GüncelManşet

ESP YALNIZ DEĞİLDİR | “Bombalarla sindiremediniz, tutuklayarak mı sindireceksiniz?”

İstanbul: Geçtiğimiz günlerde ev baskınları ile gözaltına alınarak tutuklanan ve aralarında ESP üyeleri, Suruç Katliamı gazileri, ETHA muhabirleri, EHB’li avukatların olduğu 12 kişi için basın açıklaması düzenlendi. HDK, Partizan, SMF, Alınteri ve DAF’ın da katıldığı açıklamada “Biz ezilenlerden yana tarafız. Onların sözünü söylediğimiz gibi onlar gibi bedelini ödemeye de hazırız. Bu sesi susturamayacaklar” denildi.

ESP, SKM, SGDF, EHB, ETHA, ÖTSP ve Suruç Aileleri olarak İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında ilk olarak söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri bugün de İzmir’de ÇHD’nin basılarak 7 avukatın gözaltına alındığını hatırlatarak gözaltı ve tutuklamaların hız kesmeden devam ettiğini söyledi. Yoleri, suçlamalar arasında Kayıplar Haftası’nda Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un mezarları başında yapılan anmalar ile Gazi katliamı anması da olduğunu söyleyerek, bu anmaların 1996’dan beri her yıl yapıldığına dikkat çekti ve “İnsan hakları faaliyetleri suçlamalara konu edilmiş oluyor” dedi.

 

“Onlar bizim onurumuzdur”

Avukat Kamil Ağaoğlu tutuklananlar için “Bunlar avukat değil, bunlar gazeteci değil” denildiğini hatırlatarak, “Evet onlar gazeteciler, avukatlar. Gazeteciliği, avukatlığı bu şekilde yapıyorlar” dedi. Avukatların güçlü bir dayanışma gösterdiğini ifade eden Ağaoğlu, “Hem tutuklanan arkadaşların tutumları baş eğmezdi hem de dayanışma çok güçlüydü. Çünkü haklılıklarına inançları güçlü. Bu süreç böyle yaşanmaya devam ediyor olabilir, biz de üzerimize düşeni yapacağız. Oradan meslektaşlarımızı ve müvekkillerimizi alacağız” diye konuştu.

Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu’ndan Ümran Yurdayol, OHAL’de hapishanelerde hak ihlallerinin arttığına dikkat çekerek, avukatların tutuklanmasını tutsakların savunma hakkına saldırı olduğunu belirten “Onlar bizim onurumuzdur, cenazelerimizi sahiplenmeye devam edeceğiz” dedi.

 

“Biz bu değerlerimize daha sıkı sarılacağız”

ETHA adına konuşan Deniz Bakır OHAL’in ilk faaliyetinin özgür basın kurumlarının kapısına kilit vurmak olduğunu hatırlatarak, özgür basın kurumlarının ezilenlerin özgürlük, demokrasi ve onur taleplerinin sözcülüğünü yaptığını kaydetti. Bakır, “Bizler bir mücadelenin parçasıyız. Tarafsızlık gibi söylemimiz yok. Biz ezilenlerden yana tarafız. Onların sözünü söylediğimiz gibi onlar gibi bedelini ödemeye de hazırız. Bu sesi susturamayacaklar” dedi. Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Hacer Elçin, “Tutuklayarak, gözaltına alarak Suruç ailelerini asla susturamayacaksınız” dedi.

ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, başkanları Çiçek Otlu’nun tutuklandığını, parti binalarına bomba bırakıldığını, üyelerinin kaçırıldığını, sürekli polis tacizine maruz kaldıklarını hatırlatarak, bu saldırıların partileri için yeni olmadığını kaydetti. Meşru ve haklı bir mücadele yürüttüklerinin altını çizen Çelebi, “Asla hiçbir üyemiz, hiçbir yöneticimiz geri adım atmayacak. Biz bu değerlerimize daha sıkı sarılacağız” dedi.

 

“Parçalayarak sindiremediniz, tutuklayarak mı sindireceksiniz”

Basın toplantısına katılan kurumlara söz verildiğinde ilk olarak konuşan HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, egemenlerin, dışarıda olmaları durumunda mücadelenin gelişeceğini, ezilenlerin sesine ses katacaklarını bildiği için bu kadar yoğun tutuklamalar gerçekleştirdiğini söyledi.

ESP’ye geçmiş olsun dileklerini ileten Partizan temsilcisi, geçtiğimiz günlerde konuşma yapan Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın “Böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum” sözüne vurgu yaparak, egemenlerin yaşamak istediği dünyanın bugün tutuklanan insanların mücadelelerinin olmadığı bir dünya olduğunu söyledi. “Bizler de böyle bir dünyada yaşamak istemiyoruz” diyen temsilci, sömürücülerin, katillerin, hırsızların, erkek ve heteroseksist yaklaşımın egemen olduğu bu düzenin değişmesi için mücadele ettiklerini ve edenlerle her zaman dayanışma içerisinde olacaklarını vurguladı.

SMF temsilcisi, AKP’nin bu tür saldırılarla kendi yaşamını uzatmaya çalıştığını söyledi. Demirtaş, devrimci demokratik kurumların daha birleşik bir zeminde bu süreci karşılaması gerektiğini ifade etti. Suruç gazisi Yasin Can ise “Bu sindirme politikasıdır. Sivil, silahsız insanları bombalarla parçalayarak sindiremediniz, hapishanelerinizde tutuklayarak mı sindireceksiniz” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu