Güncel

Şehir bizim, söz bizim!

İstanbul: Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Komisyonu ilk çalıştayını dün( 9 Mayıs) Kent ve Ekoloji üzerine TMMOB İstanbul şubesinde gerçekleştirdi.

Kent nüfusunun %70-80 arasında bilinçli şekilde arttırıldığı günümüzde bu çalıştayın gerekliliğinin kendini ortaya koyduğunun ifade edilmesinin ardından Kent ve Ekoloji konusu sunumlarla tartışmaya açıldı.

“Gülsuyu, Okmeydanı ve Gazi Mahalleleri çeteler aracılığıyla boşaltılmaya çalışılıyor”

İlk olarak kentsel dönüşüm üzerine yapılan sunumda, ucuz iş gücü ihtiyacını karşılamak için kentlere sürülen insanların şimdi de kentsel dönüşümle yaşam alanlarından sürülmek istendiği aktarıldı.Bu politikaların bir parçası olarak Kürt’lere yönelik köy boşaltmaları da ele alındı. Bunun örneği olarak Gülsuyu, Okmeydanı, Gazi gibi emekçi mahalleleri verilerek buralarda çeteler aracığılıyla devletin saldırılarını gerçekleştirdiği ve emekçi mahallelerinin boşaltılarak ranta açık hale getirilmeye çalışıldığı belirtildi.

Emekçi semtlerin boşaltılmaya çalışılmasındaki payın büyük oranda emperyalistler işbirliğinde İstanbul’un uluslar arası finans merkezi haline getirilme çalışmalarına ait olduğu dile getirilerek sıra sıra gökdelenlerin yükseldiği Levent’te bundan 30 yıl önce fabrikaların ve  dolayısıyla proletaryanın olduğu, ancak burada  talan ve yağma politikalarının Levent’in şimdiki haline bakıldığında hakim sınıfların işine yaradığını görüleceği aktarıldı.

 Ayrıca kent mekanlarının metalaştırılarak sermayeninin gücü haline getirildiği bir kent değil, insanların yaşam haklarının göz önünde bulunduğu bir kent için çalışmaların sürmesi gerektiği ifade edildi.

Devletin Büyükşehir Yasası ile birlikte köylerde yaşayanlardan kentlerdeki kadar vergi almayı planladığı ve böylece köylerde de yaşamı imkansız hale getirdiği belirtilerek ayrıca HES, maden ocağı gibi projelerle tarım alanları ve hayvancılık yapan bir çok köy ve bölgede, bu geçim kaynaklarının sona erdirildiği ifade edildi. HES, maden ocakları gibi sebeplerin yanı sıra bir de tarım ve hayvancılığın gıda tekelleri tarafından ele geçirildiği ifade edilerek Kürdistan’da buna karşılık köylülerin ürettikleri malları ortak bir yerde toplayarak kendi güçlerini oluşturup satış sağlama çözümünü ürettikleri aktarıldı.

köprü ağaç istanbul “Tarihi ve kültürel değerlerimiz yok ediliyor”

İstanbul’da Galataport ve Haliçport projeleriyle beraber sahil şeritlerinin sermayenin hizmetine sunulduğu, bu sahil şeritlerindeki tarihi yerlerin talan edildiği belirtilerek Haydarpaşa’da da aynı politikaların uygulandığı ve kültürel değerler üzerinden rant kavgasının döndüğü ifade edildi.

Aynı şekilde Kemah’ta HES projesi ile birlikte tarihi Ermeni yerleşim yerlerinin yıkıma uğrayacağı örneği verildi.

İnşaat sektörünün sistemin kendini yenileyebilmesinde bir araç olarak kullanıldığı, bu anlamda talan ve yağma politikalarının boyutlandığı vurgulandı.

“Doğa talanı ile birlikte hayvanlar da katliama uğruyor”

Yaşam alanları üzerindeki rant kavgasının sadece insanları değil hayvanları da etkilediği, onların yaşam alanları üzerinde yapılan kıyımlar sonucu hayvanların katledildiği belirtilerek 3. Köprü yapımı örnek olarak verildi. 3. köprü yapımı ile birlikte katledilen ormanlarla hayvanların yaşayacak yer bulamaması sonucu öldüğü dile getirildi.

776837 n“Gezi İsyanı birden kopan fırtına gibi duruyor”

Gezi İsyanının birden kopan bir fırtına gibi durduğu ancak bunun böyle olmadığı, yıllarca halkın içinde biriktirdiği öfkenin bir dışavurumu olduğu belirtilerek bu öfkenin nüvelerinin yıllardır HES’lere, maden ocaklarına karşı yürütülen mücadelede varlığını gösterdiği açıklandı.Bütün mücadeleleri birleştirici bir rolü bulunan Gezi sürecinin bu noktaya metalaşmamış alanların metalaşmaya başlaması ile de vardığı ifade edildi.

Peki HDK Ekoloji Komisyonu’nun bu soruna karşı çözümü nedir?

Geçmişe bakıldığında ekoloji sorununun sadece aydınlar tarafından bir uğraşı olarak ele alındığı ancak bu sorunun yaşamın tam ortasında yer aldığı dile getirilerek çözümün insanlara  HDK’nin üstten bir dille değil tam tersine halkın içinden anlatması gerektiği belirtilerek çözüm yolunun ancak böyle oluşturulabileceği; halkın doğa talanına karşı mücadele hattını ancak sorunu içselleştirmesi ile örebileceği ifade edildi.

Komisyonun ilk çalıştayı ekoloji sorununa yönelik somut adımların atılması için tartışmalarla son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu