsrail polisinin saldırıları sonucu Ramallah ve El Halil’deki çatışmalarda az 20 Filistinli vurularak yaralandı.[2]Filistinliler Salı günü direnişi yükseltmek için “Öfke günü” sloganı ile çağrı yaptı.

Salı günü Beytüllahim, Manger meydanında toplanan eylemciler işgal zindanlarında tutsak olan Filistinlileri temsil eden kafesin etrafında “Trump, dinle! Tutsaklar diz çökmeyecek! Ve ABD’ye bir mesajımız var: Tutsaklar bizim önceliğimizdir,”  sloganlarını attılar. Yine aynı gün Kudüs’teki Kızıl Haç binası önünde toplanan tutsak aileleri destek için oturma eylemi gerçekleştirdi.

Öte yandan Trump’ın geçtiğimiz Cumartesi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ta yaptığı konuşmada Hamas’ı, İŞİD ve El Kaide ile beraber terörist olarak nitelemesi üzerine Gazze’de de Trump karşıtı protestolar düzenlendi.

Dün de işgal güçleri, Batı Şeria’nın Salfit kentinde yasadışı Ariel yerleşimi sınırında, açlık grevindeki tutsaklara destek için yürüyen Filistinli genç eylemcilere saldırdı.

Açlık grevinde son durum ve yeni taktikler

24 Mayıs’ta Mervan Barguti’nin yanı sıra onlarca tutsak kontrol için hastaneye götürüldü. Öte yandan Filistinli Tutsaklar Araştırma Merkezinin (PPCS) İsrail hapishaneleri içindeki isimsiz kaynaklardan edindiği bilgiye göre tutsaklar, herhangi bir tutsağın İsrail’in müzakerelere yanaşmaması nedeni ile hayatını kaybetmesi durumunda tek bir liderlik etrafında sürdürülen açlık grevini bireysel hale döndürmeyi planlıyor.[3]

Barguti’nin arkasında kenetlenen açlık grevinin ayrışması İsrail Hapishane Sisteminin 1.300’ün üzerindeki tutsakla tek tek müzakereye zorlanması demek ki bu hapishane yönetiminin göze alamayacağı bir kaosa sebep olacak. Hapishane yönetimini taleplere acilen cevap vermesi yönünde zorlamak için kullanılabilecek bu taktiğin yanı sıra PPCS başkanı Rafaat Hamdouna mahkûmların bireysel olarak gardiyanlara bıçaklı saldırı eylemi düzenleyebileceklerini de ekliyor.

Bu hafta itibari ile 100’ün üzerinde tutsak kontrol için hastanelere sevk edildi, 16’sı ise kötüleşen sağlık durumu nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Tutsak dayanışma örgütlerinin verdiği bilgiye göre İsrail hapishane yönetimi tecrit, nakil, arama gibi yöntemlerin yanı sıra açlık grevindekilerin direnişini kırmak için tutsakları özellikle kirli hücrelerde tutuyor, temiz kıyafet vermiyor, kişisel eşyalarına el koyuyor ve en önemlisi tutsakları hayatta tutan tuzu kısıtlıyor.

Öte yandan tutsakların sivil hastanelere sevk etmemek için kurulan hapishane yakınındaki saha hastanelerinin tutsakların zorla beslenmesi için hazırlandığından endişe ediliyor.

Notlar

Kaynak: isyandan.org