Makaleler

BİLGİ NEDİR?

Gerilla birliğine yeni katılan savaşçıların askeri eğitimi sırasında komutan sorar; “Bilgi nedir?”

Yeni savaşçılardan ilk söz alanlar bilgiye dair teorik tanımlamalar yapmaya çalışırlar. Bunun üzerine komutan tekrar söz alır ve ağacı gösterip “bu nedir?” diye sorar.

Bu soruya şaşıran savaşçılar “ağaç” diye cevap verir. Komutan eline bir taş parçası alıp “peki, bu nedir?” diye sorar. Savaşçılar yine “taş” diye cevap verirler.

Bunun üzerine komutan şu konuşmayı yapar;

Evet yoldaşlar, söyledikleriniz doğru. Bu bir ağaç ve bu da bir taş. Ama aynı zamanda bunlar birer bilgidir. Her maddi varlık bilgidir. Her pratik birer bilgidir. Sizler her maddi ve pratik süreçten bilgiler alacaksınız ve bu bilgileri savaşımızın çıkarları için kullanacaksınız.

Bu yüzden, gözünüzle görebileceğiniz her şeyin, bir gün savaşımızın çıkarlarının bir parçası olacağını hiçbir zaman unutmayın ve bunları doğru zamanda doğru yerde kullanmak için en ince ayrıntısına kadar mutlaka inceleyin.

Bir şey hakkında bilgilenirken, ondan alacağınız en fazla bilginin, o anki koşullardan bağımsız olmadığını ve koşullar değiştiğinde onun size vereceği bilginin de değişeceğini de sakın aklınızdan çıkarmayın.

Örneğin şimdi bahar aylarındayız ve doğanın canlandığı bir süreçteyiz. Az önce size gösterdiğim ağaç, yaprak açmış ve dallanıp budaklanmış.

Biz bu ağacın bizi kamufle edebileceğini yani altına girdiğimizde hava uçuşlarında görüntü almak isteyen düşman karşısında bizi koruyacağını düşünebiliriz. Fakat bu bilgi bugünün koşulları için geçerlidir.

Koşullar değiştiğinde yani sonbahar geldiğinde yapraklarını dökeceğini ve bugünkü işlevini yitireceğini hesaba katmalıyız.

Bu bir ağaç için böyleyken orman için de böyledir. Aşağıda gördüğünüz ırmak bahar ayında olduğumuz ve kar eridiği için ve yoğun yağıştan kaynaklı geçiş vermiyor. Bu ırmağa dair bugünkü bilgilerimiz bu, ancak koşullar değiştiğinde yani yağmurlar dinip, kar tamamen eridikten sonra bu ırmağın suyu azalacak ve geçilebilecek hale gelecektir.

Bu bilginin hareketliliğidir. Bu onun statik, durağan ve mutlak olmadığının ifadesidir. Ayrıca bugün ağacın yapraklarının gür olduğu tek yanlı bir bilgidir.

Ağacın boyu, kalınlığı gibi birçok yönün de bilgisinin olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir ki ihtiyaç duyulduğunda bir mevzinin yapılıp yapılamayacağını bilebilelim.

Bilginin niceliği ve niteliği pratiğe hizmet eder. Pratikte yaşam bulan her bilgi kendisine yeni şeyler katarak yeni bir hal alır.

Yeni bir hal alan bilgi de bir sonraki pratikte başka bir ihtiyacı giderir. Bu döngü de kendisini bu şekilde sonsuza dek sürdürür. Örneğin; aynı ağaca dair bilgi başlangıcından veya belli bir evresinden itibaren sürekli yenilenir. Topraktan ilk çıktığında bu evre filizlenme olarak adlandırılır ve sürecine özgü bilgiler verir.

Ancak böyle kalmaz ve günbegün gelişerek her gün kendi varlığına dair sunacağı bilgileri yeniler, gelişerek fidan olur, daha fazla büyüyerek ağaç olur ve bir süre sonra yaşam formunu çeşitli nedenlerle tamamlar ve çürüyüp toprağa karışana kadar da sunduğu bilgiyi sürekli yeniler ve bu da bilginin derinleştirilebilirliğidir.

Bizler açısından önemli olan bilginin hangi sınıfın çıkarları doğrultusunda kullanıldığıdır. Burjuvazi, ağacın yapısına dair bilgiyi, onu kendi sınıfının çıkarı doğrultusunda kullanmak için edinir ve nihayetinde onun üzerinden kâr elde edebileceği bir meta olarak kullanır.

Bizler ise ağaca dair edindiğimiz bilgileri kendi sınıfımızın çıkarları doğrultusunda kullanırız. Bu, ağacın bu süreçte yani burada savaş arenasında olmasından kaynaklı doğal olarak düşmana karşı verdiğimiz savaşta kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanmamızı şart koşar.

gerillaaBu da bilginin sınıfsal karakteridir. Tüm bunlarla birlikte pratiğimize yön verecek olan bilgilerimizin doğruluğu ve yanlışlığı ile eksikliği ve tamlığıdır.

Örneğin yoldaşsınız, bir tepeye çıktınız ve dürbünle keşif yaptınız. Aynı zamanda gitmeniz gereken tepeyi de görüp kabataslak yolun ne kadar zaman alabileceğini, nerelerden geçilip nerelerden geçilmeyeceğini vs. hesapladınız.

Bilgilerinizin doğruluğu ve yanlışlığının, eksikliği ve tamlığının pratiğinizi nasıl etkilediğini buradan görebilirsiniz.

Dürbünle baktığınızda edindiğiniz bilgilerin gerçeğe ne kadar uygun olduğunu ancak planladığınız hattan giderek, o yerleri bizzat görerek ortaya çıkarabiliriz. Daha önce buradan geçmemiş olmanızla ilk defa bu tarzda geçiyor olmanız arasındaki fark oldukça büyüktür.

Birinde daha kesin bilgiler vardır. Planlamanızı ona göre yaparsınız. Diğerinde ise bilgileriniz yetersiz ve muğlak olduğu için net bir plan ortaya koyamazsınız. Savaşta bilgi olgusu kendini daha keskin hissettirecektir.

Genel olarak savaş içerisinde çelişkilerin keskinliğini göz önünde bulundurursak bilgilenmenin ne kadar yaşamsal öneme sahip olduğunu anlayabilirsiniz. Elinizde olan silaha dair sahip olduğunuz bilgiler her koşulda yeterli gelmeyecektir.

Şimdi bir sorun yok, ama yarın bir çalışmada silahınızda yaşanacak bir sorun kendini o anki koşullarda öyle bir hissettirecektir ki; silahınızda meydana gelebilecek sorunlar hakkında eğer yeterli bir bilginiz yoksa bu ciddi sorunlara yol açabilecektir.

Bir operasyon içerisinde kaldığınızda, esasta düşmanın hareket tarzını, araziyi, kendi gücünüzü vs. bilmiyorsanız uygun hamle ve manevraları yapamazsınız vs. Bu da ciddi sıkıntılara yol açabilir. Bir eylem grubu olarak örgütlendiğinizde hedefiniz hakkında ne kadar çok bilgiye sahip olursanız eylemin ve geri çekilmenin başarı şansı o kadar yüksektir.

Oysa hedefe ve koşullara dair bilgileriniz yetersiz, yarım yamalak ve net değilse ava giderken avlanan durumuna düşmeniz kaçınılmaz olur.

Yine halk arasında birlikte çalıştığınız kişiler hakkında bilgileriniz ne kadar fazla ne kadar ayrıntılı ve ne kadar doğruysa pratikte güvenilirliği, disiplini ve sadakati ne kadar sınanmışsa o kadar iyidir. Nasıl biri olduğu hakkında yeteri kadar bilginiz yoksa, pratikte sınanmışlığı yoksa taşıdığı risk daha büyük olur.

Arazi hakkında yeterli bilginiz yoksa sadece saatlerce dolanmak dışında bir gün gidip bir operasyonun içerisine girebilirsiniz ve bu da ciddi sıkıntılar yaratır. Savaşta bilgilenme hayati bir öneme sahiptir. Bilgilenme sürecinde kılavuzunuz diyalektik materyalist bilgi teorisidir. Düşüncede idealizme, bilgide metafiziğe yer vermemek sizin elinizde. Savaşımızın sürekliliği ve gelişimi buna bağlıdır.

Bir gerilla birliğinin eğitiminden aktardığımız bu kısım, bilgilenme sorununun savaş alanı özgülünde en sade biçimde incelenmiş halidir. Genel olarak sınıf mücadelesinin her alanında bilgilenme sorunu hayati bir öneme sahiptir. Daha en başında mücadelenin biçiminin belirlenmesi bile kendi içerisinde bir bilgilenme süreci gerektirir. Ülkemiz koşullarında ele alındığında sosyo-ekonomik yapı, devlet karakterinin tanımlanması gibi tahlillerin doğru yapılmadığı takdirde nelere yol açtığını tarihteki örneklerden çıkartabiliriz. İşçiler, köylüler, gençler, kadınlar ve erkekler genç yaşlı herkes bu sistemin onların elinden aldığı en büyük haklardan biri olan bilimsel bilgiyi bizlerden beklemektedir. Bunu onlara nihai zaferin uğruna ancak bizler ulaştırabiliriz.

(Dersim’den bir Partizan)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu