GüncelManşet

Beştaş: “DAİŞ’le mücadeleyi en sona koyan bu katliamların failidir”

Dîlok: OHAL ile demokratik, sol-sosyalist ve yurtsever kesimlere yönelik baskı ve sindirme politikalarıyla kendi bekasını sağlamlaştırmaya çalışan AKP, DAİŞ’i devreye sokarak Dîlok’ta (Antep) 54 kişinin yaşamını yitirdiği yüzlerce kişinin yaralandığı bir katliamı gerçekleştirdi. Hem darbe girişimi, hem sonrasında yaşanan süreç ile birlikte Dîlok Katliamı’nı Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’la değerlendirdik.    

 

Darbe girişimi fırsata çevrildi

AKP’nin darbe girişimini büyük bir zemin olarak kullandığının çok açık olduğunu aktaran Beştaş, darbe girişiminin püskürtme adı altında bir fırsata çevrildiğini şu sözlerle açıkladı: “AKP’nin merkeziyetçi siyasi stratejisini, tekliğe, tek adam yönetimine dayalı stratejiyi hayata geçiriyor. Şu an bir darbe yaşıyoruz. Kanun hükmünde kararnamelerle, meclise getirdikleri Varlık Fonu, Kayyum yasası vb. diğer yasalarda bunu yaşama geçirmeye çalışıyorlar. Ve OHAL’i darbe ile mücadele olarak takdim ediyorlar ama hepimiz görüyoruz ki doğru değil.”

Demokratik muhalefete yönelik baskı ve sindirme

Fırsata dönüşen darbe girişiminin demokratik muhalefete yönelik bir saldırı furyasına dönüştüğünü aktaran Beştaş, “Demokratik muhalefete yönelik yönelen korkunç bir baskı var. Bir sindirme harekatı var. Ve Türkiye’de uzun yıllardan sonra ilk kez bu kadar yoğun işkence uygulanıyor. İşkence her zaman vardı. Ama şimdi sistematik olarak muhaliflerin gözaltına yoğun olarak alındığı HDP, DBP, sol-sosyalist güçleri hepsine yönelik bir gözaltı-tutuklama operasyonu başlatıldı. Örneğin Devrimci Parti’nin Mersindeki bütün yöneticileri tutuklandı. Dersim’de Partizan okurları tutuklandı. Yani bu da gidişatın çok büyük bir tehlike arz ettiğini gösteriyor” dedi.

“AKP IŞİD dememek için yanına 3-4 örgüt sıralıyor”

AKP’nin DAİŞ ile birlikte ortak bir mutabakat içerisinde olduğunu ifade eden Beştaş, kendilerince danışıklı bir durumun olduğunu Dîlok’u örnek vererek şu sözlerle açıkladı: “Antep’in DAİŞ’in merkezi olduğunu hepimiz söylüyoruz. Onlar da biliyorlar, bunun farkındalar. Ama buna dair hiçbir önlem alınmadı. Bizim önergelerimize rağmen önlem alınmadı. DAİŞ’in kontrolü denetim altına alınması bir yana DAİŞ’e destek veriyor. Dün bile DAİŞ kınanırken etrafında 3-4 tane örgüt anılıyordu.”

Burjuva basın ırkçılığı körüklerken hedef çarpıtılıyor

Dîlok Katliamı’nın ardından burjuva medyanın katliamı kınamaktan öte ölenlerin Kürt olduğu üzerinden yürütülen tartışmaları korkunç bir tabloyu yansıttığını ve ırkçılık olarak değerlendiren Beştaş, AKP milletvekillerinin yaptıkları açıklamalarına dair, “Bazı AKP milletvekilleri ve yöneticileri, 29 çocuğun öldüğü bir katliamdan sonra ‘Şu kadar yüzde AKP oy aldı. Şu kadar yüzde HDP oy aldı’ diye tweetler attı. Bu büyük bir utanç, aymazlık ve ırkçılık. Onlar bu işe siyasi bir hesap olarak bakıyorlar ve herkesi kendileri gibi sanıyorlar. Bizi de kendileriyle karıştırıyorlar. Bu bizim için bir siyasi hesap meselesi değildir. Burada çocuklar can verdi. Gençler can verdi, anneler- babalar can verdi. Ve bunu DAİŞ vahşeti gerçekleştirdi” dedi ve şu sözlerle devam etti: “Hükümet sözcüsünün ‘HDP milletvekillerine oradaydılar, hazırlıklıydılar’ cümlesi de kendilerinin ne kadar düştüğünü aslında ortaya koyuyor. Ama biz şunu söyleyelim! Tıpkı 10 Ekim’de olduğu gibi, Suruç’ta olduğu gibi, Diyarbakır’da olduğu gibi bunun istihbaratını kullanmayan bu ihbarları değerlendirmeyen, mecliste önergelerin geçmesini engelleyen, DAİŞ’le mücadeleyi en sona koyan hatta destekleyen, ona tırlarla silah gönderen, manevi olarak destek verenler bu katliamların failidir, sorumlusudur.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu