EmekGüncel

EMEK | İşçi sınıfının herhangi bir fabrikada yaşadığı bir sorun bütün işçi sınıfının sorunudur

"Kod-29’daki gibi bu işten atılmalar yeni maddelerle birlikte patronlar için bir gerekçe olacak. O yüzden Angel Halı işçilerinin mücadelesi sadece o işçilerin sorunlarının çözümü için, değil aynı zamanda bu tür saldırılara, bu tür haksızlıklara uğrayabilecek bütün işçilerin mücadelesidir"

Antep’te yer alan Angel Halı fabrikasında çalışan 63 işçi Kod-46 gerekçesiyle 28 Nisan günü işten çıkarıldı. Patronların işten atmak için bir sopa olarak kullandığı Kod-29’un parçalanarak ayrı ayrı işten atma bahanelerinden biri haline gelen Kod-46 da işçi sınıfının başına yeni bir bela olarak piyasaya sürüldü.

Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak DİSK/Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen ile hem Angel Halı’daki işçi kıyımı hem de buna karşı işçilerin başlattığı direnişi konuştuk.

Kod-46 saldırısına karşı işçi sınıfının direnişlerini değerlendiren Türkmen, Kod-29’un fiili olarak ayrı ayrı kodlara bölündüğünü ve bunların işçi sınıfına yeni saldırılar demek olduğunu vurguladı.

Türkmen ilk olarak Angel Halı’daki kıyımı anlattı. Kod-46 bahanesiyle atılan 63 işçinin esasta Angel Halı’daki çalışma koşullarına yönelik itirazı sonucu işten atıldıklarını vurgulayan Türkmen şunları söyledi:

“Angel halı işçileri kod 46 ile 28 Nisan’da işten çıkarıldılar ancak işten çıkarılmalarının asıl gerekçesi kişilerin telefonlarını istiyorlar. İşe giderken telefonla girmeyi yasaklıyorlar, işçiler de bunu kabul etmediği için üç gün boyunca içeri alınmadılar; 28, 29 ve 30 Nisan tarihlerinde. Sonra da Kod-46 ile işten çıkarıldılar.Kod-29’da bir değişiklik yapıldı biliyorsunuz. Yapılan değişiklik sonucunda yeni kodlar belirlendi. Çünkü o genel bir başlıktı Kod-29, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları düzenleyen başlık ve gerekçelerdi. Sonra her bir suça yeni bir kod belirlediler, Kod-29 çok fazla tepki alınca. Ama tabi hiçbir şey değişmedi, Kod-29 gitti, Kod-46 geldi.

Angel Halı’da 63 işçi Kod-46 gerekçe gösterilerek işten atıldı. Kod-46 ise şöyle geçiyor; ‘hırsızlık ve işverenin sırlarını deşifre etmek’ başlığı altında bir düzenleme. 63 işçinin işten atılmalarının ardından araya yasak girdi, kapanma geldi ve yasak biter bitmez işçiler fabrika önüne gelerek direnişe başladılar. Direnişte bir hafta geride kaldı ve direnişe devam ediyorlar. İşçiler hem Kod-46’ya karşı, hem de işten atmalara karşı direniyorlar. Çünkü haksız bir şekilde işten atma bu.

Bir de böyle bir suçlama ile işten atılmak sadece işten atılmak anlamına gelmiyor, onurlarını lekeleyen bir şey aynı zamanda ve işçiler bunu kabul etmiyor. İşçi arkadaşlar da işten atıldıktan sonra sendikamıza başvurdular.

Angel Halı’da çalışan işçiler sendikamıza üye işçiler değiller ama biz sendikamız üyesi olsun olmasın işçilerin seslerini duyurmak hem de bu haksızlığın ortadan kalkması için onların bu direnişine destek oluyoruz ve işçiler fabrika önünde bu direnişi sürdürdükçe biz de sendika olarak tüm imkanlarımızla işçilerin yanında olacağız.

İşçilerle birlikte talebimiz de bu işçilerin işe geri alınması, Kod-46’nın iptal edilmesi, işçilere yapılan bu haksızlığın, bu iftiranın, bu mağduriyetin ortadan kalkması ve genel anlamda bu kölelik koşullarının son bulması. Çünkü benzer şeyler pek çok fabrikada yaşanıyor, biz de işçilerle birlikte fabrika önünde açıklama yaptık. Sendika olarak bu hafta boyunca işçilerin yanındaydık.

Sendikamız avukatları da işçilerin işe iade davaları ve bu Kod-46’nın iptali için İş-Kur ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Antep Bölge Temsilcilikleri’ne itiraz dilekçeleri yazdılar. Yani hem süreci hukuki olarak yürütüyoruz ve avukatlarımız takip ediyor hem de fiili olarak sonuna kadar destekliyoruz. İşçiler fabrikalarında direnişinin mücadelesini sürdürdüğü sürece biz de sendika olarak sonuna kadar onların yanında olacağız.

Angel Halı’da telefon yasağı gibi işçilerin yaşamına müdahale eden saldırılar esasta Angel Halı’daki çalışma koşullarını da göz önüne seriyor. Türkmen’e Angel Halı özelinde Antep’teki çalışa koşullarını soruyoruz. Pandemi dönemi ile birlikte çalışma koşullarının daha da ağırlaştığını ifade eden Türkmen sorumuzu şöyle yanıtlıyor:

“Özellikle pandemi ile birlikte patronlar bu koşulları fırsata çevirerek sadece işçilerin sağlığını, yaşamını tehlikeye atmadılar. Çünkü biliyorsunuz pandemi döneminde pek çok işçi pandeminin koşullarını sağlığıyla, canıyla ödedi. Burada çok sayıda işçi hayatını kaybetti Koronavirüsten. Kapanmalarda, yasaklamalarda dahi üretim devam etti. Pandemi ile ilgili bütün önlemlerden işçiler muaf tutuldu ama bu sadece bir boyutu. Bir diğer boyutu ise bu pandemide patronlar işçilerin çalışma koşullarını daha fazla ağırlaştırdı. İşçinin iş yerinde üzerindeki baskının arttığı, üzerindeki denetim mekanizmalarının daha da ağırlaştırıldığı bir hale geldi.

Düşünün ki Angel Halı’da mola süreleri dahi kaldırıldı, yani olay sadece telefon yasağı değil. Yemekler çok kötü, pek çok fabrikada mesai farkları ödenmiyor. Angel Halı’da dahil pek çok fabrikada pazar günü çalışma artık zorunlu hale getirildi. İşçilerin hafta tatili yok yani, anayasada yasalarda güvence altına alınmış olan hafta tatilini işçiler kullanamıyor.

Telefon yasağı da bunlardan birisi, patronlar böyle fabrikalarda eğer ki telefon kullanımı işi aksatıyorsa bununla ilgili tutanak tutabilir. İşçilerin bütün hareketleri kameralarla izleniyor ama işçinin telefonunu elinden alamazsınız. Çünkü o işçinin iletişim hakkıdır, orası hapishane değildir, ayrıca bu yasal da değil, hatta bununla ilgili mahkeme kararı da var. Yani işçinin bir ailesi var, sevenleri var başına bir şey gelebilir, işçiye ulaşmak isteyen biri olabilir. Bu şekilde kimsenin iletişim hakkını elinden alamazsınız.

Bunu yapan başka fabrikalarda var, duyuyoruz, ancak bu yasal değil. Bazı yerlerde işçiler mecbur kalıp boyun eğiyorlar ama bazı yerlerde de görüldüğü gibi işçiler bunu kabul etmiyor isyan ediyor ve sonuç bu oluyor. Yani bu telefon meselesi de dahil demin bahsettiğim pek çok iş yerindeki çalışma koşulları, baskılar ve bütün bunlara karşı da işçilerin örgütlenmesi gerekiyor. Mesele sadece ücret, işten atılma falan değil, iş güvencesi değil. Aslında işçilerin tamamen yaşama hakkı, özgürlükleri gasp ediliyor.

İşçilerin telefonla konuşup konuşmayacağına, pazar tatili yapıp yapmayacağına, yani işçinin bütün bir hayatına patronların ihtiyaçlarına göre müdehale ediliyor. Yani patronlar diyor ki, bizim kölemizsiniz. Yani mesele sadece işçinin ücret gaspı, çalışma koşulları değil; kendi insanlığına, yaşamına, onuruna sahip çıkması haline geldi.

Bunun için örgütlenip mücadele etmekten başka çaresi yok işçinin. En azından biz sendika olarak işçilere bu çağrıyı yapıyoruz. Pandemi dönemi de bize şunu gösterdi ki biz önceden, işte daha iyi çalışma koşulları için, daha iyi ücret için mücadele ediyorduk ama şimdi yaşamak için, kendi yaşamımıza, insanlığımıza, onurumuza sahip çıkmak için bile örgütlenmekten birlik olmaktan mücadele etmekten başka çare yok, pandemi bize bunu gösterdi.”

Türkmen Angel Halı işçilerinin mücadelesine tüm sendikaların, emek örgütlerinin ve emek dostlarının omuz vermesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı:

“Bu vesile ile şunu da söylemek lazım, 60’tan fazla Angel Halı işçisi Kod-46 ile iş kıyımına uğratılmış olabilir ama Kod-29’daki gibi bu işten atılmalar yeni maddelerle birlikte patronlar için bir gerekçe olacak. O yüzden Angel Halı işçilerinin mücadelesi sadece o işçilerin sorunlarının çözümü için, değil aynı zamanda bu tür saldırılara, bu tür haksızlıklara uğrayabilecek bütün işçilerin mücadelesidir. O yüzden Angel Halı işçilerinin yalnız bırakılmaması bu ve mücadeleye sahip çıkılması gerekiyor.

Sadece sendikamızın değil başta Antep’teki sendikaların, emek örgütlerinin, emekten yana güçler olmak üzere biz bütün kamuoyuna işlerin uğradığı bu haksızlığa karşı Angel Halı işçilerinin mücadelesine destek olunması çağrısı yapıyoruz.

Ve yine bahsettiğim gibi biz sendikalı olsun ya da olmasın tüm işçilerin mücadelesini destekliyoruz. Çünkü işçi sınıfının herhangi bir fabrikada yaşadığı bir sorun bütün işçi sınıfının sorunudur, biz böyle bir anlayışa sahibiz. O yüzden Angel Halı işçilerinin mücadelesini elimizden geldiği kadar destekliyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu