GüncelManşet

Ne Ören Bayan ne Ölen Bayan… Tek yol Diren Bayan!

AKP’ye yakınlığı ile bilinen Takvim gazetesinin, bu “yakınlığı” sadece AKP yandaşlığı ile sınırlı değil. Takvim’in bu “yakınlığı”; AKP’nin kadın düşmanlığı politikalarını, sayfalarında ve internet sitelerinde kendi “özgün buluşlarıyla” da sürdürmesinden de belli oluyor.

Takvim gazetesi kendini çok zeki buluyor besbelli ki, ilkokul öğrencisi triplerinde esprilerini gazetesine taşıyabiliyor. Ancak bu kez de “zekası”, ülkemizde devlet desteğiyle öldürülen binlerce kadının kanıyla bezenen kadın düşmanlığından muzdarip olduğundan bizim de onlara söyleyecek bir çift sözümüz var.

 

Çok mu mutlu oldun Takvim?

Dün İstanbul-Beşiktaş’ta Ören Bayan’ın eski sahipleri Jak ve Georgia Karako çifti evlerinde öldürülmüş halde bulundu. Bu cinayeti, evin hizmetçisinin işlediğinin iddia edildiğini iddia eden (ki haberde geçen “Caninin sosyetik çiftin hizmetçileri olduğu iddia edildi” şeklindeki ifade tarzı, ev işçilerini hedef gösteren ayrı bir falso, ama konumuz bu olmadığı için sadece değinelim istedik) Takvim; zeka sınırlarını zorlayan bir başlık atıyor haberine:

Ölen Bayan!

Ne o?

Çok mu mutlu oldun Takvim?

Çok mu hoşuna gitti bir kadının katledilmesi?

“Sosyetik” camianın bir haberini böyle sergileyerek en çok tıklanan, en çok okunan gazete olunca, kendinde öldürülen kadınlarla dalga geçme hakkını nereden buldun?

 

Takvim’in başına kadın çorabı öreceğiz!

Daha önce zaten başlı başına kadın düşmanlığı temsilcisi olan HaberTürk gazetesinin güya objektif habercilik namına sırtından bıçaklanarak öldürülen bir kadının resmini açıktan sergileyerek kadın katillerinin hayal gücünü genişletmesi ile de çok tartışılan kadına şiddetin yaygınlaşmasında medyanın rolünü bu kez Takvim üstlenmiş görünüyor.

Aslında Takvim, sadece bu olaydakilerle ilgilenmiyor. Öldürülen kadınlarla ilgili bu kadar rahat ve bu kadar pervasız bir şekilde “Ölen Bayan” başlığını atarak, kadın cinayetlerini alenileştirmeye çalışıyor. Kadın düşmanlığını bu kez düşük zeka seviyesindeki bu manşetiyle ortaya seriyor.

Ama unuttuğu bir şey var ki, o da, Ören Bayan’ın Gezi İsyanı’nda Diren Bayan’a dönüşümünü tamamlamış olduğu. Tava-tencere çalanımızdan sapanlımıza, barikat başındakimizden isyanın tüm yaşam alanlarında yerlerini alanlarımıza kadar biz isyanı ve direnişi “ördük” aslında!

O yüzden bu direnişi örmedeki deneyimlerimizle, Takvim’in başına da bir gün “kadın çorabı” örüp geçireceğiz, ama bakalım ne zaman!

 

Bir Yeni Demokrat Kadın 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu