İstanbul: Gezi İsyanı sırasında polisin uyguladığı saldırı sonucunda yaşamını yitiren direnişçilerin aileleri ile yaralananlar bir araya gelerek, Gezi Şehit ve Gazileri Platformu‘nu oluşturdu. Platform, bugün(21 Ocak) İstanbul Barosu’nda düzenlediği basın toplantısıyla bir açıklama ile kuruluşunu tüm kamuoyuna ilan etti.
Basın toplantısına Gezi İsyanı sırasında yaralanan Volkan Kesen Bilici, Beycan Taşkıran, ve şehit düşenlerin aileleri Muharrem Ayvalıtaş, Sami Elvan’ın yanı sıra TTB Baştanı Özdemir Aktan ve ÇHD İstanbul Şube Üyesi İlknur Alcan katıldı
Basın toplantısına; HDP İstanbul Belediye Eşbaşkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, HDP MYK üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, HDP Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gençay Gürsoy, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Özgür Müftüoğlu, DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun yanısıra Halkevleri, DHF, Özgür Gelecek Gazetesi ÖTSP, SODAP, ve Partizan’ın da aralarında olduğu çok sayıda kurum ve kuruluş katıldı.
“Canlarımızı, gözlerimizi, ciğerlerimizi verdik”
Platform adına bir açıklama yapıldı. Açıklamayı Volkan Kesen Bilici okudu. Gezi Parkı’nı savunmak kamusal alana sahip çıkmak için başlayan direniş, Haziran ayında özgürlük fırtınasına görkemli bir halk ayaklanmasına dönüştüğünü belirterek şunları söyledi; “Yaşadığımız düzende en ufak bir hakkı elde etmek için dahi ağır bedeller verildiğinin bilincinde olan biz halklar, ayaklanmada en gençlerimizi şehit verdik. Canlarımızı, gözlerimizi, ciğerlerimizi verdik. Kafatasımız parçalandı. Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Zeynep Eryaşar, Medeni Yıldırım ve Hasan Ferit Gedik göğe yükselenlerimiz oldu. 14 yaşındaki Berkin Elvan hala yaşam için direnişte. “
Bilici, açıklamanın sonunda platformun temel mücadele başlıklarını şöyle açıkladı:
“Gezi şehidi ailelerinin, gezi gazilerinin ve polis şiddeti sonucu yaralanan herkesin başlattıkları hukuki süreçte birlikte hareket etmek.
Polislere insanları öldürme yetkisi tanıyan Polis Vazife Salahiyetleri Kanunu’nun kaldırılması için mücadele etmek.
Gaz bombası ve plastik mermi kullanımının yasaklanması için mücadele etmek.
Gezi süreci ve sonrasında da görüldüğü üzere keyfi şekilde, gizlilik kararıyla yapılan tutuklamaların kaynağı olan ve ağır hapis cezaları verme konusunda sınırsız yetkisi olan özel yetkili mahkemeler ve Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılması için mücadele etmek.”
Bilici, mücadele başlıklarının sıralamasının ardından yeniden gelişecek toplumsal bir ayağa kalkışta herkesi birlikte hareket etmeye ve “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” demeye diye insanları ortak hareket etmeye ve dayanışmaya çağırdı.
“O günleri unutmadık, unutmak mümkün değil”
TTB Başkanı Özdemir Aktan, Gezi direnişinin ardından Türkiye’nin bir daha aynı Türkiye olmayacağını belirtti, Aktan, şöyle konuştu: “Savaşlarda bile sağlık birimleri korunurken, maalesef bu alanlardaki sağlık birimleri polis baskınına uğradı, gaz bulutları arasında kaldı. O günleri unutmadık, unutmak mümkün değil. Ancak bir arada olmak zorundayız. Hekimler de bu mücadelenin içinde olacak. Hekimler yine sağlık hizmeti sunmaya devam edecek. Hekimler yine yardıma muhtaç insanların yanında olmaya devam edecek, barış, özgürlük ve demokrasi demeye devam edecek.”
Atakan’ın ardından ÇHD avukatı İlknur Aycan bir konuşma yaparak; “bin 500’un üzerinde insanın gözaltına alındı. Ancak binlerce kayıt dışı gözaltı var. Ayrıca 40’a yakın soruşturma var. 10 da davanın iddianamesi hazırlanmış durumda” diyarek konuşmasını sonlandırdı.
“Bugün değil ama yarın hepsinin hesabını soracağız”
Toplantıda bir konuşma yapan Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, ” Bizim çocuğumuz da kalkacak, bugün değil ama yarın hepsinin hesabını soracağız” dedi.
Gezi şehitleri ve gazileri Platformu, Gezi İsyanı sürecinde yaralanan Volkan Kesen Bilici, Burak Ünveren, Beycan Taşkıran, Selim Polak, , Uğur Yıldırım, Sarp Vahabi Erdal Sarıkaya, Hülya Arslan, Çağdaş Küçükbattal Semih Sağlam, Murat Cantop, Okan Göçer, Hakan Barış Yaman ile Berkin Elvan’ın ailesi ve uzun süre komada kalan Mustafa Ali Tombul’un ailesi ile direniş sırasında öldürülen Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert’in ailelerinden oluşuyor.
