H. Merkezi: İslamcı kimliğiyle bilinen gazeteci yazar Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) halklar ve inançlar listesinde yer alan milletvekili adayları arasında.
Geçmişte Mazlum-Der Genel Başkanlığı görevini yürüten Bilgen, Kars’ta HDP’nin 1. sıra milletvekili adayı ve barajın aşılması ile Meclis’e girecek isimlerden biri.
Adaylık sürecini ve son dönemde farklı halklar ve inançlar üzerinde yürütülen tartışmaları değerlendiren Bilgen, Türkiye’nin gerçek sorunlarının toplumsal çatışma olmadığını söyledi.
“HDP sistemi değiştirecek”
Sistemle sorunu olanların dayanışması gerektiğini belirten Bilgen, “HDP, bu anlamda hem tüm farklılıkları bir araya getirme, hem de onların temel sorunlarının çözümüyle ilgili, sistemi değiştirecek siyaseti yürütme iddiasıyla yola çıkmıştır” dedi.
Farklı inançlar, etnik kimlikler ve sosyal aidiyetlerin birbirlerinin özgürlüklerini önemsediğini belirten Bilgen, “Sıkıntıları kolektif çözme iradesini ortaya koyarlarsa bu sistemi geriletmek ve yeni bir siyasal inisiyatifi geliştirmek için tarihi bir fırsat sunacaktır” şeklinde konuştu.
HDP projesinde, farklı etnik kimliklerin yaşamlarının bütünsel şekilde gösterildiği yerin milletvekili adayı olduğu Kars ili olduğunu ifade eden Bilgen, “Kars, savaşların, göçlerin ve ölümlerin çok fazla yaşandığı bölge” dedi.
Diğer siyasi partilerin aday listelerinde farklı halklar ve inançların temsiliyet bulamadığına dikkat çeken Bilgen, HDP’nin Türkiye’de yeni bir sayfa açılmasına öncülük ettiğini kaydetti. Farklı inanç gruplarının siyaset alanında sesini duyurmasını sağlamanın HDP açısından gurur verici olduğunu kaydeden Bilgen şöyle konuştu: “Bizler bunun birer adım daha ileri gitmesini istiyoruz. Sadece görüntü olarak değil, HDP’deki etnik kimliklerin kendilerini ifade etmeleri. Tüm ezilenlerin ortak paydada buluşarak egemen sistemi geriletecek iradeyi ortaya çıkarması gerekiyor.“
Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümü öncesinde Papa Francesco’nın sözleri ve Avrupa Parlemetosu’nun aldığı kararla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bilgen, hangi inanç ya da hangi etnik kökenden kaynaklı olursa olsun, insanlığa karşı işlenmiş suçların şahitlikleri olduğunu ifade etti.
Bilgen konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bu konuda elbette bütün inançların sorumluluğu da var, mağduriyeti de var. Dolayısıyla burada siyasal kaygılarla gerçekleri örtmeye çalışmak, gerçeklerle yüzleşmek istememek, kaçınmaya çalışmak doğru bir tutum değil. Yani Avrupa’da da mezhep savaşları oldu. Son yüzyıllarda Afrika’daki sömürge girişimlerinden tutun, son yeni yabancı düşmanlığına kadar hatta İslam fobiye kadar, elbette ki eleştirilmesi gereken birçok boyutu da var.”
“Ermenilere yapılanlar kabul edilemez”
Hiçbir toplumun yanlışının diğerinin yanlışını örtmesinin gerekçesi olamayacağını vurgulayan Bilgen, “Bundan yüzyıl önce Ermenilere yapılanı hiçbir inanç, hiçbir vicdan kabul edemez. Onaylayamaz bir boyut içerdiği açık” dedi.
Türkiye’nin Papa Francesco’ya cevap yetiştireceğine, kendi geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Bilgen, bu konunun üzerini kapatmaya çalışanların kendi düşünceleri ve inançlarına leke düşürdüklerini ifade etti. Bilgen, “Çünkü mızrap çuvala sığmaz, bu büyük acıyı, büyük travmayı örterek ilerlemek, gerçekten adil bir dünyayı kurmamız için mümkün değil” dedi.
Devletin eskimiş tezlerini yeni yüzlerin canlandırdığını ifade eden Bilgen son olarak şunları söyledi: “AKP, eski tezlerin savunuculuğuna soyunmuş durumda. Yeni bir sayfa açmak için 2000’li yıllardaki girdiği yol, aslında bu gibi çıkışları ve açıklamalarıyla iflasa yol açıyor.“
