Güncel

“Çeteler devletin beslemesi polisin işbirlikçisidir”

Bugün mahallemizin başlıca sorunları, kentsel dönüşümden bağımsız olmayan çeteleşme uyuşturucu ve yozlaşma da insanlar arasında büyük yıkımlara neden olmaktadır.

 

Mahallemiz egemenler tarafından ellerimizden alınmak istenirken, örgütlü halkı bölmeye, parçalamaya, mahallemizin emek kültürünü yok etmeye yönelik halkımızın evlatlarına uyuşturucu ve çeteleşme dayatılmaktadır.

 

Yozlaştırma ve uyuşturma egemenlerin teslim alma politikasıdır. Ekonomik krizin faturasını emekçilere kesen devlet, işsiz bıraktıkları mahalle gençlerine uyuşturucu, silah, para temin ederek onları piyon olarak kullanmayı hedeflemiş durumdadır. Artık devrimci emekçi mahallelerde devletin çeteleri devrimcilere kurşun atacak kadar pervazsızlaşmış, onursuzlaşmıştırlar.

 

Önceki seneler mahallemizin her sokağında top oynayan çocuk sesleri gelir, insanlar kapılarında komşularıyla akşam sohbetleri edip, yürüyüşler yapardı. Ama 2004 yılında ortaya çıkan “kentsel dönüşümle” (rantsal paylaşım) evlerimizin yıkılacağı haberleri dilden dile dolaşırken, egemenler, sermayedarlar hızlıca mahallemizin içini boşaltma (kaleyi içten fethetme) planlarını harekete geçirmeye başlamışlardı.

 

Artık her sokakta çocuklar yerine; sokak başlarında torbacılar, çocuk sesleri yerine kurşun sesleri gelmekte. İnsanlar kapılarında oturamaz, komşusuna gidip gelemez olmuştur.

 

Uyuşturucu kullanım ve fuhşa sürüklenen çocukların yaşı bugün mahallemizde 13’e kadar düşmüştür.

 

El bebek gül bebek yetiştirdiğimiz çocuklarımız; çeteler, torbacılar ve uyuşturucu müptelası olmuş insanlar tarafından bu onursuz kişiliksiz yaşama çekilmektedir.

 

Kentsel dönüşüm adıyla, egemenler mahallemizi bir rant kapısı haline getirerek, mahalle gençliğine dayattığı uyuşturucuyla, onları devrimci olmadan direnmeden teslim almayı hedeflemiştir.

 

Uyuşturucu kullanan gençler devletin, ellerimizden evlerimizi almak için açtığı ekmeye yağ sürerek istemedikleri halde evlerimizin yıkılmasını destekler durumdadırlar.

 

Bugün bizler yıkımlara karşı örgütlenip direnirken, aynı anda yozlaşmaya, çeteleşmeye ve uyuşturucuya karşı çocuklarımızı koruyup emek kültürümüzü de sahiplenip direniyor olmalıyız. Çünkü bu baskılar halka yapılmakta, birbirlerinden de kopuk değillerdir. Bizler örgütlendikçe her türden baskıyı ve saldırıyı geri püskürtebiliriz.

 

Bu nedenle birlikte kendi yaşam alanlarımıza sahip çıkıp çocuklarımızı kan emici yaratıklardan uzak tutabiliriz. Ve önceki senelerde olduğu gibi her sokakta top oynayan çocuk seslerine rastlayabilir, ağız dolusu kahkahalar atan çocuklarımızı görebiliriz.

 

Komşu ilişkilerimizi geliştirip genişletebilir, doyasıya sohbet edebiliriz. Onurlu, mutlu aydınlık dolu günleri mahallemize geri getirmek biz mahalle emekçileri ve devrimcilerinin elindedir.

 

Biz istemedikten sonra devlet ve onun uzantısı polis, ne bu mahalleden bizi sürebilir ne de mahalle gençlerini uyuşturucuyla zehirleyip evlerimizi elimizden alabilir.

 

Biz halkız gelecek ellerimizdedir.

 

(Gülsuyu-Gülensu Partizan)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu