H.Merkezi: Devrimci-demokratik güçler, Taksim Hill Otel’de basın toplantısı düzenleyerek 24 Haziran baskın seçimlerinde HDP ve Selahattin Demirtaş’ı destekleyeceklerini açıkladı. Daha önce HDP’ye desteklerini ayrı ayrı kamuoyuna duyuran siyasi parti ve örgütler, bugün ilk kez bir araya gelirken, seçimlere yaklaşımlarını da açıkladı.
Açılış konuşmasını yapan HDK Yürütme Kurulu üyesi Sedat Şenoğlu, 24 Haziran baskın seçimlerinin bir dayatma olduğunu belirterek, “Çürümüş bir iktidarın, sonunu gören bir iktidarın ömrünü uzatma çaresi olarak gündeme geldi” dedi.
24 Haziran seçimlerinde HDP ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı destekleyenlerin bir araya geldiğini belirten Demirtaş, süreç zor olsa da değişimlerin öngünlerinde olunduğunu kaydetti. Şenoğlu, “Umut bizde, kararlılık bizde, güçlü olan biziz. Karşımızda çürüyen bir iktidar var. Bunun daha büyük baskı, zulüm ve zorbalıkla devam etmemesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu.
Ardından HDP ve Demirtaş’a desteklerini açıklayan siyasi parti ve örgütlerin temsilcileri söz aldı.
“Birleşik Toplumsal Mücadele için”
Sosyalist Meclisler Federasyonu MYK üyesi Barış Kayaoğlu, Erdoğan iktidarının sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda totaliter Hitlervari faşizmi tesis etmeye çalıştığı bir süreçten geçildiğini söyledi.
Kayaoğlu, burjuvazinin yönetememe krizinin bir sonucu olarak dayattığı seçim de siyasal krizin kendisinden bağımsız olmadığını dile getirerek, “Biz SMF olarak bir; faşizmi yeniden daha ileri bir düzeyde tek elden merkezileştirerek tahakküm etmeye çalışan Erdoğan-AKP iktidarını geriletmek için, iki; burjuva kliklerin yaşadığı kriz dalaşını daha da derinleştirmek için, üç; faşizmle ve zorbalıkla susturulmaya çalışılan toplumsal muhalefetin ve geniş halk kitlelerinin nefes alması ve toplumsal mücadeleyi bir adım ileri taşımak için, dört; başta mazlum Kürt ulusu olmak üzere ezilen tüm milliyet, inanç ve cinsiyetlerden halkların haklı ve meşru mücadelelerini sahiplenmek ve siyasal kazanımlara dönüştürmek için HDP’yi destekliyoruz, HDP ile ittifak yapıyoruz ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı destekliyoruz” dedi.
“Demokratik bir ülke için HDP ve Demirtaş’a oy isteyeceğiz”
TÖP Sözcüsü Perihan Koca söz alarak,
“24 Haziran sonrası mücadelenin yoğunlaşacağı değerlendirmesinde bulundu. Ancak 24 Haziran seçimlerinin ülkenin kaderini belirleyici bir noktada durduğunu ifade eden Koca, “TÖP olarak bu seçim sürecinde HDP ve Demirtaş’a oy isteyeceğimiz bir kampa örgütleyeceğiz. 24 Haziran’da demokratik bir ülkenin koşullarının yaratılabilmesi için HDP ve Demirtaş’a oy isteyeceğiz. HDP’nin baraj altında bırakılmaması için, Demirtaş’ın rehin tutulduğu cezaevinden derhal serbest bırakılması için, demokratik bir cumhuriyet şiarıyla seçim kampanyamızı yürüteceğiz” dedi.
Koca, sadece seçimlere ve sandığa sıkışmadan kadınların, gençlerin, emekçilerin, yoksulların, LGBTİ’lerin, işçilerin, Alevilerin dahil en geniş kesimlerin katılacağı halkın kendi meclislerini inşa ederek kampanyalarını sürdüreceklerini ifade etti. Koca, “Demokratik cumhuriyet zeminini inşa etmek için sokakta ve yaşamın tüm alanında koşturmaya devam edeceğiz” diye ekledi.
“Demokrasi isteyen herkesin görevi”
Halkevleri Eş Başkanı Nuri Günay, hayatın her alanında yaşanan yıkımın sorumlusunun 16 yıldır ülkenin başında olan AKP iktidarı olduğunu söyledi. “Sorunun kaynağı, asla çözüm noktası, çözüm odağı olamaz” diyen Günay, bu nedenle iktidarın derhal bu ülkenin başından gitmesi gerektiğini ifade etti. Günay, ekledi: “Mücadelemiz budur.”
HDP’nin mecliste olması gerektiğinin altını çizen Günay, AKP’nin meclis çoğunluğu sağlayamamasının en temel nedeninin HDP’nin mecliste yer alması olduğunu söyledi. Günay, bu nedenle HDP’yi desteklemenin demokrasi isteyen herkesi görevi olduğunu ifade etti.
KÖZ Sözcüsü Şükrü Demir, seçimlerin sola tarihi bir fırsat sunduğunu savundu. Demir, “Siyaset sahnesinde sol şerit boşalmış durumda sol ittifakın önünü açtı. Ağırlık merkezinde HDP’nin yer aldığı grupların bağımsız blok olarak seçimlere girmesini mümkün ve zorunlu kılıyor” dedi.
Bir Adım Daha İnisiyatifi’nden Hakan Öztürk, “Halkın iradesi geçerli olacaksa o mecliste HDP’nin bulunması gerekir. HDP’nin olmadığı mecliste halkın etkisinden bahsetmek mümkün değil” dedi.
Parlamento işlerken dahi halkın siyasal süreçlere katılmasının engellendiğini kaydeden Öztürk, “Bunu kırmak zorundayız” diye ekledi. 6 cumhurbaşkanı adayı içinde Selahattin Demirtaş’ın durumunun farklı olduğunu ve hapishanede olduğunu hatırlatan Öztürk, “Hakları kısıtlanmış adayla seçime gidiyoruz. Bu sorunun çözülmesi gerekir. Seçimlere böyle gidilemez” dedi.
Türkiye’de rejim sorunu olduğu gibi ciddi bir ekonomik sorun olduğunu ifade eden Öztürk, halkın ne kadar baskılanmaya çalışılsa da direnenler olduğunun altını çizdi.
“Örgütlülüğün genişlemesi için bir fırsat”
Kaldıraç Sözcüsü Hakan Dilmeç, “Basın seçim yapılacak, belli ki yönetemiyorlar. Kendilerindeki çürümeyi topluma yaymaya çalışıyorlar” dedi.
Hala yönetebiliyorlarsa da bunun nedeninin işçilerin, emekçilerin örgütsüzlüğü olduğunu söyleyen Dilmeç, “Bu seçimler bu örgütlülüğün genişletilmesi açısından fırsat olarak değerlendirilmeli” dedi. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasındaki farklılıkların çok az olduğunu söyleyen Dilmeç, şunları ifade etti:
“Bizim açımızdan işçi, emekçi ve halkların mücadelesi açısından değişiklik olmayacak. Bunun karşısında ikinci blok var HDP ve Demirtaş şahsında burada olan güçlerden oluşturulan doğal ittifak. İşçi sınıfa yönelik saldırılara, baskılara, gözaltı ve tutuklamalara karşı özgürlük ve içeride ve dışarıdaki savaşa karşı barış bloğu. Bu blok bu topraklarda başka bir hayatın, insanca ve onurumuzla yaşayabileceğimiz hayatın var olabileceği umudunu ortaya koyuyor. Emek, özgürlük ve barış için Demirtaş ve HDP’yi destekleyeceğiz. Biz kazanacağız.”
TİP Kurucu Meclis üyesi Gün Çağ Aydın, AKP iktidarının HDP’ye ve sosyalist harekete dönük baskılarını arttırdığını söyledi. Toplumda AKP hükümetinin gideceğine dair umut yeşerdiğini ifade eden Aydın, “Bu, sosyalist harekete farklı bir sorumluluk yüklemekte” dedi.
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, “Siyasi iktidarın açmazlarının derinleştiği koşullarda aldığı baskın seçim kararı kritik önem taşıyor” dedi. Seçimlerle sadece parlamento ve hükümetin değil nasıl bir siyasal rejimle yönetileceğine karar verileceğini ifade eden Gürkan, bu seçimin diğer seçimlere göre en antidemokratik, en eşitsiz ve adaletsiz seçim olduğunu kaydetti. Gürkan, buna örnek olarak Demirtaş’ın hapishanede olması, partisi HDP’nin her türlü engellemelerle karşılaşması, Erdoğan kamunun tüm olanaklarını kullanarak seçim kampanyası yürütürken diğer adayların kendi imkanlarıyla seçim kampanyası yürütmesini gösterdi. Gürkan, sandık güvenliğinin bir diğer önemli mesele olduğunu kaydetti.
Seçimden güçlü bir şekilde çıkması gerektiğini ifade etti. Gürkan, tüm bu nedenlerle 24 Haziran’da HDP ve Demirtaş’a oy isteyeceklerini söyledi.
Gürkan, konuşmasını “Değiştirecek güç bizde, emekçilerde, kadınlarda, gençlerdedir” diye tamamladı.
TEMELLİ: Bu Yolu Birlikte Yürüme Zamanı
Toplantının sonunda HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli söz aldı. Temelli; “24 Haziran’da inanıyoruz ki bu ülke bu iktidardan kurtulacak” diyen Temelli, “Bugün yan yana mücadele etme zamanı. Yan yana gelmek de yetmez artık, bu yolda birlikte yürüme zamanı. Bizi yan yana getiren mücadelemiz ve kararlılığımızdır. 24 Haziran sadece seçim mücadelesi olarak anılmayacak, sonrasında da mücadele hattımızla anılacak. Öyle umuyorum ki, 24 Haziran hepimiz için yeni bir başlangıç olacak” dedi.
“Demokrasi ve barışın önünde oluşturulan barajı hep birlikte yıkmak zorundayız” diyen Temelli, HDP’nin parlamentoya girmesinin bu anlama geldiğini ifade etti.
