GüncelKadınMakaleler

#GülistanDokuNerede | Daha fazla kaybedilmemek, bir kişi daha eksilmemek için…

"Bu sorunun cevabını arama mücadelesi, kadın mücadelesinin kaybettirilmeye çalışılan kazanımlarına sahip çıkmak ve hatta kazanımlara yenisini eklemek anlamına geliyor"

Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’dan 5 Ocak Pazar gününden bu yana haber alınamaması üzerine sokak ve sosyal medya eylemleri ile akıbeti üzerine bilgi edinmek için kadınların ısrarı sürüyor.

Gülistan için eylem yapan Munzur Üniversitesi’ndeki öğrencilere polis saldırdı, akabinde Valilik tarafından Dersim’e eylem yasağı getirildi. Yanı sıra Gülistan’ın kaybolmasının üzerinin örtülmesi için erkek devlet ve yargı tarafından pek çok girişimde bulunuldu.

Kaybolduğu günün ardından HTS kayıtlarında en son Zaynal Abarok adlı kişi ile 4 saniyelik görüşme gerçekleştirdiği açığa çıktı. Ayrıca Gülistan’nın Zaynal Abarok tarafından darp edilerek alıkonulduğuna dair tanıklıklar mevcut.

Dersim’de görev yapan bir polisin oğlu olarak bilinen ve harp akademisi mezunu olan Zaynal Aborok, Gülistan’ın kayıp ilanını veren kişi olmasının yanı sıra olayın hemen ardından yurtdışına çıkmış durumda. Tanıklıklar ve Gülistan’ın kaybolmasının ardından gelişen süreç gözetildiğinde “birinci dereceden şüpheli” konumunda ele alınması gereken Abarok’un yurtdışına rahatça çıkması ve Gülistan’ın kaybolduğu bölgedeki MOBESE kayıtlarına ulaşılamaması yine olası bir katil veya şiddet uygulayan kişinin erkek devletçe korunması gerçekliğini kuvvetli bir ihtimal olarak bizlere sunuyor.

Ki bu olasılığın yabancısı değiliz. Yargı Paketi kapsamında cinsel istismar ve tecavüzün meşrulaştırılmasının gündeme geldiği; her gün kadınların katledildiği ve şiddetin türlü haline maruz kaldığı, maruz bırakanların ise ceza indirimleri ile ödüllendirildiği; kadın katliamı ve kadına yönelik şiddetin türlü hallerde olağanlaştırılmaya çalışıldığı günlerden geçerken Gülistan’ın kaybolmasını bu süreçten bağımsız düşünemeyiz.

 

Erkek devletin ustalıkları…

“Emniyet Müdürlüğü” tarafından yapılan “intihar vakası” yönündeki açıklamaların ardından Gülistan’ın ailesinin “İntihar notu yok” şeklindeki açıklaması dahi olayın nasıl hasıraltı edilmeye çalışıldığının birebir göstergesi. Gerek kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları gerekse T. Kürdistanı’nda Kürt ulusuna dönük sindirme ve baskı politikaları kapsamında mevcut katliam ve zulüm gerçekliği, devlet tarafından bir “kaybetmenin” daha üzerinin örtüldüğü ihtimalini ortaya çıkarıyor.

Sömürücü ve erkek egemen sistemin bir aracı olarak devletin tüm mekanizmaları ile beraber canhıraş şekilde ezen-ezilen ilişkisinin sürekliliğini sağlamak adına izlediği politikaların bir parçası olarak T. Kürdistanı’nda faili belli kayıplar bizleri Gülistan’ın failini yaratan anlayışa yabancı kılmıyor. Gülistan için kadınların yaptığı basın açıklamalarından birinde sarf edilen “Kürdistan’da insanlar kaybolmaz, insanlar kaybedilir” sözleri bu durumu en net haliyle ortaya koymaktadır.

Kürt ulusuna dönük katliam, sindirme ve zulüm politikalarında “ustalaşan” TC devleti tüm erk-ekliği ile kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarında bu “ustalığı”nı pekiştiriyor.

MOBESE kayıtlarının kaybedilişi, Gülistan’ın kaybolmasından birinci dereceden şüpheli Abarok’un yurtdışına çıkışı, intihar vakası denilerek şüpheliyi gündemine dahi almayışı bu ustalığın eserleri! Ancak “Gülistan Doku Nerede” demekte ısrar edenler, bu anlamda her mecrada Gülistan’ın akıbetini öğrenmek üzere çaba gösterenler “ustalık eserleri”ne geçit vermek istemiyorlar artık… Daha fazla kaybedilmemek, bir kişi daha eksilmemek için…

 

Gülistan için mücadele, her kadın için mücadele

“Gülistan Doku Nerede” sorusunun cevabını arama mücadelesi bu anlamda çok kritik. Erkek egemen sistemin bir parçası olarak erkek-devlet iş birliğinin almış olduğu boyuta karşı koymak, bu iş birliğine karşı kadın dayanışması ve mücadelesi ile karşı çıkmak; Gülistan için olduğu kadar, her kadın için mücadele anlamına geliyor.

Gülistan’ı bulmak bugün esaslı noktada duruyor. Hem bir kişi olarak hem de o kişinin bugün taşıdığı anlam olarak.

Gülistan bugün kaybedilen, katledilen ve şiddete uğrayan kadınların faillerinin gizlenmesi, gizlenemezse de korunması-aklanmasına karşı yürütülen mücadelenin bir parçası. Dolayısıyla bu sorunun cevabını arama mücadelesi, kadın mücadelesinin kaybettirilmeye çalışılan kazanımlarına sahip çıkmak ve hatta kazanımlara yenisini eklemek anlamına geliyor.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu