Hakkında hapis cezası verilen Eren Keskin, yurtdışına çıkmayacağını bir kez daha vurgulayarak “Bana göre bugün en büyük şiddet terörü devletlerin kendileri. Bunun bir intikam yöntemi olduğunu düşünüyorum. Bu haksızlığı kabul etmiyorum. Mücadeleme sonuna kadar devam edeceğim” dedi.
H. Merkezi: İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin hakkında Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı 2014-2015 yılları arasında 143 davadan birinde 7,5 yıl hapis cezası verilmesi üzerine İHD İstanbul Şubesi bir basın toplantısı düzenledi.
İlk olarak konuşan Eren Keskin’in avukatı Özcan Kılıç Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmenliği yaptığı süreçte gazetede çıkan yazılardan ve kendi yazılarından kaynaklı “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Keskin’e sayısız dava açıldığını belirtti. Kılıç, “Eren Keskin’e dolaylı olarak buradan git denmeye çalışılıyor” dedi.
“Hep insan hakları savunucusu olarak kaldım”
Hakkında 143 dava açılan Eren Keskin, her zaman bir insan hakları savunucusu olduğunu vurgulayarak, “Defalarca teklif gelmesine rağmen siyasete girmeyi reddettim. Hep insan hakları savunucusu olarak kaldım. Hep ifade özgürlüğü mücadelesi verdim. Daha öncede hakkımda, Kürdistan kelimesini kullandığım için defalarca davalar açıldı, cezaevinde yattım. Bu gazetenin genel yayın yönetmenliğini kabul etmemin nedeni şudur; Ben her zaman 77 yaşında devletin gizli güçleri tarafından öldürülen Musa Anter’e, küçücük bir çocukken sırtından vurularak sakatlanan, yurt dışında tedavi olmak zorunda kalan ve intihar eden Burhan Karadeniz’e, küçücük yaşta öldürülen Ferhat Tepe’ye ve onlar gibi birçok insana borcum nedeniyle, kendimi borçlu hissettiğim için, bu gazete onların gazetesi olduğu için ve bu gazetenin yayın özgürlüğünü savunduğum için gazetenin künyesinde ismimin yazılmasını gönüllü olarak kabul ettim. Benim başladığım sırada devletin ‘barış süreci’ adını verdiği süreç başladı. Bu süreç içerisinde bu gazeteye hiç dava açılmadı. Ne zamanki ‘barış süreci’ denilen süreç sona erdi, bombardıman gibi davalar başladı” dedi.
“Devletin terör tanımına uymak zorunda değilim”
Keskin, aldığı cezaların hiçbir hukuki vicdana uymadığını kaydederek “Türkiye Cumhuriyeti altına imzasını attığı bütün uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor. Bir insana, sadece genel yayın yönetmeni olarak göründüğü için bu kadar ağır ceza verilmesi, altına imza attığı bütün uluslararası sözleşmelere aykırı. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti değil, bunu biliyoruz. Ama onun imza ortakları olan AB ülkeleri var. Neden bu kadar sessiz kalıyorlar. İnsan hakları örgütü ‘terör’ kavramını kullanmıyorlar. Çünkü her devletin ‘terör’ tanımı bir birinden farklı. Ben devletin ‘terör’ tanımına uymak zorunda değilim ve uymuyorum” dedi.
Yurt dışına çıkmayacağının altını çizen Keskin, birçok ülkeden iltica talebi aldığını söyleyerek, “Bana göre bugün en büyük şiddet terörü devletlerin kendileri. Bunun bir intikam yöntemi olduğunu düşünüyorum. Bunu yapmak istemiyorum. Tek düşüncem annem ve kedilerim. Bu haksızlığı kabul etmiyorum. Mücadeleme sonuna kadar devam edeceğim” dedi.
“Eren Keskin’e borçluyuz ve onu yalnız bırakmayacağız”
“Eren Keskin halklara borcu olduğunu hissettiği için kimseyi yalnız bırakmadı” diyen Akın Birdal, “Biz de Eren Keskin’e borçluyuz ve onu yalnız bırakmayacağız. Eren Keskin’e yönelik saldırı hepimizedir. Susmamız için saldırıyorlar, ama susmayacağız” diye konuştu.
Keskin’e eski müvekkillerinin yanı sıra Ümit Efe, Nur Sürer, Erdoğan Aydın, Kıvılcım Arat, Eylem Aktaş da destek konuşmaları yaptılar.
Basın toplantısına ayrıca HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Özgür Gazeteciler Cemiyeti Sözcüsü Hakkı Boltan, gazeteci ve yazarlar Tuğrul Eryılmaz, Ümit Kıvanç, Murat Çelikkan, oyuncu Nur Sürer, sanatçı Eylem Aktaş, İHD yöneticileri, Cumartesi Anneleri, İstanbul LGBTİ-Dayanışma Derneği, Gözaltında Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardımlaşma Derneği, TİHV yöneticileri, TMSF’ye devredilen Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları katıldı.
