Faşist TC’nin keyfi katliamlarının üzerine her geçen bir yenisi ekleniyor. Roboski’de “Biz onları terörist sanmıştık” diyen devlet sokak ortasında ya da gözaltına alarak öldürdüğü insanların katilerini terfi ettirerek ödüllendirmeye ve olayların üstünü örtmeye devam ediyor. Bunlardan bir yenisine faşizmin başkentinde sokak ortasında yaşanan katliam eklendi.
Ankara’ da yaşayan 24 yaşındaki Cem Aygün yaklaşık 13 aydır kaldığı açık cezaevinden şartlı tahliye ile serbest kalmıştı. 30 Ağustosta sabah 10.30 civarında Ankara’ nın Keçiören ilçesinde bir arkadaşını hastaneye götüren Cem Aygün “dur” ihtarına uymadığı “gerekçesiyle” polis tarafından ensesinden 3 el ateş edilerek katledildi. Cem Aygün’ün babasını emniyete çağıran polis yaklaşık 8 saat sonra oğlunun öldürüldüğünü ailesine bildirdi. Polisin ülkemizde çok rahat bir biçimde silah kullandığı ve sayıları yüzleri bulan “dur dedik durmadı” gerekçelerini sunan faşist devleti ve kolluk güçlerini protesto etmek için Emek ve Demokrasi Güçleri 31 Ağustos günü Cem Aygün’ ün ailesi ve köylülerinin de katıldığı bir basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında konuşan KESK dönem sözcüsü yaşanan katliamı kınayarak polisin silah kullanma yetkisinin sınırlandırılması gerektiğini ve bu davanın takipçisi olacaklarını belirtti. “Katil polis hesap verecek” ve “Anaların öfkesi katilleri boğacak” sloganlarının atıldığı eylemde Cem Aygün’ ün babası “oğlumun katilleri cezalandırılsın” feryadında bulundu. Hapishanede Cem Aygün’ ün “Yaşamak bir umuttur” diye hazırladığı çerçevede fotoğrafını taşıyan ablası “Polis diye, devlet diye ayrım yapılmasın. Katil polisler cezalandırılsın. Benim kardeşimi polis öldürdü. Bizim ciğerimiz yanıyor.” diyerek feryat etti.
