Filistin halkının direnişini güçlendirmek ve işgalci İsrail’e destek veren emperyalist ABD ve İngilitere başta olmak üzere destekçi ülkelere siyasi baskının yoğunlaştırılması için dayanışma vurgusu yapan LKP, komünist partilere ve işçi hareketine eylemlerin artırılması çağrısında bulundu.
Lübnan’ın öncelikli çıkarının, Filistin halkının geri dönme ve başkenti Kudüs olmak üzere Filistin’in kendi devletini kurma hakkını desteklemek olduğunun belirtildiği açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
ABD liderliğinde Netanyahu hükümetine koruma kalkanı sağlandı
Açıklama, “Gazze Şeridi’ne karşı devam eden toplu imha savaşının trajik sonuçları, Gazze’de sekiz bin Filistinli şehit ve iki bin kayıp kişinin yanı sıra evleri yıkılan ve malları zarar gören bir milyon vatandaşın da aralarında bulunduğu on binlerce yaralıdır. Bu iğrenç suç eylemi, Nazizmin ve ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye nükleer bomba atmasıyla işlenen suçlara benzer bir soykırım anlamına geliyor.
Bu katliamla karşı karşıya kalan 120 devlet, BM Genel Konseyi’nde ayağa kalkarak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığını kınadı ve Filistin halkına yönelik soykırım savaşının sona ermesini talep etti. Eş zamanlı olarak, uluslararası terörizmin baş tedarikçisi ABD’nin liderliğindeki 14 ülke, Netanyahu hükümetine ve onun kan dökme kampanyasına koruma kalkanı sağlamak için ateşkes kararını reddederek Filistin halkına daha fazla acı çektirmeyi seçti.
ABD ve İngiltere önderliğindeki emperyalist ülke hükümetleri, kendi halklarının ve yurtsever, komünist ve sol güçlerin isteklerinin tam tersine, Filistin halkına karşı yürütülen imha savaşına sarsılmaz bir destek sunuyor. Bu sol güçler, dünya genelindeki şehirlerdeki saldırıların başlangıcından bu yana çok sayıda protesto gösterisi düzenliyor. Filistin ve halkının mücadelesi sürecek. Birleşmiş Milletler kararı, Filistin halkının direnişinin ve kahramanlığının yanı sıra, dünyada işgal ve baskı altında kalan son ülkelerden biri olan Filistin için Arap halkının ve dünya çapındaki özgür halkların dayanışmasının bir kanıtıdır” şeklinde başladı.
“İşgalci İsrail destekçisi ülkeler silahlarını kendi halklarına yönlendirdi”
Açıklamada son olarak, “Acı ve kınanacak tablo, hiçbir Arap rejiminin Gazze’de yaşanan soykırım savaşını durdurmak için herhangi bir adım atmamış olmasıdır. Hiç kimse ordusunu çatışmaya dahil etmeye cesaret edemedi. Bunun yerine silah biriktirip olası iç çatışmalara hazırlanmakla ve silahlarını kendi halklarına karşı kullanmakla meşguller. Bazı ülkeler içi boş söylemlerle Filistin halkını yüz üstü bırakmış, onları bu canice katliamla baş başa bırakmıştır. Bu ülkeler kendi sınırlarından insani yardım sağlamaya, İsrail’in büyükelçilerini sınır dışı ederek ilişkilerini kesmeye bile cesaret edemediler.
Bugün en önemli hedef, devam eden katliamın ve halen tartışılan tartışmalı transfer projesinin durdurulması için bir an önce ateşkesin sağlanmasıdır. Bunu başarmak, bir yandan kahraman Filistin direnişinin dayanıklılığını güçlendirmeyi, diğer yandan da küresel düzeyde, özellikle de İsrail devletini destekleyen ülkelerde kamuoyu farkındalığının ve siyasi baskının yoğunlaştırılmasını gerektiriyor.
Lübnan Komünist Partisi, Gazze halkının kararlılığı ve eylemleri ile aldıkları küresel destekten yola çıkarak, komünistler, solcular, yurtseverler ve zulme karşı duranlar da dahil olmak üzere Lübnan halkına çağrısını yineliyor. Onları Lübnan’da ve ötesinde hem siyasi hem de örgütsel olarak halk ve parti seferberliğinin daha geniş bağlamında savunuculuklarını sürdürmeye teşvik ediyor. Bu hazırlık, İsrail’in Lübnan’a yönelik olası saldırılarını engellemeye kadar uzanmalı ve başkent Beyrut’ta ve Lübnan genelinde dayanışma hareketlerinin artırılmasını da içeriyor. Lübnan’ın öncelikli çıkarı, Filistin halkının geri dönme ve başkenti Kudüs olmak üzere tarihi Filistin’in tamamında kendi devletini kurma hakkını desteklemektir.
Aynı zamanda Lübnan Komünist Partisi, uluslararası dayanışmayı ve başta komünist ve işçi hareketleri ve kurumları olmak üzere özgürlüğü savunan herkesi, sarsılmaz desteklerinden dolayı selamlıyor ve eylemin artırılması çağrısında bulunuyor.
Zafer ezilenlerin yanındadır ve işgal eninde sonunda ortadan kalkacaktır” denildi.
