Güncel

İHD: Elazığ Hapishanesi’nde hak ihlalleri sistematik gerçekleşiyor

İHD Diyarbakır Şubesi, Elazığ T Tipi Hapishanesi’nde meydana gelen insan hakları ihlallerine ilişkin hazırladığı inceleme ve araştırma raporunu kamuoyu ile paylaştı.

H. Merkezi: İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Elazığ T tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı inceleme ve araştırma raporunu şube binasında düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Basın toplantısı öncesi hapishanelerdeki hak ihlallerine ilişkin değerlendirmede bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, yaşanan hak ihlallerinin olduğu hapishanelerin çoğunun  siyasi tutsakların bulunduğu hapishaneler olduğuna dikkat çekerek, siyasi tutsakların ağır tecrit koşulları altında keyfi uygulamalara maruz bırakıldığını vurguladı.

Daha sonra söz alan İHD Diyarbakır Hapishane Komisyonu üyesi Gurbet Yavuz, Elazığ Hapishanesi’nde işkence ve kötü muamele iddialarının araştırılmasına ilişkin inceleme ve tespit raporunu okudu.

İnceleme sonucu şu tespitlere varıldı:

– Heyetimiz, mahpuslarla görüşme ve şubemize yapılan başvurularda yer alan iddiaların, 2017 ve 2018 yıllarında da değişik zamanlarda aynı içeriklerle yapılmış olması ve süreklilik arz eden bir durum olması nedeniyle, başvurularda ifade edilen insan hakları ihlallerinin sistematik ve yaygın olarak gerçekleştiği kanaatine ulaşmıştır.

– Heyetimiz, hapishanelerde bulunan mahpusların, işkence ve kötü muamele, tehdit, tecrit ve izolasyon, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, ayakta sayım dayatması, sosyal-kültürel-sportif haklardan mahrum bırakma, iletişim ve haberleşme haklarının engellenmesi, keyfi disiplin soruşturmaları şeklinde ihlallere maruz kaldığı kanaatine ulaşmıştır.

– Heyetimiz, ihlallere maruz kalan mahpusların, politik görüşleri dikkate  alınarak cezaevi personellinin önyargılı ve ayrımcı muamelesine maruz kaldığını, ihlallerin bu durumdan kaynaklı gerçekleştiği tespitine ulaşmıştır.

– Mahkemece yasaklama ve toplatılma kararı bulunmayan kitap ve yayınların cezaevi idaresinin keyfi  tasarrufuyla yasaklandığını, mahpusların basın ve haber alma özgürlüklerinin ağır şekilde ihlal edildiğini tespit etmiştir.

– Cezaevi idaresi tarafından, mahpusların kısıtlanan hakları hususundaki talepleri görmezden gelindiği ve mahpuslara yönelik keyfi bir şekilde disiplin soruşturmalar açılıp ceza verildiğini tespit etmiştir.

– Heyetimiz, OHAL sürecinde yaşanılan ihlallerin OHAL sonrası da devam ettiğini, ihlallere ilişkin gerek Cezaevi Savcılığı’nın gerekse de cezaevi idaresinin önleyici tedbirler almadığı ve ihlalleri yaygın ve sistematik olarak devam etmesinde kuruşlu oldukları tespitine ulaşmıştır. İhlalleri gerçekleştiren fail konumundaki cezaevi personelinin herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmamasını bir cezasızlık politikası olarak değerlendiren heyetimiz, fail konumundaki görevlilerin ihlallerin sürdürülmesi hususunda bir politikadan cesaret aldıkları kanaatine ulaşmıştır.

Gurbet, daha sonra heyetin tutsaklara yönelik gerçekleşen ihlallerin önlenmesine dair şu önerilerde bulunarak basın toplantısını sonlandırdı:

  • Öncelikle, Türkiye’deki infaz rejimi mevzuatının ve politikasının uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir,
  • Mahsuplara yaşatılan işkence ortamından derhal vazgeçilmeli, mahpuslara uluslararası hukukun emrettiği şekilde insana yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmelidir,
  • Mahpuslar üzerindeki tecrit ve izolasyonun derhal kaldırılması ve insani yaşam şartlarının oluşturulması gerekmektedir.
  • Mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmalı için gerekli önemlerin alınması gerekmektedir.
  • Heyetimiz 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu ve Elazığ 2 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara yönelik yaşanan insan hakları ihlallerinin etkin bir şekilde soruşturularak sorumluluğu bulunan personellerin cezalandırılması için yargı mensuplarını göreve davet etmektedir.
  • Heyetimiz, cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. İşkence ve Diğer zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı muamele ya da cezanın önlenmesi sözleşmesi seçmeli protokolüne uygun şekilde ‘bağımsız’ ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması için hükümeti derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmektedir. Ayrıca, 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu ve Elazığ 2 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşananlara sessiz kalan Adalet Bakanı’nı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu