Güncel

F Oturumu’nda İvrendi’nin serbest bırakılması istendi

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’un düzenlediği F Oturma eyleminin 316’ıncısı hasta tutuklu Cemil İvrendi’nin sağlık koşullarının sağlanması talep edildi.

 

H. Merkezi: İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenledikleri F Oturma’sının bu haftaki eyleminde Cemil İvrendi’nin durumuna dikkat çekildi.

Eylemde söz alan İvrendi’nin kızı Dilan İvrendi, seslerini defalarca duyurmalarına rağmen hükümetten herhangi bir olumlu adım göremediklerini kaydederek, “Babam en son Mart’ın ilk haftasında yine makatından ameliyat oldu. Ameliyat olurken bir hafta boyunca yoğun bakımda kaldı. Defalarca savcılığa gidip babamı görmek istediğimizi belirttik. Fakat savcılık açık açık şunu söyledi bize: ‘Yetki bendedir. İstersem veririm istemezsem vermem. Senin babanın suçu terör suçudur. Bu yüzden bana insan hakları gibi şeylerle gelmeyin. İzin vermiyorum’” dedi. Babasının tek başına ihtiyaçlarını karşılayamadığını aktaran İvrendi, “Hükümette vicdan yok ama az da olsa vicdanları varsa sesimizi duymaları lazım. Babam tahliye dilenmiyor zaten. İnsani haklarını istiyor” diye konuştu. İvrendi, “3 hafta önce görüşe gittiğimizde bir sara hastası vardı. O hasta görüş esnasında düştü bayıldı. Oradaki diğer mahkumlar hemen durumuna baktılar. Gardiyanlar da coplarla onları dövdü. Ve görüş bitmeden bizleri oradan çıkarttılar” dedi.

“Biz bu suça ortak olmuyoruz, olmayacağız”

316. haftanın açıklamasını İHD Hapishane Komisyonu üyesi Sebla Arcan yaptı. Arcan, hapishanelerdeki ağır hasta tutsakların sayısının 401 kişi olduğunu aktararak, Tarsus 1 No’lu T Tipi Cezaevinde tutulan ve politik tutuklu olduğu için Cemil İvrendi’nin siyasi gerekçelerle serbest bırakılmadığını dile getiren Arcan, İvrendi’nin durumunu şu şekilde özetledi: “1994 yılından bu yana özgürlüğü kısıtlanmıştır. 24 yıllık hapis hayatının yaklaşık 16 yılında çok ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmıştır. Türkiye’nin pek çok hapishanesine sürgün edilen İvrendi, şimdiye kadar tespit edebildiğimiz 14 farklı hapishaneye götürülmüştür. 2002 yılında açık kalp ameliyatı olduktan sonra kendisine sürekli kullanması için verilen kan sulandırıcı ilaçlar ve yüksek tansiyon ilaçları nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşamaya başlar. Bu ilaçlardan sonra makat bölgesinde yumurta büyüklüğünde yara oluşup, sık sık kanamalar olur. Dayanılmaz ağrılarla 2008 yılında Erzurum Devlet Hastanesinde ameliyat edilir. Bu ameliyat sonrası hem yarası kapanmaz hem de kanama olayı devam eder. 1964 doğumlu İvrendi, kanamaların artması ile kadın pedi kullanır duruma gelir ve 2015 yılında götürüldüğü Eskişehir Devlet Hastanesi tarafından anal fistül takılır.

 

2 günü yoğun bakım ünitesinde olmak üzere yaklaşık 10 gün hastanede yatırılır; ailesinin tüm çabasına rağmen savcı refakatçi izni vermez. 2017 yılının Eylül ve Aralık aylarında çok şiddetli kanamalar nedeniyle önce Eskişehir Devlet Hastanesine sonra da Gazi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi edilmiştir. En son, 26 Şubat 2018’de durumu ağırlaşan İvrendi, Mersin Devlet Hastanesine yatırıldı. Bir hafta hastanede kalmış, ailesinin tüm ısrarlı çabasına rağmen bir kez daha refakatçi izni verilmemiştir. 5 dakika ziyaret talebini de kabul etmeyen savcı, Cemil İvrendi’nin kızına, ‘bu benim yetkimde olan bir konu o nedenle senin baban terörist ve sakın bana insan hakları, adalet, hukuk sözleri ile gelme’ diyerek gayri insani yaklaşım göstermiştir. Cemil İvrendi’nin kalp ilaçları nedeniyle yaşadığı sorunları sadece makat bölgesi ile sınırlı kalmamış, çürük dişlerin çekilmesi için tam 10 yıl beklemek zorunda bırakılmıştır. Kalp, hiç düşmeyen yüksek tansiyon ve kolesterol, sağ böbreğinde taş, sol gözünde sürekli artan görme kaybı ve yaklaşık 10 yıldır sürekli kanayan yaralarla artık ayakta durmakta bile zorlanmaktadır.”

2003, 2010 ve 2014 yıllarında Adli Tıp Kurumuna yapılan başvuruları reddedilen İvrendi’nin artık kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı halde serbest bırakılmamasının tek sebebinin “Ülkeye hakim olmaya çalışan ve insan hak ve özgürlükleri konusunda tek bir gelişme sağlamayan mevcut sistemin egemen anlayışı” olduğunu ifade eden Arcan, İvrendi’nin yaşama hakkının sağlanmasını talep etti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu