Güncel

ÇEVİRİ | Ermenistan’da Sovyet düzeninin kurulduğu 29 Kasım günü münasebetiyle

Nor Sevan Internet sitesinden Özgür Gelecek okurları için Ermenice’den çevrilmiştir.

Aleksandır Miasnikyan liderliğindeki Ermeni Bolşevikleri, Lenin önderliğindeki Sovyet Rusya’nın doğrudan ve kararlı yardımıyla, Ermenistan topraklarını 9.000 kilometrekareden 29.800 kilometrekareye çıkardılar.

Vladimir Bedrosyan, Yerevan

Bugün 29 Kasım 2022, Ermenistan’da Sovyet düzeninin kuruluşunun 102. yıldönümü.

Sözlerim, Sovyet Ermenistan tarihini inkar eden ve Sovyet Ermenistan’ın birçok neslinin enerjik ve özverili çalışmaları ile alay eden ve itibarsızlaştıran ulusal nihilistler tarafından okunmamalıdır.

Bugün bile Ermenistan’ın bağımsızlığını Sovyet rejimini devirerek kazandığıyla övünen milli böbürlenenler, onlar sözlerimi okumasınlar.

Hatta o palavracılar, Ermenistan’da bağımsızlık adı altında yağmacı bir kapitalist düzen kurdular. Sonuç olarak, Sovyet Ermenistan’ında kurulan tüm sanayi kuruluşları yok edildi. Yüz binlerce insan işsiz kaldı.

Bağımsızlık adı altında kurulan kapitalist düzen, Ermenistan vatandaşlarını çalışma ve dinlenme hakkından, ücretsiz barınma, ücretsiz tıbbi bakım, ücretsiz eğitim, ucuz ve kaliteli gıda, çok ucuz elektrik giderleri vb. hakkından mahrum etti.

İnsanlar yarına olan güvenlerini kaybettiler

Sovyet Ermenistan’ında yaratılan kültürel değerlere onarılamaz ve büyük zararlar verildi. Sadece bir örnek. Sovyet Ermenistan’ın ilk 20 yılında yaygın cehalet ortadan kaldırıldı. Ya şimdi, 30 yıllık bağımsızlık döneminde, Başbakan Paşinyan’ın itirafına göre, 10 yaşın altındaki çocukların yüzde 30’u okuma yazma bilmiyor.

Sovyet Ermenistan’ın var olduğu dönemde Ermenistan’da ekilmemiş toprak kalmamıştı. Ve bugün 30 yıllık bağımsızlık döneminde ise, Ermenistan’daki toprakların yarısından fazlası ekilmiyor.

Maalesef ülkede başlayan göç azalmıyor…

Dostlarıma, akrabalarıma, destekçilerime ve Ermeni halkının bin yıllık tarihinde Sovyet Ermenistan’ın 70 yıllık mevcudiyeti sırasında yaratılan maddi ve manevi değerleri yaratan birçok nesli minnetle hatırlayan ve takdir eden herkese sesleniyorum.

Ayrıca Diasporada bulunan arkadaşlarıma, Sovyet Ermenistan’ın 70 yıllık varlığını Altın Çağ olarak gören birçok kamu kuruluşları ile tanınmış ulusal şahsiyetlere konuşuyorum.

102. yıldönümü vesilesiyle sizleri tebrik ediyor, aynı zamanda şunları belirtmeyi gerekli görüyorum. Şu anda Ermenistan Cumhuriyeti çevresinde olup biten ve yaşanan her şey, Ermenistan’da Sovyet iktidarını ilan etme koşullarına çok kısaca değinmeyi gerekli kılıyor.

1920 Eylül’ü sonunda Kemalist Türkiye, Ermenistan Cumhuriyeti’ne saldırdı ve kazandı. Türkler ateşkes ilan etti ve Ermeni hükümetinin müzakerelere başlamasını talep etti.

Müzakerelere başlanmadan önce 17 Kasım 1920’de Ermeni heyeti başkanı ve Dışişleri Bakanı Alexandır Hadisyan Tiflis’e giderek İngiltere, Fransa ve ABD temsilcileriyle görüştü. İngiltere temsilcisi, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un tavsiyesini Hadisyan’a bildirdi. “Rusları kabul etmektense Türklerle barışmak daha iyidir.”

Bu tavsiye ile Hadisyan Aleksandropol’e döndü, Sovyet Rusya’nın arabuluculuğu reddedildi ve 2 Aralık 1920’de Ermenistan ile Türkiye arasında Aleksandropol’de imzalanan ve ünlü tarihçi Leo’ya göre Taşnaklardan ebedi utanç ve utanç verici olarak kalacak olan bir anlaşma imzalandı.

Simon Vratsyan liderliğindeki Ermeni hükümeti bu utanç verici ve yüz kızartıcı anlaşma ile sadece Sevr Anlaşması’nı iptal etmekle kalmadı, aynı zamanda Batı Ermenistan üzerindeki iddiasından da vazgeçti ve Kars’ı Türk’lerin mülkü olarak gördü. Bu anlaşmaya göre Ermenistan’a 9 bin kilometrekare toprak bırakılmıştı. Bu bölgenin sınır çizgisi, Eçmiadzin Manastırı’nın batı duvarının 15 km batısından başlayıp, Aragats Dağı’na çıktığı yerden, Melik köyünün yanından geçen Aparan bölgesinin Tanagirmaz köyünden aşağı iniyordu.  Pambak Vadisi’ne, oradan Dilican’ın kıvrımları boyunca Dilijan’a ulaştı. Marduni ile Kavar şehirleri arasında kalan topraklar Garniye varıyor, Azat nehri doğrudan batıya uzandığı noktadan bugünkü Masis şehrinin topraklarından geçerek Eçmiadzin Manastırı’nın batısındaki noktaya kadar ulaşmıştı. Bu anlaşmaya göre Ermenistan’ın bütün verimli toprakları Türkiye’nin kontrolüne geçmişti.

Güç komitesi, Ermenistan’da Sovyet düzeninin kurulmasının ardından çeşitli notalarla Türkiye’nin işgal altındaki toprakları terk etmesini talep etti. Ancak 22 Nisan 1921’de Türk işgalciler nihayet işgal altındaki Ermenistan topraklarını terk etmek zorunda kaldılar.

“Sasunlu David” öyküsünün yazarlarından birinin dediği gibi: Lenin liderliğindeki Sovyet Rusya’nın doğrudan ve kararlı yardımıyla Ermenistan topraklarını 9.000 kilometrekareden 29.800 kilometrekareye çıkaran Alexander Myasnikyan liderliğindeki Ermeni Bolşevikleri saygıyla analım.

Şimdi Ermeni makamlarının öncelikli görevi, Ermeni Bolşeviklerin yarattığı 29.800 kilometrekarelik ülkeyi düşman saldırılarından korumak olmalıdır.

İşte bizim gerçekliğimiz budur.

Sovyet Ermenistan tarihini yaratan tüm nesilleri derin bir saygıyla analım ve Ermeni makamlarının sonunda uyanıp çalışmalarının sonucunu takdir etmelerini ve 29 Kasım 1920’nin bir sonraki yıldönümünü onur ve devletle kutlamalarını umalım.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu