DünyaGüncel

DENEYİM | Asıl Başarı Kolektif Emeğindir!

Evet, doğru yol ve yöntemleri kullandığımızda, kitlelere güvendiğimizde başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu’nun (ATİK) son dönemde yapmış olduğu etkinliklerin yoğun ilgi görmesi tesadüf değil.

Bu yoğun ilgiyi “pandemi sonrası insanların biraraya gelme isteği” (ki bunun tersi bir istek de mevcut) ya da etkinliğe çağrılan sanatçıların “isimleri” etkilese de esas başarı ATİK’e bağlı yerel derneklerin kolektif emeğidir.

Bu kapsamda 17 Ekim günü, Almanya’nın Nürnberg şehrinde yapılan etkinliğin örgütlenme sürecinden/deneyiminden bahsedeceğiz.

Dernek Yönetim Kurulu (DYK) olarak (şunu belirtelim; pandemi sürecinde biraraya gelme “yasaklarından” kaynaklı uzun süre kitlesel etkinlik yapamadık) üyelerimizi ve çevre çeperimizi işin içine katarak Yılmaz Güney anma etkinliği düzenlemeye karar verdik.

Bölgemizde devrimci sanatçı Yılmaz Güney anma etkinliği, uzun zamandır –pandemi öncesinde de– yapılmıyordu. Hem sanatın ve sanatçının baskı altında olduğu bir süreçte hem de Avrupa’daki göçün 60. yılı vesilesiyle anmanın, pandemi sürecinden kaynaklı üzerimizde olan “hantallığı” atacağına ve kitlelere giderek kurumumuzu anlatmak için doğru bir araç olacağına inandık.

Kitlesel bir etkinlik yapmamızdaki kilit rol, kararlarımızı, çalışma şeklimizi üyelerimizle tartışıp onları da bu çalışmanın aktif birer üyesi olarak harekete geçirmek oldu. Böylelikle hem kendi içimizde bir adım “geride” duran yoldaşlar ileriye doğru bir adım atmış oldular hem de ciddi bir potansiyel ile start verilmiş oldu.

Gönüllü tüm arkadaşlarımızla biraraya gelerek komisyonlar kurduk. Teknik, güvenlik, stand ve sağlık komisyonları vb. çalışma ekipleri kurduk. Özellikle sağlık alanında süreçten kaynaklı gelen insanların herhangi bir kaygıya düşmemesi için çok hassas davrandık. Doğru ele alındığında kurulan tüm komisyonların saat gibi işlediğini bir kez daha pratiğimizde gördük.

Hedeflenen bilet satış rakamını kısa sürede yakaladık. Deyim yerindeyse adeta kapı kapı dolaştık. Ve kitlelere güvendiğimiz ve doğru araçları kullandığımız zaman, hızlı bir dönüt aldığımızı gördük.

 

“Doğru yol ve yöntem, kitlelere güven ile başarmayacağımız şey yok!”

Etkinliğin içeriği de oldukça doluydu. Ferhat Tunç, Grup Umuda Haykırış gibi sanatçı dostlarımızın yanı sıra Alman ve göçmen dost kurumların konuşma yapması ve artan ırkçılık karşısında enternasyonel dayanışmayı büyütmesinin önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Ama asıl işimiz şimdi başlıyor. Evet, doğru yol ve yöntemleri kullandığımızda, kitlelere güvendiğimizde başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Burada önemli olan, gittiğimiz kitleyi siyasi anlamda örgütlemek, en azından derneğimize yakınlaştırmaktır.

Yazının başında vurguladığımız gibi, bu görevi de üyelerimizle birlikte yaparsak başarıya ulaşırız.

Güne, saate sarılmalıyız. Kısa ama ileriye yol almalıyız…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu