İstanbul: Yeni Akit gazetesi, hedef gösteren ve nefret içerikli söylemlerine devam ediyor; bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde Arap Alevileri’ne dönük oldu.
Yeni Akit gazetesi 7 Şubat 2016 tarihinde “Esed ailesinin 16 surelik kutsal kitabı Kitab’ül Mecmu’u” başlıklı haberinde, Suriyeli Arap Alevileri’nin esas amacının “Sünnileri yok etmek” olduğunu belirtti. Haberde, Türkiye’de Arap Alevileri’nin yaşadığı iller, ilçeler ve mahalleler listelenirken, Yeni Akit’in bu “hedef gösterme kampanyası” akıllara AKP’nin iş birlikçisi DAİŞ çetelerini getirdi. Nefret söyleminde sınır tanımayan Yeni Akit’in DAİŞ çetelerine Arap Alevilerini bu şekilde hedef göstermesi elbette ki yeni bir olay değil.
Özgür Gelecek olarak Entifadet al şa3bil 3arabi (Arap halkının direnişi) ile konu üzerine röportaj gerçekleştirdik. Entifadet al şa3bil 3arabi, inkârın, reddin ve asimilasyonun beslediği resmi tarihe karşı gerçekleri araştıran ve herkesle paylaşmak üzere kurulan bir oluşum. Çıkış ilkeleri olarak asimilasyon, kültürel yozlaşma, uyuşturucuyla mücadele ve kadın mücadelesi konularında çözüm üretme ve bu çözümleri halkla ortaklaştırmayı önüne koyan Entifadet al şa3bil 3arabi, kendisini “Değerleri için savaşan bir halkın önünde duracak bir gücün olmayacağının örneklerini biliyor ve onların mücadele tarihinden ilham almaya çalışıyoruz. İnkâr edilen Kürt halkı ve diğer halkların var olma çabaları onları sürekli hedef haline getirmiş fakat onlar bizim de çok önemli gördüğümüz örgütlülükleri ile buna karşı direnebilmiş; dillerini, kültürlerini koruyabilmişlerdir. Tam da bu noktada Arap halkı olarak bize önemli görevlerin düştüğünü düşünüyoruz. Kürt halkı ve diğer ezilen bütün halklar gibi Arap halkının da diline, kültürüne sahip çıkabilecek güçte olduğunu yineliyoruz” şeklinde tanımlıyor.
– Yeni Akit gazetesinin geçtiğimiz günlerde yaptığı haberle Arap Alevileri’ni hedef gösterdiğini biliyorsunuz. Reyhanlı Katliamı’nın ardından da Erdoğan: “52 Sünni vatandaşımız öldü” diyerek bu katliamı Alevilerin gerçekleştirdiğini ima etmişti. Bütün bu söylem ve haberleri nasıl yorumluyorsunuz?
– Reyhanlı’daki saldırının amacı Liwa İskenderun’da (Antakya) yaşayan insanları bir mezhep çatışmasına sürüklemekti. Bu saldırının amacıyla Erdoğan’ın açıklamaları birbirini tamamlar niteliktedir. Reyhanlı katliamı ve sonrasında açılan davalar Entifadet’in yakından takip ettiği bir süreçtir. Devletin devrimci, demokrat insanları içeriye atmak için istisnasız bir araç olarak kullandığı mobese kameralarının katliamın yaşandığı gün çalışmıyor olması, dava sürecinde avukatlara yönelik emniyet tarafından uygulanan psikolojik baskı ve içeriye alınan sanıkların tamamının Alevi halkına mensup olması ayrı ayrı tartışma konusu olmalarıyla birlikte şüphe uyandıran meselelerdir. Bu katliamı ne Aleviler ne de Sünniler gerçekleştirmiştir. Bu katliamı halkları ayrıştırmak isteyen egemenler gerçekleştirmiştir. İçeriye alınan insanların telefon görüşmelerinden çıkarılan fezlekeler tam bir tiyatrodur. Akaryakıt ticareti yapan bir insanın bu meselelerle ilgili yaptığı telefon görüşmeleri katliamla bağdaştırılmış ve diğer alınan insanların da telefon görüşmeleri büyük bir “profesyonellikle” çarpıtılmış katliamcı damgası yemelerine sebep olmuştur. Katliam egemenlerin hedefi olan Alevi-Sünni çatışmasına sebep olamamıştır.
“Arap Alevileri Suriye savaşı ile hedef gösteriliyor”
Arap Alevileri’nin giderek politikleştiği Suriye savaşıyla birlikte hedef gösterilmeye, katliamlara ses çıkaran Arap Alevi halkına karşı mezhepçi bir tavır takınılmaya zaten başlanmıştı. Bu durum son olarak Yeni Akit’in haberinde dile getirildiği gibi TC egemenlerince katliamcı olarak görülen Esad’ın üzerinden Arap Alevi halkının üzerine çekilmek istenmektedir. Böylece bu söylemlerle Türkiye halkları ile Arap Alevi halkını karşı karşıya bırakma amacı güdülmüştür. Bizler Entifadet olarak bu suçlamalara ve hedef göstermelere karşı gerek doğrudan halkla görüşerek gerekse sosyal medya üzerinde gerçekleri halka paylaşmak amacındayız. Bu işin zorluğunun farkındayız ve bu konu hakkındaki tavrımızdan ödün vermeden yolumuza devam etme gayretinde olacağız. Son olarak Suriye ve TC’deki egemenlerin siyasetin gölgesinde kalmadan Suriye halklarının topyekun kurtuluşunun taraftarı olduğumuzu belirtiriz.
– Türkiye’de Arap Alevileri ve Anadolu Alevileri AKP ve yandaş medya tarafından hedef gösterilmektedir. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
– Öncelikle Aleviler üzerindeki baskıların yeni bir politika olmadığını biliyoruz. Bu politika Osmanlı ardılı TC tarafından süregelmiştir. TC tarihi boyunca bu tekçi siyasetin bir sonucu olarak Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da, Gazi ve Sivas’ta Alevi katliamları yaşanmıştır. Günümüzde de bu durum çeşitli şekillerde yenilenerek halkı kutuplaştırmaya, örgütlülüğün önüne geçilmeye ve ayrıştırılmaya devam ediliyor. Yakın zamanda da Alevi ailelerin evlerinin işaretlenerek mezhepçiliğin tırmandırılmak istendiğine şahit olduk. Bu durum aynı zamanda egemenler tarafından kendisine yakın medya kuruluşlarıyla destek görmüştür. Biz Entifadet olarak halkların birbirleriyle bir alıp veremediklerinin olmadığını biliyor ve bunun karşısında olduğumuzu dile getiriyoruz.
