Güncel

Cumartesi Anneleri 416. haftada bir arada

Her hafta “Failler belli kayıplar nerede” pankartı ile gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, 416’ncı haftada bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda biraraya geldi. Ellerinde kırmızı karanfiller ile üzerinde kaybedilen yakınlarının fotoğraflarının olduğu dövizler taşıyan kayıp yakınları, yoğun yağmur altında kayıplarının bulunması için “adalet” istedi. Bu hafta ilk olarak sözü alan 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, Mart ayının katliamlarla dolu bir ay olduğunu söyledi. Tosun, 1988 yılında Halepçe’de 5 bin Kürt’ün kimyasal silahlarla katledildiğini hatırlatarak, “Bu ülkede halen çocuklarımız kimyasallarla katledilmeye devam ediyor. Daha geçen gün Gazi Katliamı, bugün de Halepçe. Biz hangi birini dile getirelim” dedi. 1980 yılında Ardahan’da gözaltına alınan ve kendisinden halen bir haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, Cumartesi insanlarının 416 haftadır Galatasaray Meydanı’na gelerek acılarını dile getirdiğini; ancak yönetenlerin bu çığlığı duymadığını ifade etti.

Bu hafta 14 Mart 1991 yılında kaybedilen Yusuf Erişti’nin akıbeti soruldu. Konuya ilişkin açıklama yapan Yusuf Erişti’nin amcasının oğlu Hasan Erişti, “Nazi Almanya’sında sokak ortasında insanları katlediyorlardı. Yusuf Erişti ise gündüz vakti gözaltına alınarak kaybedildi” dedi.  Yusuf Erişti’nin kardeşi Zehra Erişti ise, “Başbakan, abime ne yaptığını Mehmet Ağar’a sorsun. Barıştan söz ediyor böyle barış olmaz. Kahrolsun bize bunları yaşatanlar” dedi.

“Buradan ölün çıkar kimse duymaz”

 İHD gözaltında kayıplara karşı komisyon adına haftanın açıklamasını yapan Mine Nazari, Yusuf Erişti’nin 14 Mart 1991 tarihinde Belgradkapı civarında gözaltına alınarak Gayrettepe Şube’ye götürüldüğünü anlattı. Nazari, aynı dönemde gözaltına alınanların işkence yapan polislerin Erişti’ye, “Seni gözaltına aldığımızı kayıtlara geçirmedik, buradan ölün çıkar kimse duymaz” dediklerini duyduğunu söyleyerek, şunları belirtti: “Babası Bekir Erişti başta Cumhurbaşkanı Turgut Özal olmak üzere 30’a yakın kuruma dilekçe ile başvurdu ama yanıt alamadı. Devlet Yusuf Erişti’nin gözaltına alındığını inkar etti.” Erişti gözaltına alındığında Mehmet Ağar’ın dönemin Emniyet Müdürü, Abdülkadir Aksu’nun İçişleri Bakanı, Yıldırım Akbulut’un ise Başbakan olduğunu belirterek, “Yusuf Erişti’nin kaybedilmesinden onları sorumlu tutuyoruz. Yusuf Erişti’yi bulana kadar, failleri yargılanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak” dedi.

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu