H. Merkezi: Okmeydanı’nda gaz fişeğiyle polis tarafından hedef alınarak öldürülen Berkin Elvan’ın bugün Çağlayan Adliyesi’nde ikinci duruşması görülüyor. Duruşma öncesi Berkin Elvan’ın ailesi ve demokratik kitle örgütleri “Umarım en kısa zamanda adaleti temsil edenlerin aklını başlarına alıp kendi çocuklarının ve torunlarının geleceklerinin fermanlarını yazmasınlar” diyerek bir açıklama gerçekleştirdi.
Gezi İsyanı sırasında Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğiyle yaralanarak yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın bugün görülecek ikinci duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi’nde basın açıklaması yapıldı.
Çok sayıda siyasi parti temsilcileri ve demokratik kitle örgütünün katıldığı açıklamada “Gülüşün gibi onurlu, aydınlık yarınlar kuracağız” yazılı pankartı yanı sıra Berkin Elvan’ın fotoğrafları taşındı.
Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, iğneyle kuyu kazar gibi adalet aradığını belirterek, bu adaleti Berkin Elvan adına Türkiye’deki tüm çocuklar, halklar için aradığını söyledi.
Bugün adalet arayışına çıkacaklarını dile getiren Elvan, “Türkiye’nin 2’inci partisinin genel başkanı ülkede hukuk, adalet yok diye sokaklara çıkmış. Biz de bugün bu boş sarayda adalet arayacağız. Umarım en kısa zamanda adaleti temsil edenlerin aklını başlarına alıp kendi çocuklarının ve torunlarının geleceklerinin fermanlarını yazmasınlar.” dedi.
Açıklamanın ardından kitle, duruşmayı takip etmek üzere adliyeye girdi.
2. duruşmanın görülmeye başlandığı 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne duruşmada, Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Berkin’in vurulduğu gün görev yapan polis Bakır Artuğ ifade vermesiyle başladı. Artuğ, “Taksiyle hastaneye getirildi. Hastane personelinden kimlik bilgilerini aldık. Geldiğinde kendinde değildi. Panik halde acil müdahale edildi, zaten on dakika içinde ameliyata alındı. Biz şahsa- Berkin’e- pek yaklaşmadık. Hemşireler şahsın üstünden çıkanları nöbetçi polise teslim edildi. Yakınları ve 3 avukat eşyaları almak istediler. Kıyafetlerini aileye ve avukata teslim ettik. Torpil vs ben görmedim ama hemşireler teslim etmiş olabilir.” dedi.
Avukat Can Atalay çapraz sorguda, görevli polis Bakır Artuğ’a Berkin’in üzerinden çıkan eşyaların kime teslim edildiğini sordu. Artuğ eşyaların kendisine teslim edilmediğini söyledi. Atalay, Celal Büyük’ün eşyaları görevli polis Altuğ’a teslim edildiğini söyleyerek, ifade de tutarsızlık olduğuna dikkat çekti.
Söz alan baba Sami Elvan, “Ben Bakır Altuğ’a dedim ki, benim çocuğum için asla bir cümle bizden taraflı söyleme. Sen kendi çocukların için ne gördüysen biliyorsan onu söyle dedim. Senin vicdanına bırakıyorum, çocuğumun cebinde kaç torpil vardı?” diye sordu. Elvan “Cebinde torpil olduğuna inanmıyorum. Neden 3 tutanak var? Torpil birdi, üçe çıktı, sonra da yediye çıktı bu tutanakları Hacı Bayramoğlu imzaladı. Bunlar benim çocuğumu bir şekilde terörize etmek ve bizi karalamak istiyorlar” dedi.
Ailenin avukatı Oya Aslan ise, “Annenin adalet çığlığını suç konusu yaptınız, anneler üzerinde tehdit oluşturmaya çalıştınız. Soruşturma derinleşmek zorunda. Sadece görüntüler ile 5 kişi sanık olmalı, emri verenler dâhil olmalı. Oysa sadece polis Fatih Dalgalı yargılanıyor. Ara kararlarınızdaki 1. ve 7. maddeye itiraz ediyoruz. TÜBİTAK’ın raporu için endişe ediyoruz, bilirkişiye baktırmak istiyoruz. Teşhis için fotoğraf vermelisiniz. Tutuklama talebimizi yineliyoruz. Sanıkla görüntülerdeki kişi çok benziyor. Bizim tereddüdümüz yoktur. Kimliğini saklama çabası var. Tespit gerekiyor. Son celseden biliyoruz: Kendisi gözlük takıyor, bıyık bırakmak yasak olduğuna göre takma bıyık da kullanıyor. Kendisi ZET silahını çok sık kullanan ve bilen bir memur olduğu, grubun tek gazcısı olduğu imzalı tutanakta var. Ancak sorgusunda ne amiri tanıdı, hatırladı ne de grubun tek gazcısı olduğunu kabul etti, yalan söyledi. Sanık polis Fatih Dalgalı için tutuklanma talep ediyoruz. Türkiye’de en iyi korunanlar polislerdir. Bu siyasidir. Yargı sanık polis olunca tutuklamadan yana tavır koymuyor ve polisler insan öldürmeye devam ediyor. Halkın çocuklarını tutukluyorsunuz, ama polisleri açıkça koruyorsunuz.” dedi.
Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, SEGBİS aracılığıyla mahkemeye katılan sanık polisi görünce fenalaştı.
Gülsüm Elvan’ın salondan çıkarılmasının ardından Avukat Oya Aslan, dosyaya gelen son bilirkişi raporununda göz önüne alınarak sanığın tutuklanmasını talep etti. Aslan, “Sistematik olarak delil karartıl an bir dosyada ya delil toplayacaksınız ya da gerekeni yapacaksınız. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü tarafından delil karartılıyor” dedi.
Mahkeme heyeti başkanı Canel Rüzgar sanık Fatih Dalgalı’ya taleplere ilişkin bir diyeceği olup olmadığını sordu. Sanık polis Dalgalı, “Gaz fişeğini almak, onu kullanmak anlamına gelmiyor. O günkü grupta ben alt gruptaydım. Gaz fişeği kullanmayı bilen herkes atmış olabilir” diyerek suçsuz olduğunu iddia etti.
Av. Can Atalay da “Ya 9. birlik personelinin tümünü dinleyeceksiniz ya da bu sanığı tutuklayacaksınız. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü delil karartmaya devam ediyor. Geçtiğimiz duruşmada ders çıkaran bakanlık beyanda bulunan iki avukatın dosyaya gelmemesi sağladı. Bakanlık, Emniyet sistematik olarak delil karartıyor. İçişleri Bakanlığı’nın yazdığınız yazılara verdiği cevaplar okunmayacak derecede karışık bunun hiçbir açıklaması olamaz” dedi. Ardından duruşmaya ara verildi.
