Arundhati Roy, “Neden avukatlar, şairler, yazarlar, Dalit hakları aktivistleri ve aydınların evlerine baskınlar düzenleniyor ve linç çetelerini oluşturan kimselere dokunulmuyor?” diye söyledi.
Salı günü yazar ve aktivist Arundhati Roy, ülke çapında çeşitli şehirlerde insan hakları aktivistlerinin evlerinde yapılan polis baskını haberlerine tepki gösterdi. Booker ödülü kazanan yazar, “Bir acil durumun ilan edilmesine yakın bir noktaya kadar geldik” dedi.
Salı sabahı, Pune Polisi ekipleri Mumbai, Ranchi, Haydarabad, Delhi, Faridabad ve Goa’daki aktivistlerin evlerine baskın düzenledi. Evleri araştırılanlar arasında Mumbai’deki Vernon Gonsalves ve Arun Ferreira, Yeni Delhi’deki Gautam Navlakha, Faridabad’da Sudha Bharadwaj ve Ranchi’de Stan Swamy bulunuyor. Haydarabad’da, Varavara Rao ve ailesinin üyeleri ve diğer iki aktivist olan Kranti ve Naseem’in evlerine baskınlar yapıldığı bildirildi. Goa’da, Dalit’li akademisyen Anand Teltumbde’ın evine, polis kendisi evde değilken baskın düzenledi. Polisin anahtarları güvenlik görevlisinden aldığı ve içeri girdiği iddia ediliyor.
Bu aktivistlerin bazıları polis tarafından gözaltına alındı. Baskınlar, 1 Ocak’ta Pune yakınlarındaki Bhima Koregaon’da kast sistemiyle ilgili şiddetin patlak vermesinden günler önce yapılan bir kamu toplantısına yönelik soruşturmalarla bağlantılı olduğu söyleniyor.
Bu baskınlara ve tutuklamalara tepki gösteren Roy, adalet için ve Hindu çoğunlukçuluğunu savunan herkesin bir suçluya dönüştürüldüğünü söyledi.
Roy, “Baskınlar, linç çetelerini oluşturan ve gün ışığındaki insanları öldürenlerin yerine avukatların, şairlerin, yazarların, Dalit hakları aktivistlerinin ve aydınlarının evlerinde gerçekleşiyor – Hindistan’ın nereye gittiğini çok açık bir şekilde anlatıyor” dedi.
“Olan şey kesinlikle tehlikeli” diyen Roy, “Gelecek seçimlere hazırlık aşamasında, bunun olmasına izin veremeyiz. Hep birlikte olmalıyız. Aksi halde beslediğimiz her özgürlüğü kaybedeceğiz ”diye vurguladı.
