Makaleler

Emperyalistler arası dalaşta yeni dönem ve meydan okumalar

Uzun süredir Çin ve Hindistan’ı karşı karşıya getiren Doklam sınırına ilişkin anlaşmazlık, yakın zamanda gerçekleşen diplomatik görüşmeler ile bir sonuca bağlandı. BRİCS’in kurucu üyesi olan bu iki ülke özellikle 2008 yılından bu yana ekonomilerinde büyüme sağlamıştır. Uluslararası kamuoyunda bu iki ülke arasındaki anlaşmazlığın BRİCS’i parçalayacağına dair tartışmalar uzun bir süreye kadar rafa kaldırılmış durumdadır.  Öyle ki, Doklam krizinin çözülmesi ile birlikte bu iki ülke birbirlerinin ekonomisini korumaya dair söz verdiler. Çin devleti Devlet Başkanı Xi “BRİCS’in işbirliği, eskimiş siyasi ve askeri ittifak şemalarını aşan ve ittifakların yerine ortaklıkları tercih eden bir yeniliktir” açıklaması ile BRİCS ülkelerinin önündeki politikayı mevcut siyasal ve diplomatik ayrışmaları bir yana bırakarak ittifak arayışına girmelerini perspektif olarak sunmuştur. 

2006 yılında gerçekleşen ve BRİCS mekanizmasının kuruluşuna damgasını vuran ilk BRİCS Dışişleri Bakanları toplantısı bugüne değin ülkelerin ve yükselen ekonomilerin belli başlılarından bazılarının en önemli temsilcisi olan bir ekonomik blok haline geldi. Bugüne kadar BRİCS üyesi devletler küresel ekonomi içerisindeki paylarını % 12’den % 23’e yükseltti ve yatırımların oranı % 7’den % 12’ye arttı. Daha da önemlisi, BRİCS ekonomilerinin küresel ekonomik büyümeye katkısı bugün itibariyle % 50’yi aşmış durumdadır. Bu durum ise ABD’nin emperyalist politikasını etkileyen bir yerde durmaktadır. Aynı zamanda Avrupa Birliği’de aynı kriz içerisindedir. BRİCS ülkelerinin bu gelişimi ABD’nin asimetrik işgalinin esas nedeni oluşturmaktadır. Çünkü BRİCS ülkeleri Avrasya’nın jeopolitik tanımlanması ve paylaşılması konusunda ABD’nin karşısındaki rekabet ülkelerinin yani bir diğer emperyalist bloğun toplamıdır.

ABD’nin yürüttüğü asimetrik savaş bugüne değin belki de en kapsamlı savaş politikası olarak öne çıkmıştır. Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar bütün bölgeyi saran bu politika birçok ülkenin dış politikası, küresel anlamdaki sermaye politikasını etkilemiş ve içe dönük bir politika izlemelerine neden olmuştur. 2008 krizinden bugüne kadar bu dış ticarette başarı elde edemeyen ve elde etmek istedikleri ülkelerde pazar savaşının patlak vermesi nedeniyle içe kapanmış durumdalar. Bu durum iç olguda kapitalist sermaye birikimini artıran, ancak uluslararası pazara açılamayan ülkeleri yeni krizlerin eşiğine getirecektir.

Emperyalist kapitalist devletlerin 2008 krizinden bugüne kadar kendi içlerinde ciddi bir nefes alma sürecine girdiklerini belirtebiliriz. Son aylarda Uluslararası Para Fonu (IMF)’nin Başkanı Christine Lagarde’ın da yer aldığı birçok ekonomist, ABD, Avrupa ve Japonya’nın aralıksız bir büyüme kaydettiklerini ve bir rahatlama yaşadıkları açıkladı. Lagarde Rusya, Brezilya ve Güney Afrika da yükselişte olan rakamlar elde ettiklerini Çin ve Hindistan’ın ise büyümelerini ortalama düzeyde tuttuklarını ekledi.  Ancak BRİCS ülkeleri krizden bu yana Xiamen’deki BRİCS zirvesinde devreye soktukları politikanın mevcut durumlarını stabil tutmak üzerine olduklarını ve ikinci altın on yıllık dönemi hayata geçirmek olduğunu belirttiler.

İlk olarak BRİCS ülkeleri, hizmet, yatırım ve elektronik ticaret alanında alışverişi teşvik etmek amacıyla yeni önlemleri yürürlüğe sokmuş durumdalar.  2015 yılında BRİCS üyelerinin hizmet alanındaki ihracatları, 540 milyar dolar, yani dünya toplamının % 11.3’ü düzeyine ulaştı. İşbirliği politikası ile sağlık, turizm ve eğitim alanlarına yatırım yaptılar. Özellikle Ortadoğu’da süren savaşa dönük sağlık yatırımları ile bu ülkelerdeki sermaye nüfuzunu sağlamış oldular.

BRİCS ülkeleri yeni dönemde dünyanın en büyük enerji tüketicisi ve ihracatçıları arasında olduklarını belirterek stratejik enerji rezervlerin yönelme politikasına bu sene hız verecektir. Bu konuda yoğun bir işbirliği politikasına yönelme veya yoğun bir rekabete girme konusunda hazır olduklarını açıkladı. Daha da önemlisi Xiamen zirvesi “BRİCS Plus” kavramını öne sürmek niyetindedir. Bu kavram, nihai olarak uluslararası nüfuzlarını yaymak hedefiyle, çıkarlarını desteklemek ve teminat altına almak için birçok ülke ile ilişkilerin derinleştirilmesini teşvik etmektedir. BRİCS ile Afrika devletlerinin yöneticileri arasındaki müzakereler, 2013 tarihinde Güney Afrika’daki Durban Zirvesinde olumlu sonuçlanırken Hindistan, Bengal Körfezine kıyısı olan ülkeleri geçen yıl Goa Zirvesine davet etti. Bu yıl, Meksika, Mısır ve Tacikistan gibi ülkeler, BRİCS Plus girişimi sayesinde Xiamen zirvesine katıldılar. Kuşkusuz BRİCS bünyesindeki bu büyüme emperyalistler arası pazar savaşında bir meydan okuma anlamına gelmektedir. 2021 yılında BRİCS’in yeni Kalkınma Bankasının toplam 32 milyar dolar kredi vermesi beklenmektedir. Bankanın Afrika bürosu, geçtiğimiz Ağustos ayında Güney Afrika’daki işlemlerine başlattı. Bu durum ise ABD açısından açık bir meydan okuma anlamına gelmektedir. Zira Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarını bu yıl oldukça zor bir süreç bekliyor. Zira bu bölgelerdeki emperyalist dalaş azalmanın aksine daha çetrefilli bir boyut kazanmaktadır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu