EmekGüncel

SÖYLEŞİ | Smart Solar İşçileri Patrona Geri Adım Attırdı

"Smart Solar’daki üyelerimizden de kadın üyelerimiz olduğu gibi, öncü kadro dediğimiz komitemizde de işçi kadın üyelerle birlikte hareket ediyoruz, dayanışma içerisindeyiz."

Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Smart Solar isimli fabrikada Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlü işçiler 24 Haziran akşamı üretimi durdurarak fabrika işgaline dönüşen direnişleriyle işten atılan arkadaşlarının işe geri alınmasını sağladı.

İşçiler, sendikal yetkinin tanınması ve işten atılan arkadaşlarının işe geri alınması için direnişe başlamışlardı. İşçilerin üretimi durdurması, kendilerini fabrikaya kilitleyerek işgal eylemi gerçekleştirmesiyle patron geri adım atarak işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.

23 saatlik gibi kısa sayılabilecek bir sürede sonuçlanan Smart Solar direnişini, işçilerin bu süreçten kazanımlarını ve direniş sonrasında sendikanın TİS sürecini nasıl yürüteceğini Birleşik Metal- İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Selçuk Çiftçi ile konuştuk.

– Direniş öncesindeki fabrikadaki koşulları ve direniş sürecine nasıl geldiğinizi anlatır mısınız?

– Smart Solar’da iki yıldır örgütlenme çalışması yapıyoruz. İki yıl önce fabrikada çalışan birkaç arkadaş bize ulaştı. Ücretlerinin düşük olması, kötü çalışma koşullarından kaynaklı sendikalı olmak istediler. Biz de klasik yöntemlerle oradaki arkadaşlarla komite kurup çalışmalarımıza başladık. 2021 yılının Aralık ayında da yasal anlamda gerekli çoğunluğu sağladık ve Bakanlığa müracaatta bulunduk.

Olumlu bir şekilde tespit tarafımıza ulaştı. Bakanlıktan bu tespit ulaştıktan sonra gizlilik esası ortadan kalkıyor. İşveren fabrikada ismen bilmese de sayı olarak kaç işçisinin sendika üyesi olduğunu biliyor, anlamış oluyor. Sonrasında işveren vekilleri, işçi arkadaşlarımıza sendikadan istifa etmeleri noktasında baskı yaptı, mobbing uyguladı. Geçmişte gözardı ettiği ya da önemsemediği birçok konuyu artık önemsemeye başladı. Tabi işçi arkadaşlarımız bu tutum karşısında hem sözlü olarak hem de pratikte cevaplarını verdiler. Sendikalarına sahip çıkacaklarını, anayasal hakları olduklarını, bunun karşısında olanların suç işlediğini biliyorlardı.

Sona doğru geldiğimizde de artık işveren, işçileri tehdit ederek ya da çeşitli vaatlerde bulunarak sendikalaşma sürecini sonlandırmaya çağırıyor. Bir işçi arkadaşımızı işten atarak, bu şekilde yıldırmaya çalıştı. Bu ya da buna benzer tutumlara ilişkin mutlaka karşılık vereceğimizi zaten daha önce karar altına almıştık. Biz de arkadaşımızın atıldığı gün gece vardiyasında, iki vardiya olarak başladık. Gece vardiyası işbaşı yaptığında 03.00-11.00 ile birleşerek atılan arkadaşın işe iadesi ve sendikal çalışmaları için demokratik barışçıl eylemlere başladık. Gece saatlerinde fabrikanın genel müdür yardımcısıyla telefon konuşması yaptım. Hiçbir şekilde işçi arkadaşımızı geri almayacaklarını, bizimle de görüşmeyeceklerini söylediler. Sabah vardiyasında da çalışma olmazsa herkesi işten atacağını söylemişti. Sabah vardiyası saati geldiğinde o vardiyadaki arkadaşları toplayıp; onurlu bir direniş sergilendiğini, onların da buna dahil olması gerektiğini, birlikte çok daha güçlü olacağımızı konuştuk.

Onlar da kartlarını basıp içeriye girip geceden sabaha direnen arkadaşlarının, iki vardiyanın yanında yer aldılar. Böylelikle direnişimiz daha güçlü şekilde devam etti. Akşam saatlerine doğru fabrikanın genel müdür yardımcısı ve fabrikanın avukatı bizimle görüşmek istedi.

Önce bizim hukuksuz bir zeminde iddialarda bulunduğumuzu, bunun son bulması gerektiğini, bize son kez ikaz eder gibi söylediler. Biz de kendilerine arkadaşlarımızın yaptıklarının haklı olduğunu, atılan işçi geri alınmadan direnişi sonlandırmayacağımızı söyleyip, ayrıldık. Sonraki saatlerde görüşmeler devam etti. Ve işveren vekilleri geri adım attılar. İşçi arkadaşımızın işe iadesini kabul ettiler.

Bundan sonra da işçileri ilgilendiren konularda sendikayla görüşeceklerini bu kapının bahçesinde bizlere beyan ettiler. Bu çerçevede bizler de yapmış olduğumuz görüşmeler, değerlendirmeler sonucunda son yıllarda da böyle bir direnişte hem kısa vadede kazanımlar elde edilmesi, hem de bu kadar bütünlüklü olması fabrikadaki işçilerden sendikamıza, Türkiye işçi sınıfı açısından çok kıymetli olacağını, yol gösterici olacağını düşünerek direnişimizi sonlandırdık.

– Patrona geri adım attıran neydi sizce?

– İşçilerin örgütlenme sebeplerinden başlamak lazım. İşçiler artık bu ülkede geçinemiyorlar, her zamankinden daha fazla yoksullaşmış durumdalar, her zamankinden daha fazla yoksunlar, yasal haklarını kullanmalarının önündeki engeller her geçen gün artırılmakta. Mevcut yasaların işçiler açısından yoksunluklar taşıması, hatta her geçen gün mevcut iktidarın taahhüdüyle devamlı olumsuz olarak güncellemesi, haliyle işçilerin sendikalaşma refleksi önünde çok ciddi engeller yaratıyor. Tabi ki bu engelleri aşmanın tek yolu var, yeni ürettiğimiz bir şey değil bu, işçi sınıfının kodlarında, işçi sınıfının mücadele örgütlerinde var olan bir şey.

İlk örgütlenme çalışmalarımızı başlattığımız her yerde işçilere bu zorlukları anlatıp, zorlukların üstesinden gelecek gücün işçi sınıfının kendisinde var olduğunu, ancak işçiler birleştiğinde, işçiler ortak hedefler doğrultusunda sınıf bilinciyle hareket ettiğinde bu zorlukların hepsini yıkabileceğini geçmişteki örnekleri de anlatarak bir yol haritası çizmekle mükellefiz.

Her yerde bunu yapıyoruz. İşçiler kendine inandı, birlikte olursak neler yapabileceklerine inandı. Çünkü bu bir hazırlık aşamasıydı, kendiliğinden olan bir şey değildi. İşçiler bir anda “hadi üretimi durduralım” demediler, bu bizim daha önceden aldığımız bir karardı. Bu direnişin öncesinde yapılan baskı ve mobbinglerin adına da biz fabrikada direnişe göre pasif diyebileceğimiz bir takım eylem ve etkinlikler yaptık. O arkadaşlarımız eylem kabiliyetine sahip oldular.

“Başarılarımızı taçlandırmalıyız!”

– Direnişinizde kadın işçiler öne çıktı. Hem sendikayı sahiplenme noktasında hem de direnişin en önünde yer aldılar. Kadın işçilerin direnişteki mücadelesiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

– İşçi sınıfının mücadelesi ancak ve ancak kadın ve erkeğin omuz omuza, kol kola girerek üstesinden geleceği, başarılı olabileceği bir mücadele. Bunun yanısıra, maalesef ülkede kadınların üretim alanlarından, hayatın her alanına daha fazla yıprandığı, ezildiğini gösteren çokça örnek var. Kadına karşı baskının, şiddetin, sömürünün arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Kadınlar hem çocuklarına bakıp, hem evin ihtiyaçlarını karşılayan, hem de erkeklerle beraber fabrikalarda çalışma şartlarının içerisindeler. Onların da bu sürece dahil olması, mücadeleyi sahiplenmesi çok daha kıymetli.

İşten atılan arkadaşımız da bir kadın işçiydi, kadın işçi öncü kadrolarımızdandı. Smart Solar’daki üyelerimizden de kadın üyelerimiz olduğu gibi, öncü kadro dediğimiz komitemizde de işçi kadın üyelerle birlikte hareket ediyoruz, dayanışma içerisindeyiz.

Aldığımız kararları ortak olarak alıyoruz. Dünyanın her yerinde, hayatın her alanında kadınların ne kadar önemli olduğunu, işçi sınıfı mücadelesi için ne kadar önemli olduğunu, olacağını biliyoruz ve bütün mücadelemizi bunun üzerinden kodluyoruz, böyle de devam edecek.

– Direnişinizin bir sonucu olarak sendika fabrikaya girdi ve TİS süreciniz devam ediyor. Bundan sonraki planlarınız nelerdir?

– Ülkede işçiler açısından yasaların çok elverişli olduğu bir dönemde değiliz. Türkiye’de gerek bireysel, gerek toplu iş sözleşmelerinde aylarca süren bir prosedür var. Biz bundan sonraki planımız direnişin sonlandırıldığı günden bugüne işveren vekilleriyle birkaç görüşme yapıp içerdeki baskıların takipçisi olacağımızı ve onun dışında da TİS’in takipçisi olacağımızı ifade ettik.

Bir taraftan içeride güçlü olduğumuz sendikal yapıyı daha önceleyecek bir program yapıyoruz, diğer taraftan da bizi TİS’e götürecek toplu sözleşme ölçüsünde iyi bir toplu sözleşme yapabilecek mekanizmayı kurmaya çalışıyoruz. Ayrıca da ülkedeki işçi sınıfının TİS’te hak ve menfaatlerimizi etkileyecek gelişmeleri takip ediyoruz. Planlamamızı çok da uzatmadan toplu sözleşme yapıp buradaki başarımızı taçlandırmak ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu