GüncelManşet

(Foto) “Greif’teki köleliğe karşı olmayanı bıçaklarım”

 

İstanbul: Hadımköy otobüsünde, İstanbul’un oldukça kalabalık ve trafiği yoğun bölgelerini geride bırakıp, daha az yerleşim yeri ve daha çok fabrikanın olduğu İstanbul sınırına doğru ilerliyoruz. Direnişin olduğu Greif fabrikasına vardığımızı müjdeleyen Greif işçileri imzalı pankartların yanından ilerleyip direnişçi işlerin bulunduğu fabrikanın ön kapısına gidiyoruz.

Fabrika duvarları Greif işçisinin direnişini anlatan, patronların direnişlerden korkusu ve cehenneme gidiş anlarını gösteren karikatürlerle süslü. “Greif’teki taşerön köleliğine karşı olmayanı pıçaklarım” diyen İşgalci Baattin’den 8 Mart’ı kutlayan Direnişçi Bahriye’ye, “Taş yürek barikat, Greif işçileri kazanacak… O kadar” diyen Grevci Taccetin’e kadar hem de…

İşçiler sendikaya tepkili

İşçilerin yanına gitmek için karşıdan karşıya geçerken Hamide Abla ile karşılaşıyoruz. Hamide Abla bizi tanımasa da direniş alanına doğru ilerlediğimizi görünce yüzünde gülümsemesiyle yolun kenarında bizi bekledi ve daha direniş alanına girerken sohbetimiz başladı.

Direnişin nasıl ilerlediğini sorduğumuzda, Hamide Abla, dün işçi temsilcileri ile sendika arasında bir görüşme gerçekleştiğini, ancak kendisinin evi uzak olduğu için akşam temsilcilerin döndüğü geç vakte kadar bekleyemediğini ve sonucu bizim gibi yeni öğreneceğini söyledi.

Hamide Abla ve diğer işçilerle sohbetimiz sendika ile yapılan görüşme üzerine sohbetle başladı. İşçiler sendikaları olan DİSK’e bağlı Tekstil-İş’e gerçekten oldukça öfkeli ve en kötüsü “patrona satıldıklarını” söylüyorlar.

Konu 1 Mayıs’a geldiğinde ise işçiler elbette Taksim’de olacaklarını söylüyorlar. Ama işçilerin 1 Mayıs’a dair söyledikleri başka önemli bir konu da, 1 Mayıs’ta Tekstil-İş’in oraya gelecek yüzünün olmaması gerektiği… “Sen 1 Mayıs’a gittiğinde işçilere neyi anlatacaksın? Bizi nasıl sattığını mı?” diyerek sendikaya öfkesini dile getiren bir işçiye, diğeri “1 Mayıs’ta gerekirse sendikanın önüne geçip engel olacağız. Onları yürütmeyeceğiz” şeklinde destek veriyor.

Bir sendika, hem de tarihinde önemli direnişlere imza atan bir konfederasyona bağlı bir sendika için oldukça vahim bir tablo bu. Evet, sendikalar günümüzde işçi-emekçilere yönelik saldırganlıkları karşılayacak ölçüde güçlü ve kararlı adımlar atmaktan acizler.

Ancak bundan daha da kötüsü böylesi bir direniş tablosunda patronlarla anılmak ve tarihte böyle anılmak… Hele de işçiler tarafından 1 Mayıs gibi bir günde alana çıkmasının anlamsız olduğunun düşünülmesi ve işçilerden doğru 1 Mayıs’a katılımının engellenmesine neden olacak bir öfkenin hedefi olmak emek mücadelesi kurumu olduğunu iddia eden bir örgüt için katlanılamaz bir durum olmalıdır. Ama bu iddiayı gerçekten taşıyanlar için!

Sendika ile görüşme

İşçilerle sohbetimizin ardından işçi temsilcisi Ferhat Alsaç ile görüşerek dün akşam sendika ile gerçekleştirilen görüşmenin ayrıntılarını soruyoruz. Alsaç, görüşmeye bizzat katılmadığını, ancak katılanların anlattıklarını aktarabileceğini söyledi.

Bu görüşmenin DİSK tarafından sendika daire başkanları ve işçi temsilcilerinden oluşturulan Greif ile ilgilenecek komisyonun görüşmesi olduğundan bahseden Alsaç, DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun Dudullu’da işçilerin kabul ederek geri döndükleri protokolün “çürük ve başarısız olduğunu” kabul ettiğini ve bir sözleşme yapılması gerektiğini belirttiğini söyledi.

Alsaç; sendikanın tutumundaki bu değişikliğinin nedeninin işçilerin “1 Mayıs’a hangi yüzle çıkacaksınız? Size orayı dar edeceğiz” diyerek, öfkelerini 1 Mayıs alanına taşıyacağını sendikayı arayarak söylemelerinin olduğunu aktarıyor.

“Fabrikayı boşaltmamız için önce protokol lazım”

Sendikanın, daha önce fabrikanın tamamen kapandığını ve bu yüzden de hasar tespiti için geçtiğimiz Pazartesi (7 Nisan) günü fabrikayı boşaltmaları gerektiğini söylediğini aktaran Alsaç, “Burayı boşaltmamız yenilgi demek. Misli tazminat davalarının açılması demek. Biz kabul etmedik. İlk olarak buranın gerçekten kapatıldığına dair ticaret odasından bir belgenin getirilmesi gerek. Sonra da buradaki hiçbir işçiye dava açılmayacağı konusunda bir protokol” dedi.

Alsaç, bir dahaki görüşmenin önümüzdeki Perşembe gerçekleştirileceğini söyledikten sonra hem Alsaç ile hem de diğer işçilerle vedalaşarak bir daha buluşmak üzere direniş alanından ayrıldık.

 

[widgetkit id=586]

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu