GençlikGüncel

Gençlik Örgütleri: Usülsüz olan YÖK ve YÖK düzeninin kendisidir

12 Eylül AFC'si ürünü olan YÖK, kuruluşunun 39. yılında Gençlik Örgütleri tarafından Kadıköy'de protesto edildi

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), kuruluşunun 39. yılında Kadıköy’de protesto edildi. Eylem Beşiktaş İskelesi’nde gerçekleştirilirken eylemde “Eğitimde eşitsizliğe ve geleceksizliğe karşı mücadeleye” pankartı açıldı.

Polis ablukası altında gerçekleştirilen eylemde sık sık ‘YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak’, ‘Esit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim’sloganları atıldı.

Gençlik Örgütleri adına okunan açıklamada YÖK için “YÖK, üniversitelerin bilim üretilen değil piyasanın ihtiyaçlarına göre iş gücü yetiştiren kurumlar olarak örgütlenmesinin esas sorumlularındandır” denildi. Darbe ürünü olan YÖK’ün şu an darbe mirasçısı olan AKP iktidarına hizmet ettiği vurgulanarak sürece dair şunlar ifade edildi:

“Bu süreçte üniversitelerde faşist baskılar artmış, polis şiddeti “olağan” hale gelmiş ve üniversitede anti-demokratik uygulamalar artırılmıştır. 6 Kasımların militan ve kitlesel YÖK protestolarıyla hatırlanmasını sağlayan bir tarihin devamcısı olan bizler, 6 Kasım’ı üniversitenin sorunlarının dile getirildiği kürsülere çevirmek ve mücadeleyi büyütmek için 39 yıldır olduğu gibi bu sene de amfilerde, sokaklarda, eylem alanlarında olmaya devam ediyoruz.”

“Üniversite öğrencilerini mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz”

Açıklamada YÖK’ün üniversitelerin bilim üretilen değil, piyasanın ihtiyaçlarına göre iş gücü yetiştiren kurumlar olarak örgütlenmesinin esas sorumlusu olduğunu dile getiren Islak, “YÖK, dün nasıl darbecilerin emriyle hareket ediyorsa bugün de darbenin mirasçısı saray rejimine itaat etmektedir. Bu süreçte üniversitelerde faşist baskılar artmış, polis şiddeti olağan hale gelmiş ve üniversitede anti-demokratik uygulamalar artırılmıştır” diye konuştu.

Açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:

“Geleceğimiz bu düzende değil. Geleceğimiz, üniversitenin iradesi yok sayılarak atanmış kayyım rektörlere karşı verilen mücadelede; barış istediği için işinden edilen akademisyenlerin yanı başında olmakta. Geleceğimiz yemekhanelere yapılan zamların geri çekilmesini sağlayan müşteri değiliz öğrenciyiz haykırışında; polis, ÖGB ve sivil faşistlerin üniversiteleri terörize eden ablukasını kıracağız diyenlerin iradesinde, kararlı mücadelesinde. 

“Olabildiğine özgür olabildiğine refah dolu bir geleceğin ancak bu düzenin yıkılmasıyla mümkün olduğunu buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bu düzenin yıkılması ise direnişi büyütmekten, örgütlü mücadeleden geçiyor. Salgın koşullarında dahi milyonların eğitime erişememesini, emekçilerin ölüme terk edilmesini değil patronların çıkarlarını gözeten Saray’ı ve onun kuklası YÖK’ü yıkmak için gençliği, üniversite öğrencilerini mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu