Gezi İsyanı’nın ardından deyim yerindeyse bir sendroma giren hâkim sınıflar bu süreçten çeşitli saldırı paketleri ile çıkmanın derdindedir. Girmiş oldukları dalaş, iç ve dış siyasette yaşanan hüsran, emperyalizmin ekonomi ve politikalarını uygulamada ortaya çıkan bir dizi sorun AKP iktidarını bir yönetememe krizine sokmuştur. Bu kriz kuşkusuz halk kitlelerinin örgütlü gücüyle daha da derinleşecektir.
Öyle ki, bu kaygıyla hareket eden egemenler halk kitlelerinin örgütlü gücüne saldırmaktan geri durmuyor. Son olarak TBMM’de, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Torba Kanun Tasarısı’nın dördüncü bölümünü de görüşerek kabul etti. Bu yasa ile birlikte internet sitelerine sansür getirecek olan ve sansür uygulaması için mahkeme kararının meclisten geçmesini beklemeden Telekomünikasyon İletişim Daire Başkanlığı’na (TİB) sansür yetkisi veren maddeler de geçmiş oldu. Yasa ile mahkeme kararı olmadan site kapatılabilecektir.
Gezi İsyanı ile politikleşen ve önemi giderek artan bilişim alanının devlet tarafından sansürlenmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Hâkim sınıflara karşı başkaldırılar tarih boyunca bastırılmaya, itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Sansür Cumhuriyeti olan TC’nin tarihinden bu güne kendi devamlılığı için böylesi bir geleneği layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır. Gerçeklerin halk gençliğine ulaşmasına dönük saldırılar ilk değildir. Devrimci, sosyalist, yurtsever basın gerçekleri halk kitlelerine taşıdığı için sansüre uğradı, kapatıldı, toplatıldı, büroları basıldı, çalışanları tutuklandı ve katledildi.
Ancak ne var ki bu saldırıların hiçbiri halk kitlelerini gerçeğe ulaşmasını engelleyemedi ve engelleyemeyecektir de. Şimdi de İnternet sansürü ile böylesi bir gayret içine giren hâkim sınıfların çabası boşunadır. Gerçekler halk kitlelerinin varlığında vardır ve kitlelerin varlığından sökülüp alınan ve alınmaya çalışılan her olgu yeni bir isyanın koşulunu yaratır. Bunu Gezi İsyanı’nda gördük. Bardağı taşıran son damladan öte bardağı taşıran damlaların varlığı halk kitlelerinin varlığına dönük saldırıların kendisidir.
Bu amaçla sansür saldırısına karşı Sayfalar Ortaktır Platformu’nun çağrısı ile örgütlenen eyleme katılacağız. Tüm halkımızı bu çığlığa ses katmaya çağırıyoruz.
Yer: Taksim
Saat: 19.00
Tarih: 8 Şubat Cumartesi
PARTİZAN
