GüncelManşet

“Kahrolsun yeni anlaşma, memorandum ve barbarlık!”

H. Merkezi: YKP (M-L), Yunanistan’daki referandum sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklama ile değerlendirmede bulundu. Sonuçlara ilişkin “Kahrolsun yeni anlaşma, memorandum ve barbarlık!” diyen YKP (M-L)’nin açıklamasının tam metni şu şekilde:

 

Bir hafta öncesine kadar SYRİZA-ANEL hükümeti sözde “kurumların”  dayatmaya çalıştıkları “resesyon politikalarına” karşı halkı “hayır” demeye çağırdılar. Bir hafta sonra ise, ezici çoğunlukla “hayır” çıkmasına rağmen, kemer sıkmayı, işsizliği, vergi hırsızlığını, çalışma ve sosyal yaşam orta çağını daha da derinleştirip uzun süreye yayan yeni bir memoranduma neden olan, Troyka’nın önerisinden bile daha kötü olan bir anlaşmaya imza attılar.

Bu sadece bir çelişki olarak değerlendirilemez, tersine kurtlar ittifakı olan AB emperyalizmi çerçevesinde, güya “farklı bir yol”, “halktan yana politika” olarak var olan ve üretilen yanılsamayı içeren çarpık ve duvara karşı SYRİZA politikasının zirve yapmasıdır. AB ve NATO emperyalist ittifaklarının gerçek rollerini, emperyalizmin doğasında ki barbarlığın üstünü örten ve örtmeye devam eden politikasının vardığı çıkmazdır. Bir yandan batı emperyalizmine boyun eğerek ülkenin bağımlılık düzenini güvenceye alırken diğer taraftan ise doğuya göz ucuyla bakarak emperyalistler arası çelişkilerden faydalanabileceğini ve onlarla oynayabileceğini sanan bir politikadır.

Halk ve emekçi karşıtı bu anlaşma, bu politikanın ve emperyalist akbabalarla müzakere koşullarının bütünlüklü olarak başarısızlığa uğradığının kanıtını teşkil etmektedir. Bunu halkın ve emekçilerin haklarına yönelik yeni bir barbar saldırı dalgası izleyecektir. Bu da son beş yıldır eskisi ve yenisi ile memorandum, orta vade ve uygulama yasalarını geçiren burjuva blok tarafından desteklenen “ulusal uzlaşı” adına yapılmaktadır.

SYRİZA politikasının –halk karşıtı anlaşma- dışında başarmış olduğu diğer bir şey, 2010-2012 döneminde halkın uzun süreli ve çetin mücadelesi sonucu, haklı olarak halkın öfke ve kinini üzerine toplayan tüm gerici güçleri politik arenada ki görünümlerini yeniden güçlü bir şekilde meşrulaştırmasıdır.

Yeni mücadelelerin örgütlenmesiyle, yeni direniş odaklarının yaratılmasıyla, halkın kazanım ve haklarının savunulması için, Direniş ve Kazanım Cephesi’nin oluşturulması yolunda, işçi sınıfına, emekçilere, işsizlere, emeklilere ve gençliğe yeniden bu barbar politikalara ve anlaşmanın yırtılıp atılması için direniş sorumluluğu yüklenmiştir.

Kesin olan şudur ki, yeni dalga mücadelelerin ortaya çıkmasına kadar ve bunların kendi ifadesi sürecinde, halkımızın ve emekçilerin yaratılmaya başlanan aldatmacalara karşı sert bir mücadele yürütmeleri gerekecektir. Bizzat Çipras ve yönetici kadrosu tarafından ifade edilen; “Finans sermayenin istikrarı”, “Kalkınma olanakları”, “borçların yeniden düzenlenmesi” ve “likidite garantisi”nin yeni giyotin-anlaşmasıyla güvenceye alınması gibi rezilce yalanlar önceki iki memorandumda söylenen yalanlara eşlik etmenin ötesine geçmemektedir. Dahası “Grexit-euro bölgesinden çıkış geçmişte kaldı” söylemi temenniden başka bir şey değildir.

Ne Çipras’ın, anlaşmanın yükünün sadece yoksul halka yüklenmeyeceği, “35 Milyar Euro’luk kalkınma paketi” söylemi ile altına bulandırdığı hap, nede diğerleri halkı kandırmamalıdır. Halkımız, emperyalistlerin onaylayacağı son kuruşluk kredinin dahi şimdiden ülkeye ipotek edildiği ve katbekat ödeneceği noktasında en ufak bir yanılgıya dahi düşmemelidir. Yerli ve yabancı sermayenin, emperyalistlerin çıkarına olduğu gün gibi aşikâr olan anlaşmayı imzalarken Çipras ve SYRİZA’nın halkın egemenliğinin savunucusu ve sosyal adaletin garantörleri olarak ortaya çıkmaları halkla alay etmekten başka bir şey değildir.

Ve tabii ki, halkımız SYRİZA’nın, Sol Platform (SYRİZA’nın içinde bir grup. Çn.) ve diğer sitemkâr mızmızların da arkasından sürüklenmemelidir. Çünkü şimdiye kadar halkın ideolojik olarak silahsızlandırılması ve tuzağa çekilmesine katkıda bulundular. Çünkü halkın kenarda bekletildiği, emperyalist bağımlılık ve kapitalist egemenlik koşullarında “Sol hükümet” olanağının yanılsamasını cömertçe beslediler. Halkın karşısında benzer yanılsamaları üretecek kadar cüretkârlar: Öyle ki, bunlara göre emperyalist bağımlılık ve kapitalist egemenlik düzenine rağmen, basitçe Euro’dan çıkılarak AB içinde, ülke için yeni bir yol yaratma olanağı bulunmaktadır. Bunlar ki, önde gelen hükümet yetkilileri olarak, maceracı ve işe yaramaz halde, beş ay boyunca, değişim için emperyalist koruyucunun değişmesi gerektiğini halka inandırmaya çalıştılar.

YKP (M-L), halkımız gerici özü aynı uygulayıcısı farklı olan saldırıya karşı yeniden boy göstermeye, yeni anlaşmaya karşı kitlesel olarak sokaklara çıkmaya, 14-15 Temmuz eylemlerine kitlesel katılmaya, hayal kırıklıklarını, kaderciliği ve korkuyu yenerek, her yerde güçlerini ve direnişini örgütlemeye çağırıyor! İş yerlerinde, okullarda, mahallelerde! Haklar yollarda alındı ve alınmaya da devam ediyor!

 

KAHROLSUN AB-İMF-HÜKÜMET ANLAŞMASI VE BARBARLIK!

KAHROLSUN ESKİ VE YENİ MEMORANDUMLAR!

BEKLEMEKTE YOK TAHAMMÜLDE!

YAŞAMI VE HAKLARIMIZI MÜCADELEMİZLE SAVUNACAĞIZ!

AB VE NATO’DAN ÇIKILSIN!

HAKLARIN KORUYUCUYA İHTİYAÇLARI YOK!

13 Temmuz 2015

YKP (M-L)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu