GüncelManşet

Genel-İş’ten Gül: “Bu tasarıya karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz!”

İzmir: “Kiralık işçilik” yasa tasarısı ile birlikte AKP, işçileri modern köleliği vaat ediyor.

Meclisten geçmesi gündemde olan yasa tasarısı kiralık işçilik, özel istihdam büroları ve kıdem tazminatının kaldırılması gibi işçi sınıfını birebir ilgilendiren konuları içeriyor. Bu yasa tasarısı ile birlikte patronların eli daha da rahatlıyor. Bu sistem adete taşeronun taşeronluğunu getirerek işçi sınıfına örgütsüzlüğün, sömürünün, güvencesizliğin katmerlenmesi anlamına geliyor.

Türkiye’nin bazı bölgelerinde sendikaların örgütlediği işçi eylemleri gerçekleşiyor. Özellikle İzmir bu konuda hareketli yerlerden biri durumunda. Son olarak Başbakan Davutoğlu İzmir’e geldiğinde DİSK’li işçiler yasa tasarısı ile ilgili protesto eylemi gerçekleştirdi. Seslerini duyurmak isteyen işçilere polis saldırarak darp ve işkenceyle gözaltı yaptı. Toplamda 15 işçi gözaltına alınırken gözaltına alınanlar içerisinde yer alan Genel İş İzmir 2 No’lu Şube Sekreteri Ercan Gül ile konu üzerinde bir röportaj gerçekleştirdik.

– “Kiralık işçilik” yasa tasarısı ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Ercan Gül: Şöyle başlayayım, AKP hükümetinin daha öncelerinden de olduğu gibi öncelikli hedefi kıdem tazminatı ortadan kaldırmaktır. Şimdi kadro talebiyle alanlara inilmesinden kaynaklı kıdem tazminatını askıya aldı. Bugün kıdem tazminatını askıya aldıktan sonra, onun öncesinde kıdem tazminatını ileriki zamanlarda bitirebilecek bir sistem çıkardı. Bunun adına da “kiralık işçilik” sistemi dediler.

Bizler de buna sendika olarak hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Buna yönelik eylemlerimizi, protestolarımızı yapıyoruz. Başbakan Davutoğlu İzmir’e geldiğinde de haklı olarak tepkimizi ortaya koymaya çalıştık. Bununla ilgili önümüzdeki günlerde de kitlesel eylemlerimiz olacak. Zaten sürekli olarak irili ufaklı işçilerle beraber farklı yerlerde zincirleme, yol kapatma vb. eylemlerimiz sürüyor.

Biz bu yasa tasarısının meclisten geçmemesi için işçi sınıfı olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız, sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Belki bu yasalar şu düzende eski çalışanları fazla etkilemeyecek ama yarınlarda, çocuklarımızın geleceği için sıkıntılı bir durum olduğundan kaynaklı buna müsaade etmeyeceğiz.

Bugün baktığımızda sendikalı işçiler, örgütlü işçilerdir. Yarın bu tasarı meclisten geçtikten sonra örgütlenmemizin zaten imkanı olmayacak. İşçilerin, kıdem tazminatı olmayacak, iş güvencesi ortadan kalkacak. Bugün bizim kendi örgütlü çalıştığımız yerlerde “kiralık işçiliğin” girmesi bile bizim çalışma koşullarımızı etkileyecek. İşyerlerine “kiralık işçiliğin” girmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız.

– Başbakan’ı protesto ettiğiniz eylemi bize aktarabilir misiniz?

Ercan Gül: O gün biz temsilci arkadaşlarımızla birlikte oraya pankart açalım, sesimizi duyuralım diye gittik. Oraya gittiğimizde emniyet bize hiçbir şekilde müsaade etmeyeceklerini bildirdiler. Hangi tarafa doğru yürüsek peşimizden geldiler. Biz de artık her şeyi göze aldık. Çünkü, sesimizi duyurmamız gerekiyordu. Arkadaşlarımızla birlikte, sesimizi duyurmak için dayak yeme pahasına pankart açıp slogan atmaya başlar başlamaz saldırıya uğradık.

Gerçekten de çok acımasızca davrandılar. Bunu sağlayan da emniyet müdürünün kendisiydi. Kendisi orada polislere “vurun, kafalarını ezin” diye talimat veriyordu. Çok ağır  küfürlere maruz kaldık. Hatta emniyetin içerisine alındığımızda bile darp ettiler.

İçeride  polislerin “Siz bizi burada rezil ettiniz” gibi yaklaşımları oldu. Bizim kimseyi rezil etme gibi bir derdimiz yok. Kıdem tazminatının, onların da kıdem tazminatı olduğunu, onların çocuklarının da geleceği olduğunu anlatmaya çalıştık. Ama pek bir şey anlamadılar, zaten emir üzerine çalışıyorlar.

– İşçileri ne gibi sorunlar bekliyor?

Ercan Gül: Kıdem tazminatı bizim iş güvencemizdir. Şöyle bir örnek vereyim; ben diyelim ki 11 yıldır bir işyerinde çalışıyorum. Bu yıl 11 yıl içerisinde birikmiş kıdem tazminatım var. Bununla birlikte patronun beni işten çıkarma korkusu var. Çünkü, beni işten çıkardığı vakit bu birikmiş parayı bana geri ödemek zorunda kalacak. Ama şimdiki tasarıyla beraber yıllık benim biriken paramı fona aktaracak ve bunu öncesinden zaten devlete ödeyecek. Ben yarın patronla sorun yaşadığımda diyecek ki; “git kardeşim muhatabın ben değilim muhatabın İŞKUR’dur. Git İŞKUR’dan, Çalışma Bakanlığı’ndan paranı al” diyecek bana. Ve kolaylıkla beni işten atabilecek. Yani AKP hükümeti açıkça patronların işini kolaylaştırıyor.

Bugün sendikalı olan örgütlü işçi sayısı çok azdır. Bugün milyonların işçi olduğu Türkiye’de biz binler üzerinden gidiyoruz. Genel-İş’in örgütlü işçi sayısı 68 bindir. Bugün patronlar ne kadar sendikasız çalıştırırsa, ne kadar fazla sömürürse o kadar fazla kâr elde edecekler. AKP hükümeti zaten bu işe çanak tutuyor. Ellerinden gelen bütün imkanları da patronlara sağlıyorlar.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu