Güncel

DENGE AZADî | Şenyaşar Ailesi’nin ‘Adalet’ Nöbeti Sürüyor

"Anne Emine Şenyaşar ve yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar tüm baskı ve polis saldırılarına karşı Urfa Adliyesi önünde adalet nöbetine devam ediyorlar"

TC devletinin Türkiye Kürdistanı’na yönelik kaçırma, işkence etme, ajanlaştırma, kaybetme, katletme ve faili aklama politikaları kuruluşundan itibaren değişmez bir politika olarak sürdürülmüştür.

Devlet, gerek kendi kolluk güçleriyle, gerek kontralarıyla ve çete yöntemlerle Kürdistan halkını birçok acıya maruz bırakmıştır. TC devletinin tarihinde bunun birçok örneği bulunur. Salt Kürt halkı üzerinden değil, başta Ermeni, Alevi, Rum, Pontus halkları olmak üzere Sünni-Türk kimlikleri dışındaki tüm kimlikler katliam ve soykırıma uğratılmış, ancak devletle anlaşan komprador burjuvazinin nefes almasına izin verilmiştir.

24 Nisan 1915’ten itibaren başlatıldığını varsayabileceğimiz bu politika değişime uğramadan günümüze kadar gelmiştir.

Devletin kuruluş kodlarından olan bu politikanın en yoğun yaşandığı dönemlerden birisi de 90’lı yıllar olmuştur. 12 Eylül AFC dönemi üzerine gelen bu dönem devlet için Kürt halkına yönelik katliama varan uygulamaların yaşatıldığı dönemdir. Dönemin tanığı birçok insan bu katliamlardan nasibini almış, evsiz kalmış, göçe maruz bırakılmış veya tanıklıkları yok sayılmıştır. 90’larda Kürt halkına dönük katliamları gerçekleştiren birçok isim ise devlet tarafından korunmuş, açılan davalar zaman aşımına uğratılmış, tanıklar kaybedilmiş, Mehmet Ağar gibi çeteler devletin kolları altına sığınmıştır.

AKP iktidarı ise kendi döneminin başlarında mevcut klik çatışmaları ile 90’lar döneminin faillerine yönelik göstermelik davalar açmış, iktidarını sağlamlaştırmak adına ordu içindeki kadroları ‘Ergenekon’ davaları ile elimine etmiştir.

Bu davalarda dönemdeki katliam, kaybetme gibi suçlar da konu edinmiş ancak gelişen süreç içerisinde AKP elimine etmeye çalıştığı Ergenekon kliği ile de anlaşarak bu davaların tamamını kapatma yoluna gitmiştir.

Gelinen noktada ise AKP iktidarı 90’ların bizzat kendisi haline gelmiştir. Son süreçte Sedat Peker adlı çetebaşının sosyal medyadaki itirafları ile kirli pazarlıklar halk nezdinde gün yüzüne çıkmıştır. Ancak bizler için bu kirli pazarlıklar bilinmeyenin ortaya çıkması değildir. Çok yakın ve gerçek bir örnek itirafa gerek bıraktırmayacak bir şekilde AKP iktidarının yavru katillerini nasıl koruyup kolladığını ve akladığını gözler önüne sermiştir: Şenyaşar Ailesi!

Urfa’nın Suruç ilçesinde, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinden on gün önce, 14 Haziran’da esnaf ziyareti esnasında AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınları Şenyaşar ailesine ait işyerinde aileye saldırdı. Hastaneye uzanan saldırılar sonucu Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam sekiz kişi yaralandı.

Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşleri, tedavileri devam ederken gözaltına alındı, Fadıl Şenyaşar tutuklandı. Şenyaşar, halen Elazığ Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik odada tutuluyor. Olaydan 15 ay sonra, 18 Eylül 2019’da AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız, büyük bir koruma grubuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklandı.

Olaydan 18 ay sonra, Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı sadece işyerinde yaşananlara ilişkin bir iddianame hazırladı. İddianamede, Şenyaşar ailesine dönük asıl saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmedi. Yürüyerek gittiği Suruç Devlet Hastanesi’nde katledilen Hacı Esvet Şenyaşar’a ilişkin bir yargılama iki buçuk yıldır başlamış değil. İddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltildi. İddianame Urfa 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava daha sonra “güvenlik” gerekçesiyle Malatya’ya nakledildi.

Son süreçte ise devlet yine devletliğini yaparak Şenyaşar Ailesi’nin ‘adalet’ talebini karşılamadı ve katilleri koruma yoluna gitti. Şenyaşar ailesini katleden AKP’liler yargılanmıyor, yapılan tüm şikayetler sürüncemeye bırakılmaya devam ediyor. Devlet kendi iyi ‘Kürdünü’ kötü ‘Kürde’ karşı koruyarak kuruluşundan itibaren değişmez politikasını sürdürüyor. İktidarlar değişse de devletin özü değişmiyor.

Yapılan tüm bu hukuksuzluklara karşı ise Şenyaşar Ailesi’nin adalet savaşı sürüyor. Anne Emine Şenyaşar ve yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar tüm baskı ve polis saldırılarına karşı Urfa Adliyesi önünde adalet nöbetine devam ediyorlar. 80 günü aşan adalet nöbetinde ise polisin baskısına ve gözaltı saldırısına maruz kalan Şenyaşar Ailesi buna rağmen adalet nöbetini sürdürmeye devam ediyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu