Güncel

DTK ve DBP’den Urfa’da halk buluşması

Urfa'da halkla buluşan DTK Eşbaşakkanı Öztürk ve DBP Eş Genel Başkanı Aydeniz, tüm saldırılara karşı Kürt halkının ve kadınların mücadelesinin devam edeceğinin altını çizdi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük Zamanı kampanyası kapsamında Urfa’nın Viranşehir ilçesinde halkla buluştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Viranşehir ilçe binasındaki buluşmaya, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Urfa milletvekilleri, Urfa Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. Salona “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Em bi hev re li diji tecrîdê azadî, li diji  şer aştiye diparezen” yazılı pankartlar asıldı.

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, devlet sisteminin “Kürtleri yok etme” üzerine kurulduğuna dikkat çekti.

Öztürk, “Sadece burada değil, 4 parça Kürdistan’da bu esas üzerine bir politika yürütülüyor. Bir diğer gerçek ise Kürtlerin bu cehennemi hiçbir zaman kabul etmediğidir. Büyük bedeller verdik, halen bedeller veriyoruz. Ama biz esareti kabul etmedik ve özgürlük için hep direndik. Bu coğrafyada Türk, Kürt herkes yaşıyor ama en kadim halklardan biri Kürtlerdir. Bizler kimseye köle olun demedik. Her zaman birlikte yaşamı savunduk. İnanç ve kültür farklılıklarına rağmen yaşamı savunduk. Onların amacı ise 100 yıl öncesine de baksak, Kürt halkının iradesini 4 parça Kürdistan’da kırmak için kirli politikalar yürütmek oldu” dedi.

Mecliste geçen Suriye ve Irak’ın işgaline onay veren tezkerenin de 100 yıllık Kürt inkarı ve imhasının kanıtı olduğunu ifade eden Öztürk, 5 Nisan 2015’ten bu yana da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin arttığına işaret etti. Öztürk, “Bu sesi kısmak istiyorlar. Alternatif bir yaşam sunan Öcalan’ın fikirlerinin Türkiye ve Ortadoğu’da yayılmasını istemiyorlar” dedi.

İmralı’da başlayan tecridin tüm ülkeye yayıldığını ifade eden Öztürk, “Bugün sadece Kürtler değil Türkiye’nin tüm halkları da tecrit altında. Kimse hiçbir sorunu dile dahi getiremiyor. Bunun adı tecrittir. Zulmün en büyüğü bugün İmralı Cezaevi’nde sürüyor” dedi. Öcalan’ın “çözüm savaşta değil masada olacak” söylemlerini hatırlatan Öztürk, 2013-2015 yılları arasındaki süreci hatırlattı. AKP-MHP iktidarının demokrasiden, Kürtlerden korktuğunu söyleyen Öztürk, bu nedenle bu kadar baskının yapıldığını söyledi.

AKP-MHP iktidarının işlediği suçların üstünü örtmek için savaş politikalarını sürdürdüğünü kaydeden Öztürk, Kürt halkı üzerinde “terör” algısı yaratılmak istendiğini ve asıl bunun bölücü bir zihniyet olduğunu belirtti.

Ortadoğu’da Kürtlerin bugün bir denge olduğuna işaret eden Öztürk, Kürt halkını yok sayarak kimsenin bir adım atamayacağını ifade etti. Kürt halkının talepleri karşısında KDP’nin tutumuna vurgu yapan Öztürk, Başur’da Bakur’da katliam yapanlarla KDP’nin dost olamayacağının altını çizdi. Öztürk, Kürtlerin direnişinin her gün sonuç aldığını ifade ederek, “Umudunuzu yitirmeyin. Başarı Kürt halkınındır” diye konuştu.

BP Eş Genel Başkanı Aydeniz ise konuşmasına, 29 Ekim’in tekçiliğin, erk zihniyetin kuruluş yıldönümü olduğunun altını çizdi.

Çözüm için “sonuna kadar savaş” ve “Birlikte yaşamak için diyalog” seçeneklerinin olduğuna değinen Aydeniz, “Biz sonuna kadar diyalog diyoruz. Bugün Türkiye’nin kuruluş yıl döneminde şunu söylüyoruz. Demokratik bir cumhuriyet kurulmalı. Bunun için bütün halkların kendi renklerini bulabileceği yasalar olması gerek. Bu sistem şiddet ile ayakta kalıyor. Bu sistem cezaevlerindeki baskıyla kendini ayakta tutmaya çalışıyor.

Her gün cezaevlerinde insanlık suçu işleniyor. Tutukluların infazları yakılıyor. Bu sistem yıkılmaya yaklaştı ve sistemlerini sürdürmek için cezaevlerine yöneliyor. Siyasi tutuklular rehin olarak görülüyor. Cezaevlerinde yaşananlara karşı mücadelemizi büyütmememiz gerek” dedi.

Tutuklu TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 30 yıl hapis cezası verildiğini hatırlatan Aydeniz, şöyle konuştu: “Tutuklamalarla kadınların direnişini bitirmeye çalışıyorlar. Kadın mücadelesi boğdurulmaya çalışılıyor. Ancak başaramayacaklar. Bunu görmek için yönlerini Rojava’ya dönmeleri yeterli. Kadınlar tekçiliğe karşı canları pahasına mücadele ediyor. Demokratik bir sistem kurulması için kadınlar mücadele ediyor.

Bizde onlardan güç alıyoruz. Rehin alınan arkadaşlarımız üzerinde verilen kararlar kadına düşmanlıktır. Buna karşı biz de şunu söylüyoruz: Siz öldürerek, kadınların mücadelesini bitiremezsiniz. Sokakları terk etmeyeceğiz. Kadınlar olarak bu sisteme karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Kadınların yan yana gelmesini engellemek isteyenlere karşı alanları dolduracağız.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu