DerlediklerimizGüncelMakaleler

NUBAR OZANYAN | Bizim devrim!

Kabul etmek gerekir ki, Rojava Devrimi kimsesizlerin, sahipsizlerin, sözü dinlenmeyenlerin, isimsiz ezilenlerin devrimidir. Yok sayılan, kimliksizlerin ayağa kalkışıdır, ateşle yürüyüşüdür.

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

Kabul etmek gerekir ki, Rojava Devrimi kimsesizlerin, sahipsizlerin, sözü dinlenmeyenlerin, isimsiz ezilenlerin devrimidir. Yok sayılan, kimliksizlerin ayağa kalkışıdır, ateşle yürüyüşüdür. Rojava halkları artık kanatları kırık bir kuş değildir. Özgürlüğe tutkulu öfkeli bir fırtınadır. Rojava’da artık hayat, gerçeğin ve özgürlüğün sembolüdür.

Enternasyonalist devrimci şehit Lorenzo Orsetti‘ye; “İtalya’da iken Rojava’nın nerede olduğunu biliyor muydun?” diye sorulduğunda verdiği “Hayır” yanıtı gerçektir.

Bugün özgürlük arayanlar özgür Rojava topraklarını biliyor ve tanıyor.

Kolay gelinmedi bugünlere…

Kobanê Direnişi faşistlere, cellatlara karşı durmanın özgürlüğü ve onuru savunmanın adıdır. Kobanê Direnişi, Rojava devriminin dönüm ve sıçrama noktasıydı. Enternasyonalist savaşçıların, Türkiyeli devrimcilerin, özgür Kürdün yüzünü Kobanê’ye, yönünü Rojava devrimine çevirmeleri yaşanan büyük değişim rüzgarının sonucuydu.

Ortadoğu’nun en gerici, en gaddar, en kıyıcı güçlerine karşı savaşıp, özgürlüğün bayrağını Miştenur burçlarına dikmek kolay olmadı. Binlerce özgürlük savaşçısının, büyük fedakarlık ve sayısız bedel sonucu kazanımlar elde edildi.

Rojava bir kadın devrimi olarak bilinir ve anlatılır. Ancak bu değerlendirmenin eksik olduğunu belirtmek gerekir. Ortadoğu’nun hiçbir ülkesinde ezilenin ezileni kadınlar bu denli özgür ve aydın yüzlü olmamıştır. Bu doğrudur. Ancak Rojava devrimi aynı zamanda ezilenlerin ezileni olan Ermenilerin, Süryanilerin, Asurilerin, Ezidilerin özgürleşme bayramıdır. Farklı inançların, dillerin, renklerin, cinslerin özgürce kendini ifade etmenin, kardeşçe birlikte yaşamanın devrimidir.

Rojava devrimi kapitalist dünyaya, feodal-gerici sisteme, köleci zihniyete, çürümüş köhne kültüre meydan okumadır. Tarih boyunca sayısız soykırımlar yaşayan, tehditlerden kurtulamayan, hakaret işiten, sürgünün her türlü zulmünü yaşayan ezilen halklar Rojava devrimiyle soluk alıp, kendilerini özgür hissetmişlerdir. Varlıkları ve gelecekleri güvence altına alınmıştır. Artık hiçbir zalim, hiçbir korkak cellat kolayca onlara el kaldıramayacaktır. Çünkü artık onları koruyan askeri-siyasi-toplumsal iradeleri ve örgütlülükleri vardır.  Huzuru, barışı, kardeşçe birlikte yaşamayı esas alan bir dünyaları vardır.

Yaşamın, savunma ve yönetimin her alanında temsiliyet hakkına sahip olarak sözlerini söylüyor ve geleceklerini belirlemeye çalışıyorlar. Korkusuzca kendi bayramlarını kutlayıp, halaylarını çekip kendi ana dillerinde şarkılarını söylüyorlar. Dil ve inançlarından dolayı artık kimse onlara dokunamaz. Bu hakkın ve olanağın ne anlama geldiğini en iyi soykırımın çocukları olan Ermeniler, Süryaniler, Asuriler, Ezidiler bilir ve anlar. Soykırımsız, sürgünsüz günleri gören gözler en aydınlık gözlerdir.

Rojava’yı sahiplenmek ve savunmak vazgeçilmez görevdir. Bugün onur ve vicdan sahibi her insan Rojava’ya kalkan kirli ve kanlı elleri tutmalıdır.    Sarayların, sultanların savunmasız bedenleri köleleştiren putlarını yıkmanın, ezip geçmenin sorumluluğuyla karşı karşıyadır.

Dört yanı cellat dolu Ortadoğu’da Rojava şimdi cellatların arasında güneş ışığı kadar özgürdür.

(Yeni Özgür Politika – 25 Temmuz 2023)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu