Güncel

“İktidarın her türlü baskısını teşhir edeceğiz”

Polisin işkence ve ajanlaştırma uygulamalarına tepki gösteren Sarıgazi Özgürlük Meclisi, "Mücadelemiz tüm baskı ve sindirme politikalarını boşa düşürecektir" dedi.

Sarıgazi Özgürlük Meclisi,  1 Mayıs ve Filistin’le dayanışma eylemlerinde gözaltına alınan üyelerine dönük polis baskısı, ajanlaştırma politikalarını protesto etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen toplantıya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekilleri Dilşat Canbaz Kaya, Musa Piroğlu da katıldı.  Salona, “Kaçırma, ajanlaştırma ve işkencelerinizi boşa düşüreceğiz. Biz kazanacağız “ pankartı asıldı.

Sarıgazi Özgürlük Meclisi üyesi Hasan Taş, 1 Mayıs günü Sarıgazi’de bir araya geldikleri esnada anons dahi yapılmadan polisin kendilerine müdahale ettiğini söyledi. Polisin müdahalede silahla havaya ateş açarak kendilerine gözdağı vermeye çalıştığını ifade eden Taş, işkenceyle gözaltına alındığını söyledi.

Gözaltı boyunca küfür ve kaba dayağa maruz kaldığını dile getiren Taş, polis tarafından merdivenden yuvarlandırıldığını da paylaşarak, “Kendini TEM’ci olarak tanıtan kişiler gözümü kapatıp beni bir yere götürdüler. Hiç görmediğim karanlık bir odada gözümü açtım. Burada ajanlaştırma dayattılar. Ben bunu kabul etmeyince de özel hayatım ve birçok farklı şeylerle tehdit ettiler” dedi.

Filistin halkıyla dayanışma eylemi sonunda da polis şiddetiyle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan meclis üyesi Mazlum Oruç, polisin seçmiş olduğu 3 kişiyi kitleden ayırarak işkence ettiğini ifade etti. Oruç, “Avukatlarımızı çağırmadılar bizi psikolojik ve fiziki şiddete maruz bıraktılar. Kameraların olmadığı alanda bu şiddet daha da arttı. Darp izlerini dahi sağlık kontrolünde belgelemediler. Yaklaşık 2 saat boyunca yerde bekletildik. Bu esnada ışıkları kapatıp açtılar. Tecavüz, kaçırma, öldürme tehditlerinde bulundular” diye konuştu.

Avukat Yağmur Kavak da, müvekkillerinin anlattıklarının çok daha fazlasının yaşandığına işaret ederek, karakollarda tecrübeli işkencecilerin yer aldığını ve buna karşı mücadele edeceklerini söyledi.

İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri de hak gasplarının gittikçe katmerleştiğine dikkati çekerek, yetkililere anayasaya uygun hareket etme çağrısı yaptı.

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da, Süleyman Soylu’nun “işkence yoktur” sözlerinin karşılığı olarak basın açıklamasındaki söylenenleri gösterdi. Polisin, sokağın sesini, demokrasi, barış ve özgürlük arayışını engelleyen bir pozisyonda durduğunun altını çizen Piroğlu, “Bunu kolu kırılan işçilerde, 1 Mayıs’ta, Boğaziçi’nde, kadın eylemlerinde, ülkenin dört bir yanında gördük. Bir mafya nasıl çalışıyorsa devlet öyle çalışıyor.

Geçmişte kuytu köşede yapılan katliamlar ve işkenceler bugün aleni gerçekleşiyor. Bu da cezasızlık kılıfına sığınılarak yapılıyor” dedi. Piroğlu, hukuksuzluklara karşı mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan Sarıgazi Özgürlük Meclisi üyesi Şahin Uca,  gözaltına alınan arkadaşlarının saatlerce ters kelepçeyle bekletildiğini belirtti. Bütün baskı, sindirme, ajanlaştırma ve imha politikalarına karşı çıkacaklarını belirten Uca, iktidarın çürümüşlüğünü her alanda teşhir edecekleri vurgusunda bulundu. İktidarın, girmiş olduğu krizin faturasını halka kesmeye çalıştığını dile getiren Uca,

“Toplumsal muhalefet ve devrimci örgütlülük karşısında ülkeyi 90‘lı yıllara çevirmek istiyor. Kürt halkının tüm kazanımlarına saldırmaya çalışan ve devrimci özneleri imha etme politikasıyla ömrünü uzatmaya çalışan faşist iktidar, devlet ve mafyanın iç içe geçişinin teşhir olmasıyla yeni çözülmeler yaşamaktadır. Türkiye işçi sınıfı, kadınlar, gençler ve tüm ezilenler; haramilerin saltanatını üstüne yürümeye devam edecektir. Mahallelerimizde her geçen gün büyüyen özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadelemiz tüm baskı ve sindirme politikalarını boşa düşürecektir” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu