H. Merkezi: Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK), “Yeni bir yaşam mümkündür” başlığıyla Elite World Otel’de düzenlediği Demokrasi Konferansı 2’nci günündeki oturumlarla devam etti. “Demokrasi mücadelesinin bugünü” oturumuyla başlayan konferansa çok sayıda kişi katıldı.
Oturumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Gençay Gürsoy yaptı. “Demokrasi mücadelesinin güncel koşulları, olanakları” başlığını yazar Kenan Kalyon tartışmaya açarken, “Radikal demokrasi ve demokratik özerklik, özyönetim” konusunu da gazeteci Yüksel Genç değerlendirdi.
Yazar Kenan Kalyon konuşmasına birçok dilde “Günaydın” diyerek başladı. 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran genel seçimlerinde bir rejim değişikliğine gidildiğinden bahseden Kalyon, “Ülkede yeni bir rejim kuruldu. 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimlerinde yaşanan rejim dönüşümünü hissettik. Görevimiz, bu rejimi sadece engellemek değil. Bundan sonra, bu rejimle doğrudan mücadele etmek gerekir.
Bu rejimi olmamış sayamayız. Çünkü bu şekilde demokratik dönüşümlerin önü açılamaz” dedi. Yeni sistemin içeride ve dışarıda savaş politikası yürüttüğünün altını çizen Kalyon, “İç ve dışta savaş politikası, iktidar blokunun bekası ve başka kesimleri batırmak için gereklidir” dedi.
“Yerel seçimler birleşik mücadele açısından bir eşik olarak duruyor”
31 Mart’a gerçekleşecek olan yerel seçimlere dikkat çeken Kalyon, şöyle devam etti: “Yerel seçimler birleşik mücadele açısından bir eşik olarak duruyor. Asıl mesele, bu devlet biçiminden kurtulmaktır. Demokrasi mücadelesi bunu gerektiriyor. Seçimlere hak etmediği ölçüden çok kilit noktalar yüklemeyelim. Ancak madem seçimler yapılacak ve bu rejim de kendi tahkimatı olarak önemsiyor o zaman biz de aynı önemde yaklaşmak zorundayız. HDK ve HDP tarafından ifade edilen yerel seçimler çerçevesini doğru buluyorum. Kayyum atanan belediyeleri geri almak ve bu iradeyi ortaya koymamız gerekir. Batıda da iktidar blokuna mevzi kaybettirmek için ittifaklara açık olmak gerekiyor” dedi.
“Radikal demokrasi ve demokratik özerklik, özyönetim” başlıklı konuşma yapan gazeteci Yüksel Genç, 2014-2015’ten itibaren çok güçlü demokratik yerel yönetimler, özerk yönetim modelleriyle ilgili örneklerle karşılaşmaya başladıklarını dile getirdi. Bunlardan bir tanesinin Rojava olduğunun altını çizen Genç, “Rojava yapısı gereği barışçıldır. Çünkü barışçıl olamazsa demokrasiyi inşa edemez. Bir yerden demokrasinin varlığından bahsedeceksek orada barıştan bahsetmek zorundasınız. Çünkü savaş tahakküm güçtür. Şiddetin yoğunluğu ister istemez sizi demokratik kılamaz” dedi.
Radikal demokrasinin bazı olmazsa olmazlarının olduğunu dile getiren Genç, “Bunun, en temel parçası tamamen topluma dayanmasıdır. Örgütlenmiş, kendini ifade eden, söz ve karar sahibi kurmuş toplumlar gerekir” dedi.
Bu tür mücadelelerin çokluğu ve tüm renkleri tanıması gerektiğinin altını çizen Genç, “Bu tip radikal demokratik yapıların kurulabilmesinin en temel koşulu, tüm farklılıkları içine almasıdır. Bu, sadece yerele önerilmiş bir model değildir. Yerelin küreselliği yeniden şekillendirmek biçimine dönük de bir modeldir” ifadelerini kullandı.
Konferans HDP ve Bileşenlerinin sunumlarıyla ve forum bölümü ile devam etti.
Kaynak: MA
