H. Merkezi: Devlet ve onun hükümetleri kendi düzenlerini değiştirecek olan “Yıkıcı”lardan korktuğu için her alanda azgınca saldırılar gerçekleştirerek korku ve sindirilmişlik yaratmak istemektedir. Bu saldırıların ez azgın halinin yaşandığı hapishanelerde hak ihlalleriyle bir yılı geride bıraktık. Ve oluşan korku ile azgınca saldırılarla sindirilmek istenen tutsakların “tedavi”leri, okumaları, görüşleri vb… engellenerek yapılmaya devam ediyor.
Son olarak 05.01.2015 tarihinde elimize ulaşmış olan Tekirdağ F Tipi Hapishanesinden Mehmet Yamaç kendisi ve tutsaklar üzerinde gerçekleşen saldırıları anlatan bir mektup gönderdi.
Elimize ulaşan mektup’ta Mehmet Yamaç tutsaklık sürecine değinerek 19 Aralık katliamında hapishanelere gerçekleşen saldırıda “Göğüs kafesim kırıldı ve atılan kimyasal gazlardan dolayı ciğerlerinin bir bölümünün” yandığını belirtti. Sonraki süreci de Uygulanan “Yanlış” tedavilerden ve hapishane koşullarında yaşamına devam etmesinden dolayı “midesinde de 1’er cm büyüklüğünde yaralar oluştu” diye belirtti. 14 yıldır hapishane koşullarında tedavisinin “olmadığı-yaratılmadığı ve tedavi” sürecinin işkenceye dönüştürüldüğünü ifade ederek bu koşullara rağmen “hapishane şartlarında yaşamımı inatla-dirençle sürdürmekteyim” diyor.
Adalet Bakanlığının Mehmet Yamaç’ın “Sağlık Sorunları”ndan dolayı sevk talebinin olup olmadığını tespit edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı gönderildiği ve bunun üzerine sevk talebinin işleme konması istemiştir. Mehmet Yamaç’ta bu gelişmeye istinaden sağlık durumuna ilişkin bir rapor ile birlikte ailesinin Van’da yaşıyor olması, Van’ın ikliminin sağlık sorunları açısından olumlu olması, tedavi koşullarımın Van’da da olması gibi gerekçeleri de sunarak Van’a sevk talebinde bulunduğunu belirten bir sevk talebinde bulunmasına rağmen Adalet Bakanlığınca talebinin dikkate alınmadığını ifade ediyor. Adalet Bakanlığının bu tutumunun keyfi bir değerlendirme olduğunu çünkü sevk istemediği halde Edirne F Tipi’ne sevkinin yapıldığını belirtiyor.
2 yıldır gördüğü tedavinin “git-görün-gel” döngüsüne döndüğünü tedavisinin engellenerek bir işkence aracına dönüştüğünü çünkü sevk talebinin olup olmadığının tespit edilmesi için işlemler yapılmış olmasına rağmen yaptığı talebinin “Yokmuş” gibi sayarak alay edilircesine Edirne F Tipi Hapishanesine yapılmasını devrimci-yurtsever tutsaklara dönük saldırı dalgasının bir parçası olarak değerlendirdi.
Devamında yapılan bu keyfi uygulamalarla Hasta tutsakların tedavi haklarının işkenceye dönüştürüldüğü ifade etti.
Mehmet Yamaç’ın gönderdiği mektup:
“19 yıldır tutsağım. 19 Aralık katliamında gerçekleşen saldırılar sonucunda göğüs kafesim kırıldı ve atılan kimyasal gazlardan dolayı ciğerlerimin bir bölümü yandı. Uygulanan “Yanlış” tedaviden ve hapishane koşullarında yaşamıma devam etmemden dolayı midemde de 1’er cm büyüklüğünde yaralar oluştu. 14 yıldır tedavi koşullarımın olmadığı-yaratılmadığı ve “tedavimin” işkenceye dönüştürüldüğü hapishane şartlarında yaşamımı inatla-dirençle sürdürmekteyim.
Adalet Bakanlığı 11.04.2014 tarihli Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda “Sağlık sorunlarımdan” dolayı başka bir hapishaneye sevk talebimin olup olmadığının tespit edilerek sağlık durumuna ilişkin raporla birlikte sevk talebimin işleme konulmasını istemiştir. Bu yazıya istinaden sağlık durumuma ilişkin raporla birlikte, ailemin Van’da yaşıyor olması, Van’ın ikliminin sağlık sorunlarım açısından olumlu olması, tedavi koşullarımın Van’da da olması gibi gerekçeleri de sunarak Van’a sevk talebinde bulundum. Adalet Bakanlığı talebimi dikkate almadan, keyfince bir değerlendirme yaparak sevkimi istediğim halde Edirne F Tipi’ne yapmıştır. Talebim yokmuş gibi görmezden gelmesi Adalet Bakanlığının niyetini göstermektedir. 2 yıldır düzenli bir şekilde Tekirdağ’dan Edirne’ye Trakya Üniversitesi Hastanesine “Tedavi” amaçlı gidiyorum. Fakat bu 2 yıllık süreç tedavimin yapılmasından öte “git-görün-gel” döngüsüne dönerek tedavimin engellenmesi ile işkence aracına dönüşmüştür. Adalet Bakanlığı’nın önce sevk talebimin olup olmadığının tespit edilmesini istemesi sonrada talebimi yokmuş gibi sayarak adeta alay edercesine istemediğim halde Edirne F Tipi’ne çıkarması devrimci tutsaklara dönük saldırı dalgasının bir parçasıdır. Hapishanelerde onlarca devrimci-yurtsever hasta tutsak ölüme terk edilmiş durumdadır. Tedavileri çeşitli yöntemlerle engellenmektedir. Uygulamalar ile de “Tedavi”ler işkenceye dönüştürülmektedir.
Mehmet Yamaç 1 No’lu F Tipi Tekirdağ (05.01.2015)”
